Kıbrıs adasında türkler ile elenlerin varlığının geçmişi yüzlerce yıla dayanır.
Yüzlerce yıllık bu yaşam ne birbirinin içinde bir kaynaşmaya ne de savaşa yol açmıştır 1958 yılına gelinceye kadar.
Birbirlerinden kız / oğlan alıp evlilik kurmadığı gibi bu iki milli topluluk bir birleriyle zaman zaman çekişip kavgaya varan çatışmalar yaşasa da bu çatışmalar savaş diyebileceğimiz bir noktaya gelmemiştir.
Ne zaman ki, Kıbrıs adasında yeni bir devlet oluşumu 1958 yılında gündeme gelmiş işte o zaman çatışmalar bir savaş potansdiyelini de içinde barındırmaya başlamıştır.
Demem o ki, özellikle o yıllarda elenlerin gem almaz enosis arzularını herkesin bildiğini varsayarak, demem o ki, Kıbrıs’da savaşın nedeni devletin kimin egemenliğinde olacağı ihtimali / endişesidir.
Zar zor ve zorla kurulan 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti devleti, tarihin gördüğü en yanlış, abuk devlet inşasıdır ve bu devletin çürüklüğü, yanlışlığı o kadar belirgindir ki yaşamasını 3 devletin garanti etmesi şart konmuştur temeline.
Deli gömleği temel tutar mı.
Tutmadığını gördük.
1960 da kuruldu ve 3 yılını tamamlayamadan 1963 de bizzat Cumhurbaşkanı tarafından yıkıldı. Yıkılma gerekçesi, Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının, bu devletin yaşamasına engel olduğu idi.
Hal böyleyken ve 1964 yılından itibaren fiilen Kıbrıs adasında, Kıbrıs elenleri ile Kıbrıs türkleri arasında süren savaşı durdurabilmek, arabulucu olabilmek, ilan edilen ateşkes karalarının sürekliliğini sağlamak ve de yeni çözüm yolları aramak önermek üzre bulunan BM , bir ortaklık devleti, hatta fonksiyonel bir federasyon olan Kıbrıs Cumhuriyeti ( 1960 ) nin berhava olmasını engelleyememiş, katliamları öneleyememiş, önerdiği çözüm planlarında elenlerin ohi-leri ile başarısızlığı defalarca yaşamış ve yaşatmış olmasına rağmen; yine de deli gömleği olan Kıbrıs Cumhuriyeti devletini bize dayatmaya çalışıyor.
Sorunun bizatihi kaynağı, nedeni olan bu deli gömleğini dayatmaya çalışması, BM nin dünyanın her hangi bir yerindeki sorunları çözebilme potansiyelinin olmadığının yeni bir kanıtı değil midir.
Yıllardır sorunun nedeni olan şeyi soruna çözüm olarak önümüze sürüyor gözümüze sokuyorlar ve biz de buna kanıyoruz.
Tıpkı bütün sorunlarımızın yaratıcısı ve sebebi olanların, oylarınızı bize verin, bizim partiyi seçin, sorunlarınızı çözelim demesi gibi
Alnımızda enayi mi yazıyor yoksa
BM, AB ve şimdi de ve bir kerre daha partimsiler bizi enayi yerine koyuyorlar.
