(Kamalı Haber) - Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi, 7 yaşındaki oğlunu öldürmekten yargılanan Bilge Lord’un avukatının ithamı anlamadığına ilişkin yaptığı iddiayı reddetti. Aksun, davayı itham olarak 20 Eylül’e erteledi. Lefkoşa Ağır Ceza mahkemesi heyetini oluşturan Başkan Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Alev Ulunay ve Yargıç Temay Sağer huzurunda Başsavcı Yardımcı Muavini Ahmet Varol ve sanığın avukatı Mehmet Kaptan Bensen hazır bulundu. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin oy birliği ile vermiş olduğu ara kararı başkan Aksun açıkladı. Aksun kararda sanığın avukatı tarafından sanığın kavrama yetisinin olup olmadığı yönünde başlayan ara duruşmada yapılan iddiaların incelendiğini belirtti. 
Başkan Aksun: “soruşturma açılan konuları değerlendirdiğimizde öncelikle sanığın cezaevinden yaptığı telefon görüşmelerini dikkate almak isteriz. Bu telefon görüşmelerinin birçoğu sanığın annesi ile diğer bir kısmı ise sanığın kız kardeşi ile arasında geçmektedir. Mahkememiz sanığın yapmış olduğu tüm telefon görüşmelerini titizlikle dinelmiş ve incelemiştir. Sanık ile diğer konuşmacılar arasındaki görüşme trafiği boyunca tarafların bir birlerine sorular sorduğu ve cevaplar aldığı ve görüşmenin bu eksende devam ettiği anlaşılmaktadır. Özellikle sanığa annesi ve ablası tarafından yöneltilen tüm sorulara sanığın anlayarak ve mantıklı cevaplar verdiği görülmüştür. Sanığın da telefon görüşmelerinin akışına uygun şekilde sorular yönelttiği de görülmektedir. Tüm bu görüşmeler esnasında sanığın kendine yöneltilen soruları anlamadığı ve bu sorular için beklenenin ötesinde cevaplar verdiğine rastlamış değiliz. Özellikle bu görüşmeler esnasında sanığın Dr.Çakıcı'yı hangi amaç ile göreceği ve akıl sağlığının yerinde bulunmaması halinde bundan sonraki süreci cezaevinde değil de hastanede geçireceğini kavramış olması duruşmayı takip edebildiği açısından mahkememiz için belirleyici bir etki doğurmuştur. Yine sanığın mahkemede giyilecek ve giyilmeyecek kıyafetler konusunda ailesini yönlendirdiği de aynı eksende mahkememiz için aynı etkiyi doğurmuştur. Sanığın 20 Nisan 2019 tarihinde mahkemede bir tanıdığını görmüş olmasına rağmen kendisine tepki vermediği yönündeki konuşması ise yine bu yargılama işleminin amacını kavradığını ve tepki vermesinin kendisi için kötü sonuçlar doğurabileceğini kavradığını gösterir niteliktedir. Yine sanığın yapmış olduğu bir başka telefon görüşmesinde ise annesine " yasak olan bölümde yemek yerken yakalandığını ve bu nedenle ziyaretçi ve telefon yasağı konabileceğini" söylemesi ise sanığın yaptığı yanlış davranış neticesinde müeyyide ile yüzleşebileceği konusunu doğru kavradığı noktasını işaret eder niteliktedir.” dedi. Başkan Fadıl Aksun kararda ayrıca sanığın cezaevinde cezaevi müdürlüğüne yazmış olduğu dilekçelerin incelendiğini söz konusu dilekçelerin el yazısı ile anlam ve ifade yönünden tutarlı ve mantıklı olduğunu aktardı. Başkan Fadıl Aksun dilekçelerde sanığın listeye bakıp daha sonra talepte bulunduğu kitapları kendi el yazısı ile cezaevinden talep ettiği yönünde yazılar yazabiliyor olması, doğru şekilde sanığın isteklerini yönlendirebildiğini ve doğru makamdan bu yönde talepler yapabilecek yetiye sahip olabilmesinin de mahkemeye ışık tutuğunu belirtti. 
Başkan Fadıl Aksun aktarılan olgular ve incelenen emareler ışında sanığının talep etmiş olduğu Müdafaanın sanığın ithamı anlayabilecek yetiye haiz olmadığı yönündeki müracaatını reddettiklerini ve huzurda bulunan davayı adli tatilin araya girmesi ve yeni oluşacak Ağır Ceza Mahkemesi heyeti huzuruna aktarmak üzere 20 Eylül 2019 tarihine ertelediklerini açıkladı.
 

Editör: Mehmet Kasimoglu