Yılların eskitemediği ünlü turizmci Ahmet Necati Özkan’ın ölümü, gerçekten hepimiz için büyük acı ve büyük kayıptır.  Özellikle turizm camiası için büyük kayıptır onun aramızdan ayrılışı.

                Hani sonsuzluğa uğurlanan kişiler için “Arkasında iz bıraktı” derler ya, Ahmet N. Özkan dostum da öyle derin bir iz bırakmıştır arkasında.

                Çok değerli dostum Ahmet N. Özkan’ı, ta üniversite çağlarında kitapçı Kemal Rüstem’in dükkanından tanıyorum.  Babası merhum dava adamı Necati Özkan, hemen hemen her gün fötr şapkasını başına koyar, ipek fularını boynuna geçirir, sonra da orada pişosunu yakardı.  Onu hep Fansız asilzadelerine benzetirdim.

1961 sonbaharında kısa bir süre Kıbrıs Türk Ticaret Odası sekreterliği görevinde bulunmuştum o yeni mezun olduğum günlerde.  Özellikle işsizliğin kol gezdiği bir zamanda girmiştim Ticaret Odası’na.  Merhum Kemal Rüstem o günlerde Ticaret Odası Başkanı idi.  Bazı evrakların imzalanması için Kemal Rüstem’in kitapçı dükkanına gittiğimde, hemen hemen her gün rahmetlik Necati Özkan’ı orada görürdüm.

                Çoğu insan Necati Özkan’ı hatırlayacaktır...  İstiklal Gazatesi sahibi ve altıok sigaralarının imalatçısı, hatta deniz taşımacılığının önemli ismi Necati Özkan...

                Kıbrıs Türkü’nün davası için çok büyük mücadeleler vermiş, liderlik aşamasında Dr. Küçük ve Denktaş’la ters düşmüştü.  Her üçünün de yolu ve idealleri aynı olmasına karşın yolları ayrılmıştı.

                Bu arada, bizim ortaokul çağlarımızda Necati Özkan’ın sigara fabrikasında çok büyük bir yangın çıkmıştı.  Hayatımda gördüğüm ilk büyük yangın oydu.

                Yıllar akıp su gibi giderken, ben de anılarımı kaleme almıştım.  Özellikle Dr. Küçük’ün Özel Kalem görevlerim esnasındaki zamanlarımı kitaplaştırırken, kesinlikle Necati Özkan’ı unutmamış ve o kitaba yerleştirmiştim.  Bu durumu rahmetlik Ahmet’e nakletmiş ama ağır bir bel fıtığı rahatsızlığım nedeniyle onun ofisinin merdivenlerini tırmanmayı göze alamamıştım.  Dolayısı ile o kitabı da kendisine takdim edememiştim.  Belki kendisi kitapçılardan temin etmişti.

                İyi zamanlarımızda birbirimizin ofisine gider ve uzun sohbetler yapardık.  Özellikle Turizm Bakanlığındaki görevlerim esnasında onun ilk ve son durağı hep benim çalışma odam olurdu.

                Turizm konusunda o kadar çok birikimi vardı ki, Rumlar bile Turizm fuarlarında onunla baş edemezlerdi.  Çok mükemmel bir İngilizcesi vardı.  Zaten kendisi İngiliz Okulu ve ODTÜ veya Siyasal Bilgiler mezunuydu.

                Zaman onu turizmci yapmıştı.  Hatırlıyorum Girne’nin doğu bölgesinde, üçüncü milde bir turistik binaları vardı.  Öyle otel filan değildi ama o yokluk içinde tatil için mütevazi insanlara hizmet edebiliyordu.  Hala daha o bina orada metruk bir vaziyette tutuyor.

                Turizm Bakanlığı’ndaki görevlerim esnasında Turizm Endüstrisi Teşvik Yasası gündeme gelmiş ve o yasa taslağı üzerinde epeyce çalışmıştık.  O çalışmaya dıştan katılanlardan birisi Con Aziz, diğeri de Ahmet Necati Özkan’dı.

                Turizm konusunda o kadar birikimi vardı ki, kesin ve somut fikirleri karşısında zıt fikierler üretenleri, adeta isyan ederecesine sarsar, sesi ayyuka çıkardı.  Bu onun özelliğiydi.  Fikri kabul görünce de dalgaları deniz gibi durulurdu.  Öylesine ilginç bir kişiliği vardı.

                Zaman zaman kendisi ile buluştuğumuzda bana babası Necati Özkan Vakfı’nı kurduğunu ve onun hayatını kitaplatıracağını söylerdi.  Nitekim Vakfı kurmuş, babasının hayatını üç cilt olarak yayınlatmıştı. Yayınlanınca ben de kaynak kitap olarak bu üç ciltlik biyografik kitabı kütüphanem için almıştım. Halen Vakfın yıllık çalışmalarında bazı yazarlara başarı ödülü veriyorlar.

                Rahmetlinin bir de içkiye karşı bir zaafı vardı.  İçki buldu mu hiç es geçemezdi.  İçer içer ve karşısındaki ile konuşurken, duvarları yıkardı adeta.  Dedim ya...  Bunlar onun özellikleriydi.

                Ahmet Necati Özkan, ilk kez KITSAB’ı (Kıbrıs Türk Seyahat Acenteleri Birliği)ni kumuş ve ilk başkanı da o olmuş.  Öldüğünde de bu birliğin onursal başkanı idi.

                Onu anlatmak ve bu köşeme sıkıtırmak hayli zordur benim için.  Lakin onun anısına kaleme aldığım şu birkaç kelime ve birkaç satır, onu anlatmaya yetti gibi...

                Merhuma Allah’tan gani gani rahmet, yaslı ailesine ve turizm camiasına baş sağlığı diler, en derin taziyelerimi sunarım.

                Seni asla ve asla unutmayacağız sevgili Ahmet Necati Özkan...