Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, “Türkiye’nin  tehditlerinin en iyi diplomatik yolla ele alınacağını” iddia etti.
Politis ve diğer gazetelerde yer alan habere göre, Avrupa Birliğinin kapalı bölge Maraş’taki ileri sürülen Türk faaliyetleriyle ilgili kararı konusunda Brüksel tarafından bir gecikme gözlemlendiğinin kendisine sorulması üzerine Anastasiadis “Avrupa tarafından Türk provokasyonlarına bir ilgi var” dedi.
Economist konferansına gelişinde, gazetecilerin AB Dışişleri Bakanlarının görüşmesinin sonuçlarıyla ilgili sorularını yanıtlayan Anastasiadis “Türkiye’nin tehditlerinin hem göz önüne alındığını, hem de en iyi diplomatik yolla ele alınacağını” öne sürdü.
Avrupa tarafından konuya ilgi olduğunu öne süren Anastasiadis, önümüzdeki hafta bir bilgilendirme raporunun ele alınacağını belirterek, “bu raporda ne yazık ki meydana gelen ve meydana gelmekte olan şeyler kayda geçirildi” dedi.
Haberde, AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısının tamamlanmasının ardından, Dış Politika konularından sorumlu AB Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell’in, 13 Aralık’ta gerçekleştirilecek olan bir sonraki AB Dış İlişkiler Konseyi toplantısında sunulması için, Türkiye’nin Maraş’taki eylemlerine yanıt olarak bir seçenekler belgesinin hazırlanması ve sunulmasıyla ilgili sürecin başladığını dile getirdiği de ifade edildi.
Gazete “elde edinilen bilgilere” göre, konunun ele alınması sırasında Borrell’in Dışişleri bakanlarını belgenin hazırlanması süreci hakkında bilgilendirdiğini aynı zamanda Avrupa Komisyonu’nun ilgili biriminin “Türkiye’nin Geçitkale’de insansız hava araçları için inşa ettiği üssün havadan çekilmiş fotoğraflarıyla birlikte, Maraş ve işgal altındaki Mağusa’daki durumun tam olarak kaydedildiği raporuna da kapsamlı bir şekilde değindiğini” iletti.
Gazete “diplomatik kaynakların”, Rum tarafının, belgenin hedefli yaptırımlar yerine özellikle siyasi ve hukuki seçenekler içermesi gerektiği arzusunda olduğunu belirttiklerini de iletti.

CRANS MONTANA TUTANAKLARI
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in yaptığı açıklamada Fileleftheros gazetesinin yayınladığı Crans Montana konferansı tutanakları konusunu da yorumladığını yazan gazete, Anastasiadis’in “iki toplum tarafından da kabul edilecek olan bir çözüme ulaşmak için, yapıcı ve yaratıcı olmak adına yapması gereken her şeyi yaptığını” savunduğunu iletti.
Güvenlik konusuna da değinerek “bunun kendi faaliyetlerinin ardından ilk kez ortaya çıktığını” öne süren Anastasiadis “bunun daha önce hiç ele alınmadığını, öte yandan çağdışı garantiler sisteminden ve gerektiği takdirde başka bir güvenlik sağlama yöntemi bulunması gerektiğinden söz eden önemli açıklamanın 4 Temmuz 2017 tarihinde BM Genel Sekreteriyle yapılan görüşmenin ardından yapıldığının çok iyi bilindiğini” ileri sürdü.
Anastasiadis “dolayısıyla, o zaman da söylediğim ve şimdi de tekrarlamak istediğim şey, çabanın çökmesinin nedeni Türkiye’nin garantilerin devamı ve 1960 Anlaşması’nın öngördüğü üzere, bir süreliğine askeri bir birimin varlığı önerisiyle ilgili olarak işgal gücünün sayısında artış konusundaki ısrarı olduğunu” iddialarına ekledi.
Fileleftheros gazetesinde yer alan habere göre ise Anastasiadis, muhalefetten aldığı eleştirilere verdiği yanıtta “kendisinden istenilen şeyin Türkiye’nin talep ettiklerini kabul etmesi mi olduğu” sorusunu sordu.
AKEL’in kendisine yönelttiği eleştiriler konusunda, eleştirilere maruz kalanın Rum Yönetimi Başkanı olmadığını söyleyen Anastasiadis “eğer istedikleri şey garantileri, askerin varlığını ve Türkiye’nin istediklerini kabul etmem değilse, sorumluluk yüklendiği zaman eleştirilere maruz kalanın Kıbrıs Hellenizmi olduğunu” iddialarına ekledi.
AKEL’in Anastasiadis’e yanıt vererek “Türk garantilerini ortadan kaldıran mekanizmayı neden kabul etmediği sorusunu sorduğunu” belirten gazete, EDEK’in ise yaptığı açıklamada, Crans Montana konferansından bilgilerin ifşa edilmesinin sürmesinin “Türkiye’nin niyetlerini ve yayılmacı hedeflerini anlaşılmaz bir şekilde teyit ettiği” görüşünü aktardığını yazdı.

Editör: Mehmet Kasimoglu