Yılların eskitemediği Amerikalı ünlü komedyen Jerry Lewis de bu dünyadan geçti gitti.  Uzun ve mutlu bir hayat süren bu komedyenin ölümü nedense bende bir çağrışım yarattı.  O çağrışım da teatral anlamda “dünyanın bir komediler sahnesi” olduğuna dairdir.
Gerçek öyle değil mi?
Dünya bir komediler sahnesidir esasında.  Trajik olayları yaşarken acı çekeriz de, komik bir durum olunca kahkahadan boşalırız.
Günlük hayatımızda o kadar komik şeyler oluyor ki, gayri ihtiyari insan “Bunlar da mı var?” sorusunu sorduruyor.
Esasında bir tiyatro, sahne ve film sanatçılarından kolay komedyen çıkmaz.  Hayatın tesadüflerinde birden hiç tahmin etmediğiniz birisi kendini sahneye atıp, halkı güldürmeye başlar. Ve dolayısı ile şöhreti yakalar.
“İnsan olmak” diye bir kavram vardır.  Evrensel değerler anlamında gülmekle ağlamanın farklılıkları veya eşleşmelerinde çok büyük acı vardır.
Bugünlerde yayınlayacağım “Griyle Mavi” isimli şiirim kitabımda “Sen Bilir Misin?” adılı şiirime yer verdim.  Dünyanın bir komedi sahnesi olduğunu düşünerek, insanları güldürmekle ağlatmak arasındaki çatışmalar insana bazı dizeleri yazdırıyor. Bakınız ne yazmışım o şiirimde, gülmekle ağlamak çatışmasındaki acıya dair.
“Sen yalnızlığın ne olduğunu bilir misin dostum?
Binlerce insanın içinde kahkaha atmanın,
Ağlayan bir komedyenin sahnede rol yapmasının,
Hem gülmenin hem ağlamanın
Ne olduğunu bilir misin dostum?”
Biz Kıbrıs insanı olarak pek çok savaşlar yaşadık, pek çok da acılı insanın acılarına ortak olduk.  İşte o süreç içinde o acılı insanların küçücük bir mutluluğu yakaladıkları zaman, ağlarken gülmeye başladığına tanık olduk.  İşte o bağlamda o dizelerde “bir komedyenin sahnede rol yaparken hem gülmenin, hem de ağlamanın” derinliğindeki acıyı anlatmaya çalıştım.
Bir komedyenin de özel hayatı vardır.  Şöhreti yakalasa da, şöhretten başı dönse de, bir komedyenin de zaman zaman bunaldığına tanık olduk. Bir düşünün bakalım...  Kaç tene komedyen kendi hayatına son verdi.  Bütün komedyenlerin mutlaka halkın önünde rolünü yapması bir zorunluluktur.  Öyle komedyenler vardı ki, kendi rolünü sahnede oynayacağı gün, annesini, babasını veya evladığını toprağa vermiştir.  Yani o sanatçının içi kan ağlarken gülmenin veya güldürmenin zorluğunu yaşadığını gördük.
Bir zamanlar Türk sinemasının ünlü komedyenlerinden Suphi Kaner vardı.  İnsanları güldürürken acının de fotoğrafını çeker önümüze koyardı rahmetlik.  Ama ne yazık ki mutlu değildi ve pek çok da sorunları vardı. Bir gün kendi canına kıydı ve arkasında sadece ismi ve siyah beyaz filmleri kaldı.
Son yılların en çok sivrilen komedyeni, hiş şüphe yok ki Robin Williams’dı.  Sanatının doruğunda o da canına kıydı.  Halbuki o kadar hayat doluydu ki, insan o cana kıymanın nedenine yanıt bulamıyor.
İntihar edenler ötesinde dünyayı kahkahara gark eden bir diğer komedyen da, İngiliz film sanatçısı Norman Wisdom’du.  Norman Wisdom’un hemen hemen bütün filmerini severek izledim.  Jerry Lewis’in filmlerini de.  Veya Bob Hope, Benny Hill’in de...
Bütün bu saydığımız komedyenlerin sanatsal yapılarına baktığımızda, en doğal komedyenin Norman Wisdom olduğun kanaatine vardım.  İnsanı güldürürken o kadar doğal hareket ve söz komiği ile insanları güldürüyordu ki, bunu anlatmak hayli zor.  Adeta hastası olduğum bu komedyenin filmlerine sahip olma dürtüsü ile Londra’dan onun bütün filmlerinin CD’lerini getirip film koleksiyonuma dahil ettim.
Biz Türklerin komedyenlerini sakın yabana atmayın. Şu Türk sinemasının perdesinden kimler kimler gelip geçmemiş ki...
İsmail Dümbüllü, Vahi Öz,  Öztürk Serengil, Adilen Naşit ve tabii ki Türk sinemasına damgasını vuran ünlü sanatçı Kemal Sunal.  Kemal Sunal’ı da Norman Wisdom’a benzetebiliriz doğallık açısından.  Bu isimlere Halit Akçatepe’yi de ekleyebiliriz.  Halen hayatta olan Ayşen Gruda ve Münir Özkul, güldürme sanatının duayenlerindendirler.
Bence insanları güldürmek, ağlatmaktan daha zordur.  Hani bizim dramatik yazarlıkta bir ifade vardır.
Hocalar bize hep “Yazdığınız oyunlar ve senaryolar inandırıcı olacak” derlerdi.
O bağlamda komedide de inandırıcılık çok önemlidir.
Hani bir insanın şakası veya esprileri var ya...
Siz bütün esprilere güler misiniz?  Gülmezsiniz.  Gülebildiğiniz şey, gerçek hayattan ve inandırıcı verilerelden meydana gelen görüntüler ve esprilerdir.
Her şeye rağmen hayat bir komediler sahnesidir.  Yani gülmek ve güldürmek...