Geç kaldık, çok geç kaldık.

Ben yazayım otuz, siz okuyun kırk dokuz yıl geç kaldık.

Marangozlar geç kaldınız, makinistler siz de.

Meclis başkanı ve riyasetindeki vekiller hepiniz geç kaldınız.

KKTC Cumhurbaşkanı ve ofisi ile başkana paralel çalışan her bir örgüt, kuruluş ve bireyler geç kaldınız.

UBP sinden CTP sine  mecliste temsil edilen bütün partiler ve ilaveten meclis dışı partiler, üyeleri geç kaldınız.

Doktorlar, mimarlar mühendisler, öğretmenler, veterinerler, ziraatçılar, berberler, kebapçılar ( yok kebapçılar geç kalmadı ne de al saçtılar ile müteahitler ) berberler, terziler, bütün meslek erbabı ve en çok da okula gidenler- öğrenci ve öğretmen olarak geç kaldınız.

Anneler babalar, dayılar amcalar, teyzeler halalar geç kaldınız.

Geç kaldık.

Hepimiz, tüm KKTC yurttaşları ana baba Kıbrıs Türkü olanlar ve sonradan Kıbrıs Türkü olmayı seçenler geç kaldınız.

Hepimiz geç kaldık.

Ve bu günden tezi yoktur gecikmişliği en zararsız hale getirmek için.

İşe sarılmak, en iyi ve çoşkuyla sarılmak vaktindeyiz.

Görünür gelecekte eşitliğimize dayalı bir anlaşma söz konusu bile değil ve doğal  kültürel tarihi bağlarımız olan Türkiye’nin de bize düne kadar hayallerimizi süsleyen ve güçlendiren ekonomik yardımları yapma olasılığı yok.

Yok ve zaten Türkiye’de milyonlarca insan bırakın portakal yemeyi hatta göremeden ölüp gittiğini bile bile ‘ ver, ver, vermeye mecbursun’ demek de ayıptır artık anlayalım.

Bu gün o gündür ki işe, işimize dört elle sarılıp en iyi şekilde yapalım.

Anneler babalar, evlatları sorumluluk alır ve başarır şekilde, öğretmenler öğrencilerinizi dürüst güçlü, hoş görülü ve iş başarır, sorunla zorlukla karşılaşınca çözer, çözebilir şekilde eğitmek-öğretmek sizin işiniz, işinize sarılın.

Marangozlar, makinistler, boyacılar duvarcılar kaportacılar terziler berberler hepiniz işinizi en iyi ve sağlam yapmak durumundasınız.

Doktordur, mimardır teknisyendir hepiniz en iyisini yapın.

Ve siyasetçiler, siyaset yaparak hem de en iyisini yaparak, siyasi bakış açınızdan da feyz alan projelerinizi ortaya koyarak işinize sarılın.

Artık dünü dünde bırakın. Siyaset diğer partiyi aşağılamak değildir, onu Kazım’ın kahvesinde, okey salonlarında meyhanelerde yapan çok.

Siyaset yapın reçetelerinizi görelim. Acı olur reçeteler, bunu söyleyerek başlayın.