Nedense bazı insanlar hala aşılanmamakta direniyorlar.  Bu durumdaki insanlar, koronavirüsü ya hafife alıyorlar, ya da bu mikrobun vücutlarına girmeyeceğine inanırlar.

            Bu durumda pek çok insan biliyor ve zaman zaman da kendileri ile tartışıyoruz.

            “Neden aşı olmuyorsunuz?” sorusunu sorduğumuzda, “Neden olayım kardeşim?  Aşıların ileride vücudumuzda ne gibi menfi etkiler yaratacağını veya yaratmayacağını hangimiz bilebilir?  Bu duruma benim inanmam lazım ki aşı olabileyim” derler.

            Geçenlerde aşı karşıtlığı ile bilinen bir Brezilyalı siyasetçinin koronavirüsten öldüğü açıklandı.  O Brezilyalı siyasetçinin birden bende bir çağrışım yarattı aşı olmayanları teşvik etmek anlamında.

            Elbette o siyasetçinin pek çok taraftarları vardı.  Hatta onun sözlerinin bir incilin sözleri kadar mukaddes olduğuna inanan fanatik taraftarları da olabilir.  Bu durumda bu ünlü siyasetçi “Ben aşıya inanmıyorum ve aşılanmayacağım” deyince kim bilir kaç kişi onun sözlerine kandı ve aşılanmadı.

            O inatçı siyasetçinin koronavirüsten ölümü üzerine herhalde onu sevenler farklı düşünecekler ve bir an evvel aşılanacaklardır bundan sonra.

            Bu mikroba bulaşmamak ve hayat kurtarmak için bütün dünya büyük bir mücadele verirken, bütün bu yapılanları ve aşı operasyonlarını hafife almak, hiç de akıl harcı değildir.

            Mesela bazı insanlar PCR testlerini dahi yaptırmak istemezler.  PCR testini yaptırmak istemeyenler ya sonuçtan korkmaktadırlar, ya da bu testleri saçmalık olarak nitelendiriyorlar.

            Bazı insanlar ise şimdi Fuar alanında kuyruklar oluşturan PCR testi için beklemeye tahammül edemiyorlar.  Bazı doktorlar da o kuyruğa girmenin, özel bir hastanede  anında PCR testi yaptırmaktan daha garanti olduğunu savunurlar, ki bu da doğru bir yaklaşımdır.  PCR testi kuyruklarının yoğunluğu da gerçekten bir risk oluşturuyor.  Her ne kadar da insanlar maskeli bu kuyruğa giriyor olsalar da, yine risklidir kuyrukta durmak.

            Geçen gün bir teknisyeni aramıştım evdeki arızanın giderilmesi için.  O teknisyen bana, “Abi yapılan testlerim pozitif çıktığı için beni pandemi hastanesine yatırdılar” demişti.  Böyle sürprizlerle de karşılaşıyoruz maalesef.

            O an aklıma bu durumdaki teknisyenler, evlere yemek taşıyan motosikletliler veya bahçe bakımı için evinize gelen işçiler ve dahaları geldi.

            Elektrik ve su faturalarının tevziatçıları da risk grubundadır bence.  Veya herhangi bir teknik adam.  Gazeteler de o risk grubunda değiller mi?  Mikrop taşıyan bir tevziatçının kaç yüz kişiyi bulaştıracağının muhasebesini yaptınız mı?

            Nerdeyse sokakta yürürken soluduğumuz havadan da korkar olduk.  İnsanlar da haklı.  Ama şu aşı konusunda ısrar eden sağlıkçılar ve ilgili bakanlıklar da haklı.

            Sabahki veya akşamki televizyon haberleri verilmeye başladığında gözümüzü dört açarız.

            Türkiye’de ve bizde, bir de Rumlarda durum nasıl olmuş o gün?

            İçinde yaşadığımız ortam, hem açılma, hem de kapanma ortamıdır.  Hükümetler ve devletler de haklı.  O kadar çıkmazda olan işletme var ki, “Açınız” demekten dillerinde tüy bitti nerdeyse. Hükümetler “kısmen açıyoruz” derler de yine çatlak sesler çıkar.

            Politikacılar da durmaksızın politika üretirler.  “İnsanlar battı, insanlar geçinemiyorlar, turizm battı, aşıların tümü ne zaman gerçekleşecek?” gibi sorularla atıp tutarlar.

            İşte hepimiz de bir gemide seyahat ediyoruz. Kimimiz Nuh’un gemisi gibi ya batacağız ya da çıkacağız.

            Yani diyeceğim şudur:

            “Mutlaka aşılanınız ve bu saplantıları bir tarafa bırakınız.”

            İçinde bulunduğumuz durumdan en az zararla nasıl çıkabiliriz, sorusunun karmaşası içinde herhalde aşılanmanın hayat kurtarma adına daha avantajlı olduğunun idraki içinde hareket etmemiz gerekir.

            Koronavirüs aşısını yapmayıp da ölenlerin yakınları şu yorumu yaparlar herhalde.

            “Keşke bu kadar direnmeseydi ve aşısını yaptırsaydı.”

            İşte o “keşkeler” değilmi bize yanlış yaptıran?