Sözü uzatmadan yazayım.

Canınız yansın istiyorsanız SEDEF DÜĞME filmini ne yapıp edin mutlaka seyredin.

Canınız yanmadıysa bu güne kadar ömrü hayatınızda Hollywood filimlerine bakmaya ve lay lay loma devam edin.

Bir düğme bulunur okyanus dibinden çıkarılmış, okyanusa nasıl düşmüş nasıl atılmış bilinmeyen bir tren rayının üstüne sıkışmış olarak.

Biz o zamanlar hepimiz ama biz hepimiz, işimize bakıyorduk iş güç ve keyf peşinde, çoğumuz ekmek derdinde kimimiz eğlencede.

Dosteyevski okuyorduk, belki Harold Robins, Nazım Hikmet, Peyami Safa. Resimlerine bakıyorduk  Gaugin’in Lautrec’in Degas’ın, belki Guernica’ya bakıyorduk belki Musa heykeline Mikel Anj’ın.

Karıncalar gibiydik belki de doğanın bize yüklediği fomksiyonları yerine getirmekten ibarettir sanıyorduk hayatı.

Bir tren yolunun eskimiş raylarını topluyordu IBM emrindeki üniformalı üniformasızlar hizada ve ben belki de televizyon seyrediyordum.

Eski raylar kamyonlara yükleniyordu ve ben belki de kitap okuyordum.

Eski raylarla yüklenmiş kamyonlar yola çıkıyordu ve ben belki de gökyüzüne bakıyordum aylak aylak.

Kamyonlar, eski raylarla yüklü kamyonlar Santiago şehrine ulaşıyordu ve ben belki de maç seyrediyordum.

Victor Jara’nın parmakları çoktan kırılmıştı eski raylar IBM’in istediği yere geldiğinde ve ben şiir filan yazıyordum belki de

Genç yaşlı, kadın erkek sedye benzeri yerlere yatırılıyor ve göğüslerine eski tren rayları yerleştirilip sabitleniyor ve sonra ayaklarından yukarı doğru ve başlarından aşağıya doğru sanayi tipi naylon çöp torbaları geçirilerek bellerinde birleştiriliyor ve akabinde ayaklarından  ve başlarından patates çuvalları geçirilerek bellerinde sabitleniyordu Şili’li İNSANLARIN

Ve ben belki de patates kızartması yiyordum tam da o anlarda.

 Göğüslerinde sabitlenmiş,  bir metre- bir buçuk metre boyundaki eski tren rayları olduğu halde torbalanmış Şili’li İNSANLAR,  askeri helikopterlere yükleniyordu hurda malzeme misali

Ve bütün bunlar oluyorken dünya tv lerinde rambo oynuyordu belki de rocky ya da walt disney filimleri

Helikopterler okyanus üzerinde uçarken hurda malzeme olarak gördükleri İNSANLARI torbalanmış halleriyle denize atıyorlardı.

Ve ben,  belki de bıktım bu baskılardan diye nara atarak efeleniyordum Sarayönü’ndeki mitinglerde ‘ ham hum zam zum, birlik mücadele dayanışma’ diye slogan bağırarak, mitingde saflar bozulmasın diye özenerek.

Yıllar sonra dalgıçlar okyanus dibinden çıkardıkları tren rayları üzerinde raya kaynamış sabitlenmiş bir SEDEF DÜĞME gördüler.

İncelediler, peşine düştüler, araştırdılar ve buldular.

Binlerce kadın erkek denize atılmıştı torabalanarak ve ağırlık olsun dibe batsın diye göğüslerine yerleştirilmiş eski tren rayları ile.

Eski tren raylarının vicdanı vardı ve gerçek su yüzüne çıktı.

Aynı şeyler, benzerleri sürüyor halâ DUR DÖNME DÜNYA BAT