Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis, Türkiye’nin bölgede yeni bir “Osmanlı politikası” ileriye götürdüğü iddiasında bulundu.
Alithia gazetesinde yer alan habere göre, Associated Press’e verdiği demecin ikinci kısmında, Türkiye’yi “Doğu Akdeniz ve Orta Doğu bölgesinde yeni bir Osmanlı politikası ileriye götürmekle suçlayan” Hristodulidis, Güney Kıbrıs’ın uzun vadeli vizyonunun, bölgede güvenlik ve iş birliğiyle ilgili bölgesel bir örgüt meydana getirilmesi olduğunu dile getirdi.
Hristodulidis demecinde “biz dünyada böyle bir örgüte sahip olmayan tek bölgeyiz” ifadesini de kullandı.
“Türkiye’nin yalnızca Kıbrıs’ta değil, Suriye, Irak, Libya ve bölgedeki diğer Arap ülkelerindeki tutumunu da saldırgan olarak nitelendiren” Rum bakan, Türkiye dış politikasının “askerileştiğini (militarize olduğunu)” gördüklerini ve bunun bölgedeki tüm ülkeleri oldukça endişelendirdiğini öne sürdü.
“Komşularla sıfır problemlerden, şu an tüm komşularıyla sorunları olan bir Türkiye sonucuna vardıklarını” iddia eden Hristodulidis, “Türkiye’yle sorunu olmayan tek bir ülke bulunmadığını” ileri sürdü.
“Türkiye’nin bölgede yeni bir Osmanlı politikası ileriye götürme çabasına tanık olduklarını ve Türkiye’nin bölgesel bir hegemonya olmak istediği” iddiasında da bulunan Hristodulidis, KKTC’deki İHA üssünün de bu yeni Osmanlı politikasının bir örneği olduğunu öne sürdü.
Hristodulidis sözlerinin devamında “Bu Üs Kıbrıs için değildir. Bu Üssün meydana getirilmesinin esas nedeni İsrail ve Mısır’ı kontrol etmektir çünkü adadaki görmek için Kıbrıs’ta bir drone üssüne gerek yoktur” iddialarında da bulundu.
İki devlet çözümü konusunda ise, Rum hükümetinin buna şiddetle karşı olduğunu yineleyen Hristodulidis, “çünkü bunun Türkiye’ye (şu an uluslararası toplum tarafından değil de, yalnızca Türkiye tarafından tanınan) ‘sözde Kıbrıs Türk egemen devletinin’ tam kontrolünü sağlayacağını” ileri sürdü.
Demecinde Rum Yönetiminin diplomatik faaliyetlerine de atıfta bulunarak, Rum kesiminin özellikle İsrail ve Mısır gibi komşu ülkeler, aynı zamanda ABD’yle güvenliği güçlendirmek için çalıştığını belirten Rum bakan, Rum kesiminin 2018 yılında ABD’yle çok önemli bir niyet beyanı imzaladığını anımsattı.
Üçlü görüşmeler konusunda ise, deniz aşırı doğal gaz yataklarının olası potansiyelinin değerlendirilmesi konusunda ortak olmaları için Türkiye’ye yönelik çağrıyı yineleyen Hristodulidis, Güney Kıbrıs, Mısır ve Yunanistan liderlerinin geçtiğimiz yıl bu konuda Türkiye’de çağrıda bulunduğunu anımsattı.
Ankara’yı Doğu Akdeniz’deki ileri sürülen saldırgan faaliyetlerine bir son vermeye de çağıran Hristodulidis, sözlerini “Hiç kimseyi dışlamıyoruz. Tüm komşu ülkelerin, bölgenin enerji potansiyelinden yararlanması için çalışmasını istiyoruz” şeklinde sürdürdü.
Uluslararası hukuk konusunda ise, Türkiye hariç tüm bölge ülkelerinin deniz sınırlarını belirlediklerini iddia eden Hristodulidis, “Türkiye’nin Kıbrıs’la sınırlarını belirlemek için ikili ilişkiler kurmayı veya konuyu Lahey Adalet Divanı aracılığıyla çözmeyi kabul etmediğini” öne sürdü.
Türkiye’yle işbirliğinde bulunmayı istediklerini ve buna hazır olduklarını savunan Rum Bakan, Türkiye’den istedikleri şeyin yalnızca uluslararası hukuka, BM’nin deniz hukuk sözleşmesine saygı göstermesi olduğuna işaret etti.
Hristodulidis, bölgedeki diğer tüm ülkelerin işbirliğinin faydalarını anladıklarını ve birlikte bölgedeki sorunların üstesinden gelebileceklerini bildiklerini iddialarına ekledi.

Editör: Mehmet Kasimoglu