Kadın erkek, yaşlı genç, işçi memur, esnaf patron kime sorsanız,  en sevdiği beğendiği on filimin ikisi, Ölü Ozanlar Derneği ile Selvi Boylum Al Yazmalım’dır.

Ve yine herkesin diline pelesenk ettiği sözlerden biri  ‘sevgi emektir’ sözüdür.

İstisnasız bütün öğretmenler Ölü Ozanlar Derneği filmini çok severken aralarından bir tanesi bile herhangi bir ders kitabını yırtıp da sevgili öğrenciler, adına müfredat denen o şeyden sizi hayata hazırlayacak, kendinize güven ve saygı duymanıza öncülük edecek herhangi bir şey çıkmaz’ dememiştir

 Ve devamla ‘Adına talim terbiye kurulu adı verilen bir kuruldan ancak ve yalnız, sizleri boyun eğdirmeye, otoriteye boyun eğdirmeye, itaatkâr olmaya zorlayan talimler çıkar ve o talimler de sizleri terbiye etmeye yönelik olur.

Ve o kurulların terbiye anlayışı içinde, sevgi saygı, hoşgörü, yardımlaşma dayanışma, şefkat merhamet vicdan paylaşma yoktur’ diyerek bitirmemiştir sözünü.

Ve daha da kötüsü, Ölü Ozanlar Derneği filmini çok beğendiğini söyleyen neredeyse bütün öğretmenler,  o filimdeki berbat müdürün bire bir kopyası gibi davranarak müfredata ‘ baş üstüne amirim’ diyerek boyun eğmeyi ve öğrencilerine de boyun eğdirmeyi marifet sayar.

Selvi Boylum Al Yazmalım’a gelince.

Neymiş sevmek.

Sevmek emekmiş’ öyle mi.

Sevmek emek de;  emek ne.

Toprağı çapalamak, tarlayı – tarlaları sürmek ekmek, ekileni suvarmak, yaban otlarını temizlemek ve günü gelince iştahla şevkle hasat etmek değil midir emek.

Haydi bir daha söyleyelim.

Neymiş sevmek.

Sevmek emekmiş öyle mi.

Emek neymiş.

Hani nerdeymiş.

Kim yaptığı şu ya da bu işi, o işin gerektirdiği emekle yapıyor.

Özellikle kanunların koruması altında olmakla yetinmeyip de bir de sendikalı olmayı seçen devlet – kamu aylıkçılarının yüzde kaçı iş yerine vaktinde gidiyor ve işe vaktinde gitmeyen çoğunluğa karşı, örgütleri olduğunu bar bar bağırdığında yerleri gökleri inleten sendikalar, geçtiğimiz on yıl içinde kaç üyesini işine vaktinde gitmesi için yazılı olarak uyardı.

Olayın Bakanlık, Müdürlük boyutuna niye değineyim ki, hangi bakan, hangi müsteşar müdür 1980 yılından bu yana işini layıkı ile yaptı.

Tembellik ederek ve tembelliğini çok çalışıyoruz bahanesi ile zır zır konuşarak kolay, neredeyse beleş maaş almanın peşinde koşanlar değil midir siyaseti meslek edinenler.

Sevmek emekmiş.

Seviyor musunuz, emek verin.

Sevin emek verin memleket olsun toprak