''Bu güzel adada birlikte var olabiliriz; geçmişin acılarını paylaştığımız gibi, bu güzel adanın yönetimini ve zenginliklerini de paylaşabiliriz. Bunu başaramazsak olacak olan bellidir. Bu ada hiç de hak etmediği bir şekilde kalıcı bir bölünmeye sürüklenecektir." Mustafa Akıncı, 4 Haziran 2020.
Yönetimi paylaşmayı talep eden kim.
Sırasıyla Rauf Denktaş, Mehmet Ali Talât, Derviş Eroğlu ve beş yıldan beridir Mustafa Akıncı.
Kağıt üstünde paylaşmaya hazırmış gibi yapıp da paylaşmayı filliyatta kabul etmeyenler kim.
Yine sırasıyla. Makarios, Kipriyanu, Yorgo Vasiliu, Glafkos Klerides, Tassos Papadopullos, Dimitris Hristofyas,  ve Nikos Anastasiades.
Bir an için var sayalım ki Akıncı’dan önceki KKTC cumhurbaşkanları bu adanın yönetimini ve zenginliklerini Elen komşularla paylaşmak istemedi.
Mustafa Akıncı her halde bu adanın yönetimini ve zenginliklerini paylaşmaya hazırdır
‘bunu başaramazsak’ derken Sayın Akıncı başaramaycak olan olarak ya da başarmaya niyeti olmayan olarak kendini  / kendini de işaret ediyor olamaz diye düşünüyorum.
Eğer yanılıyorsam ve Sayın Akıncı bu sözleri ile kendini de ve haliyle kendinden önceki KKTC Cumhurbaşkanlarını da işaret ediyorsa, bu hem kendinden öncekilere, hem Türk halkına ve hem de bizatihi kendine karşı büyük bir haksızlık ediyor anlamı çıkar ki, meselenin öyle olmadığına kaniyim.
Bu durumda Mustafa Akıncı, kendini  federasyon karşıtı olarak tanımlamayacağına göre,
İki halkın kurumsal eşitliği demek olan federasyonu kabul etmeyen, etmekte zorlanan ve hatta kabul etmeyecek olan kişi olarak Anastasiaedes’ i ve halk olarak da Elen halkını işaret etmektedir.
Eğer öyle demek istemiyorsa ‘Kıbrıs Sorununun’ çözüm sürecine bir üçüncü ülke diplomatı gibi bakan bir profesyonel söylemi kullanmaktan vaz geçmeli ve beş yıldan beri müzakere masasında Türklerin temsilcisi olarak oturan bir federalist olarak ‘ ben Mustafa Akıncı olarak, adanın yönetimini ve zenginliklerini paylaşmaya hazırım, ve masadaki muhatabım olan Anastasiades’in de yönetimi ve zenginlikleri bizimle paylaşmaya hazır olduğunu deklere etmesini beklemekteyim, Eğer buna hazır değilse, bunu kabullenmeyecekse adanın hukuken de bölünmesi , kalıcı olarak bölünmeye sürüklenmesi kaçınılmazdır’ demeliydi.
Tereddüt kaldıran bir zamanda değiliz ve müzakere süreci de tereddüt, ima yolu ile meram anlatmaya çalışır gibi ve öte yandan da aba altından sopa gösterir gibi kendimizi kandıracağımız zemin değildir.
Sayın Akıncı, yönetimi ve zenginlikleri paylaşmaya hazırım diyor.
Sayın Anastasiades ne diyor peki.