Ne değildir siyaset.

Amerika’da billboardlarda stop Erdoğan diye bir reklâm döner de buna cevaben Türkiye’deki billboardları ‘love Erdoğan’ afişleri ile donatırsanız bu siyaset değil başka bir şeydir ve ne olduğu anlaşılmazdır.

Evvel emirde başkanını İngilizce sevmek bir İngiliz için geçerli olsa da İngiliz olmayan birinin başkanını İngilizce sevmeye başlaması ve bunu bar bar bağırarak yapması hazindir. Hazin olmaktan öte emperyal kültürün giderek hakim olduğunun da kanıtıdır.

AKP Amerika’daki billboardları ‘ attack Erdoğan’ diye donatabilseydi, hatta ‘STOP USA’ diye Amerika’nın her şehrinde kasabasında AKP yi, Tayyp Beyi görünür kılsaydı bu siyaset olabilirdi.  

Çoğu zaman hatta her zaman yapıldığı gibi Türk’e Türkçe propaganda yapmanın da absürd olarak bir adım ötesine geçip, Türk’e Amerikanca propaganda yapma yolunu seçtiler AKP reklâm ajansları ki bu ne işe yarar diye bana sorulsa, sözü edilen reklâm ajansının tonlarca lirayı cukkalamasına ve bir de emperyal kültürün Türkçeye karşı Amerikancayı Türkiye’de de geriletmesine yarar derim.

İşin Türkiye boyutu bu.

Bu işin bir de KKTC boyutu da var ki beş beter hazin.

Amerika’daki bir ticari şovu KKTC de yanıtlamaya çalışmak zırvalamaktır.

Kim hangi akılla KKTC deki billboardları böyle bir afişle donatma ihtiyacı hissetmiştir.

KKTC  yıllarca laf ola  söylendiği gibi değil, gerçek anlamda kritik günlerden geçmektedir.

Bu kritik günler siyaseten değil, ekonomik olarak dibe vurmak üzere olunan kritik günlerdir ve daha da kötüsü Corona salgını ile baş edebilmek için tek güvencemiz olan Türkiye ile başta gönül bağlarımız olmak üzere, tarihten gelen kültürel milli , siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi her iki devlet olarak ( KKTC-Türkiye) titizlikle ve karşılıklı saygı dayanışma  ruhu ile korumamız ve geliştirmemiz gereken günlerdeyiz.

Kişisel ya da örgütsel partisel egolar, kaprisler ve tatminler mevsimi değildir bu günler.

Söylenecek her söz ve atılacak her adım için dokuz defa ve sağduyu ile düşünmek şarttır.