Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Irak'a en büyük taahhütte Türkiye'nin bulunduğunu belirterek, "5 milyar dolar kredi vereceğiz. Bu, 5 milyar dolarlık krediden iş adamlarımız istifade edecek. Irak'ta üstlenecekleri proje için yapacakları yatırım ve ticaretimiz için bu parayı kullandıracağız. Irak'ın yeniden inşası için bu işleri koordine etmeye başladık" dedi.

Çavuşoğlu, "Beyoğlu Buluşmaları" kapsamında düzenlenen toplantıya katıldı. Burada konuşan Çavuşoğlu, yerel seçimin arifesinde toplumun farklı kesimini temsil eden insanlarla bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Her seçimin sadece bir şehrin değil, ülkenin kaderini belirlediğini aktaran Çavuşoğlu, "Özellikle dış politikanın başarılı yürütülmesi bakımından ülkenin istikrarı çok önemli. Sanatçılar, iş adamları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri açısından ülkemizin huzuru, istikrarı, barışı çok önemli. İçeride ne kadar güçlü olursak dışarıda o kadar güçlü oluyoruz. Ekonomimiz ne kadar güçlü ise girişimci ve insani dış politikamızı o kadar başarılı uygulayabiliyoruz. Aksi takdirde hamasetten öteye gidemiyoruz. O bakımdan her seçim ülkenin istikrarı ve geleceği bakımından önemlidir. Ayrıca ülkemizin demokrasisi ne kadar güçlenirse dışarıda devletimizin imajı bakımından tüm uluslararası alanda gücümüzün artması bakımından da önemlidir." diye konuştu.
Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması, iş adamlarına dünyanın farklı noktalarında yeni fırsatların oluşturulması, insanların seyahat özgürlüğünün tam sağlanması için birçok alanda çalıştıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, ikili ilişkileri üst seviyeye çıkarmak ve küresel sistemin daha adaletli olması için yoğun çaba sarf ettiklerini dile getirdi.

"ETRAFIMIZDA ATEŞ ÇEMBERİ VAR"
"Dünyanın her yerinde sorunlar ve fırsatlar var" diyen Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bu sorunların üstesinden gelebilmek için neler yapabiliriz? Ülkemizin ve milletimizin önüne çıkan fırsatlardan nasıl yararlanabiliriz? Bunlara kafa yoruyoruz. Tüm bunları iyi bir şekilde değerlendirebilmek için dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip ediyoruz. Bugün bir geçiş dönemi yaşadığımız bir gerçek. Tek kutuplu bir dünya mı var? Yoksa çok kutuplu bir dünya mı var? Yavaş yavaş soğuk savaş dönemindeki gibi kamplaşmalar keskinleşmeye mi başladı? Ticaret savaşları, korumacılık tekrar geri mi geliyor? Bunlara karşı nasıl tavır geliştirebiliriz? Ekonominin gücü nereden nereye gidiyor? Yurt dışında ortaya çıkan fırsatlar nelerdir? Bu hepimizin kafasındaki sorular. Bunlarla uğraşırken kendi bölgemizde neler oluyor. Yaşanan gelişmelerin ülkemize etkisi ne? Biz neler yapabiliriz? Bu soruları sorarak politikalar üretiyoruz. Yıllardır etrafımızda çözümü dondurulmuş ihtilaflar var. Pek çok sorunun yanı sıra hala etrafımızda bir ateş çemberi var. Suriye, Irak, İran, Libya, Yemen ve bu coğrafyadaki diğer gelişmeler. Tabii bir de Balkanlar'daki Sırbistan, Kosova gerginliği. Türkiye olarak 'bu sorunlara nasıl çözüm bulabiliriz?' diye kafa yoruyoruz."
Suriye'de bir taraftan terörle mücadele konusunda tedbirler aldıklarını diğer tarafta ise İdlip mutabakatını koruyarak sahada ateşkesi tesis etmeye çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: 
"En önemlisi siyasi çözüm için özellikle Astana ve Soçi süreçleriyle Cenevre sürecini de canlandırarak şimdi Suriye'de bir anayasa komisyonunun kurulması için çabalarımızı yoğunlaştırdık. Önümüzdeki günlerde bir anayasa komisyonunu kurup, sivil toplum, rejim ve muhalefeti bir araya getirerek, ülke için bir anayasa taslağı hazırlamalarına yardımcı olacağız. Diğer taraftan ABD'nin çekilme kararından sonra Fırat Nehri'nin doğusunda Kuzey Suriye'de neler yapacağımızı ABD ile koordine etmeye çalışıyoruz. Rusya, İran ve diğer aktörler Ürdün ve Irak'ı da işin içine dahil ederek komşu ülkelerle Suriye'de kalıcı bir istikrarı nasıl getirebiliriz, çekilme sürecini nasıl yönetiriz? Bunu konuşuyoruz. Ama şu anda dönmeye başlayan Suriyeli mültecilerin, ülkelerine döndükten sonra da desteklenmeleri önemli. Onlar için de Avrupa Birliği dahil tüm aktörlerle konuşuyoruz. Bunun için 14 Mart'ta Brüksel'de AB ile bir konferans düzenleyeceğiz."

"CUMHURBAŞKANI SEÇİMDEN SONRA IRAK'I ZİYARET EDECEK"
Türkiye'nin bir diğer sınır komşusu Irak'ta yaşanan gelişmelere de değinen Çavuşoğlu, "Irak'ta hükümet kuruldu ama henüz işin başındalar." değerlendirmesinde bulundu. 
Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti: 
"Kapsayıcı bir hükümet ve ülkenin yeniden inşası şu anda en öncelikli konu. Türkiye olarak Irak'a en büyük taahhütte biz bulunduk. 5 milyar dolar kredi vereceğiz. Bu, 5 milyar dolarlık krediden iş adamlarımız istifade edecek. Irak'ta üstlenecekleri proje için yapacakları yatırım ve ticaretimiz için bu parayı kullandıracağız. Irak'ın yeniden inşası için bu işleri koordine etmeye başladık. Önümüzdeki günlerde Irak'ta hem Bağdat'a hem de Erbil'e bir ziyarette bulunacağım. Cumhurbaşkanımızın seçimlerden sonra Irak'a yapacağı ziyaretin de hazırlıklarını yapmış olacağız. Irak'ın başka sorunları da var. Halen terör tehdidi mevcut. Bu konuda da uluslararası toplumla bir araya gelip sorunların çözümü için uğraşıyoruz."

"AB İLE İLİŞKİLERİ CANLANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, yıllardır müzakere edilen Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini tekrar canlandırmaya çalıştıklarını aktararak, "Bunun kolay olmadığını biliyoruz. Sorunların Türkiye'den kaynaklanmadığını da biliyoruz. Kendi içinde yaşadığı sorunların yanı sıra AB'nin genişleme politikalarındaki ciddi kararsızlık nedeniyle Türkiye-AB ilişkilerinde bazı sorunlar oluştu. Ama AB ile birlikte çalışabildiğimiz alanlar var. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda tekrar müzakerelerin başlaması gerektiğini her iki taraf da söylüyor. Çünkü bu her iki tarafın da yararınadır. Keza vize serbestisinin hayata geçmesi için geri kalan 6 kriter üzerine çalışıyoruz. Bu kriterler yerine getirildikten sonra vize serbestisinin hayata geçirilmesi için AB ile mutabıkız. Diğer taraftan her iki tarafı yakından ilgilendiren göç konusunda, her ne kadar AB tarafından taahhütleri yerine getirme konusuna gecikme olsa da bu iş her iki tarafın yarına olduğu için birlikte sürdürüyoruz. Güvenlikle ilgili konularda ise AB ile her konuda anlaşmazsak bile bazı alanlarda birlikte adım atabiliyoruz. AB, Türkiye'nin birlik için önemini çok daha iyi anlamaya başladı." değerlendirmesinde bulundu.
Orta Doğu barış süreci ve Kudüs sorununu da yakından takip ettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "Son 1,5 yılda attığımız adımlarla ABD ve İsrail'in politikalarının yanlış olduğunu tüm dünyaya tescil ettirdik. Fakat BM kararları yetmez. Ortak adımlar atarak bu davayı da yakından takip etmeye devam edeceğiz. Diğer taraftan Orta Doğu sorununun Körfez bölgesindeki gelişmelerle daha da değişik bir hale geldiğini görüyoruz. Maalesef Arap dünyasındaki kendi aralarındaki farklı görüşlerden dolayı farklı politikalar izlendiğini de görüyoruz." dedi.

"SUUDİ ARABİSTAN CİNAYETİ İTİRAF ETTİ"
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına da değinen Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ısrarla sürdürdüğü şeffaf politikalar sayesinde cinayetin itiraf edildiğini belirtti. 
Çavuşoğlu, Kaşıkçı olayıyla ilgili şunları kaydetti:
"Suudi Arabistan'ın Cemal Kaşıkçı konusunda ilk başlarda yaptığı açıklamaların oyun ve ucuz taktik olduğunu gördük. Politikalarımız sayesinde Suudi Arabistan cinayeti itiraf etti. Fakat ceset nerede? Bu kişi öldürüldü ama henüz bunun cesedi yok. Ne yaptılar? En son Suudi Arabistan Başsavcısı yerel iş birlikçiden bahsetti. Peki yerel iş birlikçi kim? Burada ilginç bir şey var. Yerel iş birlikçinin robot resmini göndereceklerini söyledi. Neden robot resim? Eğer bir yerel iş birlikçi varsa, ismi nedir? Kimdir ve kimlerdir? Kim öldürdü, nasıl öldürdü? Bunları biliyoruz. Bu konuda herkese insan hakları dersi vermeye çalışan ülkeler ise olayın üstünü kapatmaya çalışıyor. Parayı gören batılı ülkeler, susmaya başladılar. Çünkü ha bire anlaşmalar imzalıyorlar, silah satıyorlar. Maalesef iki yüzlü dünya." 

"VENEZUELA ŞARTSIZ DİYALOĞA HAZIRDI"
Venezuela'daki gelişmelere değinen Çavuşoğlu, bu ülkenin petrol, gaz, altın ve bazı yeraltı kaynakları açısında dünyanın en zengin devletleri arasında yer aldığını ancak karışıklık nedeniyle ekonomisinde büyük sıkıntılar yaşandığını söyledi.
Venezuela'da seçimlerin yapıldığını, halkın iradesini ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Uluslararası toplumun yapması gereken şudur: Bir ülkede bir sorun, bir kıvılcım var. Her an yangına çevrilebilir. Esasen, diyalog yolu ile ve daha fazla temas yoluyla ne yapabileceğini, oturup konuşup ve sorunun çözümüne katkı sunulmasını sağlamaktır. Böyle mi oldu? Hayır. Tam tersi, dışarıdan bu körüklendi. Venezuela halkı cezalandırıldı. Milyonlarca insan Venezuela'yı terk etmek zorunda kaldı. 'Bu ülke ile ABD arasında diyaloğu başlatabilir miyiz?' diye çaba sarf ettik. Venezuela yönetimi, komşu ülkelerle tüm Latin Amerika'daki ülkelerle Kolombiya ve Şili dahil hepsiyle ABD ile diyaloğa ön şartsız hazır olduğunu söyledi. Biz de bunu, o ülkelerin dışişleri bakanlarına söyledik. Ama şu anda Venezuela'ya karşı bu adımları atan ülkelerin hiçbiri diyalog kurulmasını istemedi. Ne istiyorsunuz peki? Seversiniz sevmezsiniz, iktidara kim geldi kim gelmedi. O başka bir şey. Hani demokrasiye inanıyordunuz?" diye konuştu.

"ÜLKEMİZE VE ŞEHİRLERİMİZE HEP BİRLİKTE SAHİP ÇIKALIM"
Küresel sistemin sorgulanır hale geldiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugünkü küresel sistem karşı karşıya kaldığımız çatışmaları önleyebilecek mi? Beklentileri karşılayabilecek mi? Bu soruları kendimize sorduğumuz zaman, yüzde 99'umuzun 'hayır' cevabı verdiği bir gerçek. Bir sistemde arıza varsa o sistemi tamamen yok etmek mi yoksa yeniden kurmak mı lazım? Öncelikle zihinsel reforma ihtiyacımız var. Benmerkezci, korumacı, uzlaşı yerine çatışmayı tercih eden ve ön görülemeyen yönetimler ve siyaset anlayışıyla bunları ne kadar başarabiliriz? Bunlar sizleri karamsarlığa sokmasın. Tarih boyunca insanlık ve bölgemiz çok sorunlar, savaşlar, çatışmalar yaşadı. Ama bunun üstesinden bazen savaşarak geldik. Bazen acılar çekerek ders aldık. Tüm zorluklara rağmen kendi bölgesinde güçlü, ayakta kalabilen güçlü bir Türkiye'yiz. Gerek Suriye ve gerek diğer alanlarda izlediğimiz objektif, dengeli ve ilkeli politikalar sayesinde de herkesin görüşünü sorduğu bir ülke olarak istikrarımız, huzurumuz, sadece kendimiz için değil bölgemiz için çok önemli. O yüzden hangi görüşten, hangi inançtan olursak olalım bu ülke, bu şehir hepimizin. Ülkemize ve şehirlerimize hep birlikte sahip çıkalım." 
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı devam etti.
Toplantıya, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, AK Parti Beyoğlu Belediye Başkan adayı Haydar Ali Yıldız, AK Parti İlçe Başkanı Harun Muş, MHP İlçe Başkanı Bayram Gölcük, sanatçılar, iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Editör: Mehmet Kasimoglu