Bildiğiniz gibi “Dünya Sanat Günü” 15 Nisan, 2011 yılından beri gerek Türkiye, gerek Kıbrıs, gerekse bütün dünya ülkelerinde kutlanan anlamlı bir gün oldu.

Belki birileri şöyle düşünecektir:

“Sanatın da günü mü olur?”

Elbette ki olur. İnsanlar o kadar saçmalıklar için “kutlama günü” yaratırlar ki, “Dünya Sanat Günü” o saçmalıkların yanında büyük bir değer olarak kendini gösterir.

“Dünya Sanat Günü” kutlamaları pek de uzak bir zaman sürecine yansımaz. Hatta merak ederseniz internete sorunuz “Dünya Sanat Günü” nedir diye. İnternet size bütün ayrıntıları verecektir.

“Dünya Sanat Günü”nü ben de sordum internete. İnternet bana gayet geniş boyutlu bilgiler verdi.

Merak ettiğim husus, bu günün nasıl ve ne şekil içinde yaratılıp insan hayatına girdiğiydi. Gerçekten sanatla insan ilişkisinin bütünlüklü yapısında, ne kadar muazzam eserler yaratılmış insanlar var oldukça. Zaman zaman bütün ülkelerde sanatsal etkinlikler olur da, bu “sanatsal etkinlikler toplamında” daha somut mesajlar vermek ve sanatı daha da yüceltmek adına pek de birşeyler yapılmamıştı 2011 yılına kadar. Her ülke kendi sanatını ve sanat dalları içindeki etkinliklerini gözler önüne sermiştir.

Bütün dünya sanatçılarının ve bütün insanların hayran olduğu çok ünlü bir heykeltraş ve ressam vardır. Hepiniz onu çok iyi tanırsınız sanat tarihinden. O ünlü adam, İtalyanların ressam ve heykeltraşı Leonardo da Vinci’den başkası değildir. Yapmış olduğum araştırmada, 15 Nisan’ın, onun doğum günü olduğunu öğrendim.

15 Nisan tarihinin “Dünya Sanat Günü” olarak ilan edilmesinde en büyük rolü oynayan da ünlü Türk ressamı Bedri Baykam’dır.

Bedri Baykam, 15 Nisan 2011 yılında Uluslararası Sanat Derneği’nin Meksika toplantısına davetinde, bu kuruluşa bir öneride bulunmuş. O öneri de, 15 Nisan gününün, “Dünya Sanat Günü” olarak kabul edilmesi ve kutlanmasıdır. Nitekim öneri çok büyük bir çoğunlukla kabul gördü ve onaylandı. Bu da her Türkün gurur duyacağı bir konu. İşte o tarihten beri 15 Nisan’da “Dünya Sanat Günü” kutlanmakta ve daha da anlam kazanmaktadır.

Bedri Baykam bu öneriyi yaparken ünlü ressam ve heykeltraş, rönesans döneminin sanatçısı Leonardo da Vinci’nin doğum yıl dönümünü de dikkate alarak o güne daha bir anlam katmış ve böyle bir günü bütün dünya sanatına kazandırmıştır. Şayet Leonardo da Vinci’nin bilime ne kadar katkı koyduğunu da merak ederseniz, onu da sorabilirsiniz internete. Mimari skeçler ve eskizler, bazı bilimsel teknik araştırma ve uzay teleskopu gibi nice çalışmalara da katkı koymuş değerli bir sanatçı ve bilim adamıydı da Vinci.

İsterseniz Leonardo da Vinci’nin hayatını da internete sorunuz. Lakin onu tanımanıza veya araştırmanıza gerek yok. Çünkü Paris’teki Luvr Müzesi’nde onun en ünlü “Monaliza” tablosu durmaktadır ve hala bütün insanları etkilemeye devam etmektedir.

Kendi dönemi içinde nice heykeller ve resimler yapmıştır. Bazı resimleri tanrısal anlamda fresko olarak kilise ve katedrallerin tavanlarına işlemiş ve daha de ebedi hale gelmiştir. Da Vinci’nin o eserlerini Avrupa’nın çeşitli ülkelerinin sanat merkezlerinde ünlü katedrallerinde görebilirsiniz. Avrupa gözü gibi saklıyor o eserleri.

Yapmış olduğu güçlü kuvvetli pazulu erkekleri ve narin yapılı melekleri de anımsayacaksınız onun tablolarından.

Daima bütün sanatçıların vurgu yaptığı bir ifade vardır:

“Sanat evrenseldir” derler.

Gerçekten sanatla insan hayatı içiçe bir yapıyı oluşturur. Ne insan sanatsız olabilir, ne de sanat insansız. Zaten en gelişmiş bir varlık olan insanoğlu, ta varolduğu günden günümüze kadar geçen süreçte sanat ve yaratıcılığını göstermiştir.

Taş devrinde yontulan tekneler ve çanak çömlekler, birer sanat eseridir. Veya mağaralara yapılan hayvan ve insan figürleri, o ilkel insanların içlerinde var olan sanat heyecanını yaratmıştır. Veya tunç dervrindeki bıçaklar ve takılar, çanaklar çömlekler.

Günümüz sanatında neler yok ki... Resim, heykel, sinema, müzik, seramik, tiyatro, edebiyat ve yazın gibi nice sanat kolları yer alır hayatımızda.
Şu bizim minnacık adamızdaki sanat etkinlikleri de kendi boyunun çok çok üstünde seyretmekte ve üretim yapmaktadır. Ne kitaplar, ne tablolar ve ne heykeller, tiyatro ve sergiler...

Sanat üzerine söyleyecek çok şeyler var ama sayfam buna yetmez. Ben bütün sanatçı kardeşlerimin “Dünya Sanat Günü”nü kutlar, çalışmalarında başarılar dilerim.