Bazen öyle pervasız hareketlerle karşılaşırsınız ki şaşar kalırsınız. Bu kadar pervasız nasıl olunuyor diye!..
Bu kadar saygısızlık nasıl gösteriliyor hayret edersiniz. Çoğu zaman kendi kendinize sorma gereği duyarsınız:
Pervasızlığın doruklarında gezen bu insanlarda hiç mi utanma, sıkılma ve haya kalmadı?
Durup düşünürsünüz ve araştırırsınız. Genellikle karşınıza, bu pervasızları cesaretlendiren, bazı güç odakları çıkar.
O zaman sadece pervasızlara değil onlara cesaret verenleri de tanıma gereği duyarsınız.

*

Kıbrıs sorunu konusunda bazılarının yırtınmasına karşın Rum hiçbir zaman çözüme yanaşma gereği duymuyor.
Uzlaşma arama yerine, sorunu çıkaran başkası gibiymiş gibi cüretkar davranış şekli gösteriyor.
Sorunu kendisi çıkardığı halde öyle değilmiş gibi davranıyor.
Türk’ün hakkını gasp ederken sanki de haksızlığa kendisi uğramış gibi davranıyor.
Türk’e hakkını vermeye yanaşacağına daha fazla ne alabilirim diye düşünüyor.
Kuşkusuz ki Rum’u bu davranış şekline iten, bu kadar pervasızlaştıran ona cesaret veren güçler vardır. Bunların kim olduğunu herkes biliyor.
Fakat tekrarlamakta yarar vardır.
Başta Avrupa Birliği (AB) olmak üzere birçok emperyalist güç Rum’u cesaretlendiriyor.
Nasıl mı?
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Kıbrıs’ın tek sahibi, tek temsilcisi saymakla... Güney Kıbrıs’ı çözümü reddettiği halde tek başına AB’ye almakla…
Kıbrıs’ta yapılan referandumlar sonrası AB tarafından ortaya konan tavırlar da maalesef Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni çözüm yönünde değil çözümsüzlük yönünde cesaretlendirmektedir.
AB organlarında Rum Yönetimi çözümsüzlük yönünde cesaretlendirilmektedir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi de bu tavırdan hayli memnun olmakta ve bu memnuniyetini açıkça ifade etmektedir.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi memnun olmaktadır ki Kıbrıs’ın tek sahibi olarak görülmeye devam edildiği teyit edilmektedir.
Rum Yönetimi memnun olmaktadır ki çözüme yanaşmaktan uzak durarak bu yönde cesaretlendirilmektedir.
Ancak AB’nin sorgulamadığı ve cevabını vermek istemediği bir durum vardır.
Onu ona hatırlatmak ve sormak lazımdır.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi çözüme yanaşmazsa ne olacak?
Esas cevaplanması gereken soru budur.


*


Güney Kıbrıs Rum Yönetimi bir çözüm istemediğini referandumda zaten göstermiştir. Bundan sonra da çözüm istemeyi düşünmemektedir.
AB’nin tavrını değiştirmemesi halinde de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bir çözüme yanaşacağı yoktur.
Biz Güney Kıbrıs’ın çözüm istemediğini çok iyi biliyoruz. Fakat onlara bu cesareti verenleri de görmeliyiz.
Mücadeleyi bırakmadan; Rum Yönetimi ve onu cesaretlendirenleri teşhir etmeliyiz.
Yüzümüze gülenlerin samimiyetlerini somut olarak göstermeleri gerektiği konusunda ısrarcı olmalıyız.