Sunday Mail gazetesidnen öğrendiğimize göre Kıbrıs’ın yakın geçmişi ile ilgili kitapları ile ünlü Makarios Dronsiotis, işgal ve Büyük Güçler” isimli bir kitap daha yayınladı.
Kitabın yazarının Sunday Mail’de yaptığı yorum- yazıya göre Rum halkı 1974’deki darbe ve Türk çıkarması konusunda kasıtlı olarak yanlış düşünmeye yönlendirilmiş.
Yazara göre Kıbrıs Rum halkının darbe ve Türk çıkarması konusundaki inanç ve düşünce yanılgıları iki noktada odaklaşıyor.
Birincisi 1974 Temmuz olaylarının, adayı NATO’ya bağlamak üzere Amerika ve batılı güçler tarafından düzenlenmiş olması;
İkincisi ise darbe ve çıkarma olayında ve sonrasında Rusya’nın hepten Rum halkı yanında vaziyet alması.
Yazar bu kitabında bu iki düşünce yanılgısını yıkmak üzere yola çıkmış.
Makarios Drusotis’e göre olay adayı NATO’laştırmamış aksine Türkiye ile NATO’nun arasını açmıştır.
Gerçekten de Türkiye adaya çıkarma yaptıktan sonra uzun yıllar çeşitli ambargolara muhatap olmuştur.
Ayrıca da yazarın kaydettiğine göre ada ikiye bölündükten sonra bu güne kadar adanın Kuzey’i hiçbir zaman NATO yada Amerika tarafından kullanılmamıştır.
Yine kitapta iddia edildiğine göre, şimdiye kadar çok şeyler yazılıp çizilmesine rağmen, darbenin adaya Türk çıkarmasına yol açmak üzere yapıldığı da kanıtlanmış değildir.
Darbe ve çıkarmanın Amerika ve batının bir tezgahı olduğuna inananların iddiası Kissenger ve Amerika’nın Türk çıkarmasına karşı yumuşak ve toleranslı davranmasıdır.
Ne var ki Kissenger’in sonradan ve özellikle dışişlerinden ayrıldıktan sonra bizzat yaptığı açıklama ve itirafına göre o günkü tavrının ve yaklaşımının yanlış ve hatalı olduğuna kendisinin de inandığıdır.
Kissingere olay olay bir tezgah değil biir yanılgıdır.
O gün ve zamandaki resmin bütününe bakış yerine bir parçası ile değerlendirilmiş olmasıdır.
İngiltere için de yazar, genel inancın aksine İngiltere’nin adada üslere bulunması nedeni ile Kıbrıs ile hep iyi geçindiğini söylüyor.
ABD’nin Türk çıkarmasına toleranslı davranması ile İngiltere’nin hiçbir ilgisi bulunmasını da kaydeden yazar İngiltere’nin Kıbrıs’a desteğinin tüm diğer ülkelerden fazla olduğunu ileri sürüyor.
İngiliz dışişleri Bakanı Callaghan’ın çıkarmayı önlemek için çok çalışmış olmasını da bu iddiasına kanıt olarak gösteriyor.
Yazara göre İngiltere Türk çıkarmasına müdahale etmemiş ise NATO’ya karıştırmamak için öyle yapmıştır.
İngiltere ile Türkiye’nin bu sıcak çatışmaya girmesi NATO’da çatlaklar yaşatacaktı.
Rusya’nın Kıbrıs dostu olması ve Kıbrıs’tan yana görünmesi ise hepten bir Rus propagandasından ibarettir diyor yazar.
Aslında Rusya Türkiye’nin ABD ve NATO ile arasının açılması Türk-Rus ilişkilerine ivme kazandıracaktı.
Rusya böyle düşünüyordu.
Rusya Makarios ile farklı nedenlerle iyi ilişkiler içerisinde bulunuyordu.
Makarios bağımsızlığını kurtarmak isterken Rusya’nın örtülü hedefi NATO’ya karıştırmaktı.
Dolayısı ile de Rusya bu çifte oyunu ile darbe ve Türk çıkarmasından en fazla faydayı sağlayan ülke oldu.
***
Yazar böylelikle darbe ve çıkarma olayında ABD ve batıyı aklarken, Rusya’yı da bilinenin aksine Kıbrıs’a ihanetle suçluyor.
Peki o halde darbe ve çıkarmadan kim sorumlu?
Yazar sorumluluğu Kıbrıs’ın bağımsızlığının yerel yöneticiler tarafından doğru dürüst yönetilemediğine bağlıyor.
Böylelikle de suçu o zamanın tek adamı Makarios’a bağlıyor.
Yazar yerden göğe haklı.
Yazdıkları ve söyledikleri de sağlam bir mantığa dayalı.
Adamlar geçmişleri ile ne de güzel yüzleşebiliyorlar.
Biz niye yapamıyoruz, düşünmek lazım.