Değişimden söz etmenin çekiciliği kesinlikle vardır, az değildir hatta çoktur.

Hayatın her alanında değişimden söz etmek prim yapar.

Siyasette bu prim katlanır .

Siyaseti meslek edinenlerin en çok kullandığı slogandır değişim.

Hangi siyasi meşrebin esnafı olursanız olun değişimden değiştireceğinizden söz ederseniz eğer,  alkış alırsınız ve oy da alırsınız.

Menderes değişimden söz ederek iktidara geldiydi de Churchill değişimden söz etmedi miydi sanıyorsunuz.

Obama değişim dediydi. Trumph da değişim dediydi, Biden değişim diyerek iktidara gelmedi mi.

Bizim buralarda, geçmişte en çok değişim diye slogan bağırarak millete vekil olanlardan bazılarının,  vekil olduktan hemen sonra ilk icraat olarak otomobillerini değiştirdiklerine siyaset dünyamız tanıklık etmiştir.

Değişim deyerek iktidar veya yeteri kadar oy alamadığı için  muhalefet vekilliğine seçilmek de bir anlamda değişim demek değil mi.

Az şey mi seçim gününe kadar seçenlerden bir birey iken,  sandıklar açılınca sayımdan seçilen cakalı birey olarak çıkmak.

Ve az düşününce,  şu akustik sistemlerde, iş değil söz  lafazanlık edilen sistemlerde,  değişim değişim diye bağır çağır siyaset lafazanlığı yapmanın hiçbir şeyi değiştirmeye niyetli olmamak anlamına geldiğini anlamak hiç de zor değil.

Türkiye ve KKTC de nerenin, hangi kurumun sendikanın partinin başkanları yöneticileri değişimiş ki.

Tayyip bey kaç senedir başkanken, CHP de Kılıçdaroğlu, MHP  de bahçeli Devlet, KKTC de kendi emekliliği gelmeden kendi keyfi istemeden kim değiştirilmiş ki.

Korkmayın değişim deyin, siz değişim dedikçe her şeyin dünde kalacağı kesindir.

Değişim diye slogan bağırın ve sakın ha kendinizi düşüncelerinizi dünden güne,  günden yarına taşımayın.

En garantili yoldur değişmeyen tek şey var değişmenin kendisi deyip de  hep aynı birey olarak aynı zihniyetle aynı yerde mıh gibi çakılı kalmak.

Değişmeyecek siz mıh kaldık sonra çekicin varlığı.

Mıhsanız çakılacaksınız kendi çekiciniz ile başkanınıza yöneticilerinize