Kabul etmek lazım...   Belki on yıldan beri belki daha fazla bir zaman öncesinden elektiriklerimiz kesilmiyor.  Geçmişteki şartlar ile şimdiki şartlar arasında dağlar kadar fark vardır.  El- Sen’in gerçekleştirmiş olduğu eylem ve elektrik kesintileri bizde geçmiş günleri çağrıştırdı diyebilirim.

            O günleri daha bir hatırlayalım...

            O günlerde herkes evine küçük jeneratörler, mumlar ve el fenerleri alarak karanlık gecelerini gidermeye çalışıyordu.  Marketler mum satmaktan bıkmışlardı. 

            Bunun  yanında ısınma sorunu da birlikte geldi elektrik kesintileriyle.

            Yapılan grevler, genellikle gerçek anlamda hak aramak içindir.  Lakin memleketi felç duruma getirilen grevlerin hiç de adil ve uygun bir zamanda olmadığını ifade edebiliriz.

            Elektriklerin kesilmiş olduğu günü, hepimiz de yaşamışız... Özellikle trafik ışıklarında bilmeyenler de öğrenmiş oldular,  elektrik kesintisinin olduğunu.

            Tabii ki bazı işletmeler ve iş merkezleri bu kesintilerden çok ciddi şekilde etkilenmişlerdir.  O bağlamda adeta “Bayram değil, seyran değil, eniştem beni neden öptü” misali bir durumla karşılaşmış elektrik kesintisinden etkilenen birimler ve işletmeler.

            Okullardaki öğrencilerin gece veya gündüz ders çalışmaları da etkilenmiş bu kesintiden.  Özellikle çizim gerektiren bölümlerin öğrencileri, bayağı etkilenmişlerdir şu elektrik kesintisinden.  Sanayi tesisleri felç oldu.  Yani bir diğer deyişle, kesilen elektrik yüzünden hayat felç oldu.

            Zaten EL-Sen’in ve bu sendika eylemlerini yaratanları istediği de bu değil miydi?

            Hani derler ya...

            “Etki, tepkiyi yaratır” diye...

            Doğrudur.  Bu grev bir etki yaratı, ama greve karşılık tepki de çok büyük oldu bana göre.

            Gelen tepkiler hükümeti de harekete geçirerek grevi sonlandırılmış, 60 günlük bir erteleme gereğini ortaya konmuştur

            El-Sen’in iddiaları, “Hükümetin bu alanda yeni yatırım yapmadığı ve sözünde durmadığı” mealinde.

            Hükümet’in yapmış olduğu açıklama da bayağı düşündürücüdr.  Bakınız ne demiş hükümet yaptığı açıklamalarda...

            “Grevin ülkeye uluslararası ulaıim, ülke içerisinde trafik, sağlık ve diğer elzem hizmetlerin kesntiye uğratılarak halkın hayatını ciddi şekilde olumsuz etkileyen bir durum ortaya çıktığı tespit edildi.”

            Bu meyanda hükümet, bakanlar kurulunda pekiştirdikleri stratejilerine açıklık getirdi.

            “Bakanlar Kurulu ayıca Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun geleceğini ve ülkenin enerji ihtiyacını dikkate alarak, daha önce açıklamış olduığu 60 MW’lık yeni yatırım taahhüdünü ve bu taahhüdün yer aldığı protokele bağlılığını bu toplantıda bir kez daha teyid etmiştir.”

            Ve hükümet kanadı, bu taahhüdünü daha da pekiştirerek şunları açıklamıştır.

            “Hükümet, 60 MW’lık yeni yatırım ile ilgili olarak halihazırda bir adım atmıştır ve önümüzdeki günlerde de diğer gerekli adımları atacağını vurgulamıştır.  Yatırımın ne şekilde olacağına ilişkin detaylı açıklamalarını, ilk Bakanlar Kurulu toplantısında değerlendirip gerekli kararı paylaşacaktır.”

            Bundan da ne çıkar?

            Bundan sonra  El-Sen’e yeni bir grev şansı verilmeyecektir.  Çünkü hükümet, verilmiş sözünün ve protokolün arkasında durarak beklenen yatırımı yapacaktır.

            Şimdilik ufukta iyimserlğin ön plana çıktığını ifade edebiliriz.

            Gerçekte sendika da rahatsız olmuştur kamuoyundan ve iş sektöründen gelen tepkilerden.  Ve El-Sen Başkanı Kubilay Özkıraç’ın, “Hükümetin aldığı karara uyacağız” sözleri de o iyimserliğin bir diğer göstergesidir.

            Bir diğer deyişler, kimse huzursuz olmasın, El-Sen Başkanı’nın tehditvari açıklamalarından.  Zaman bazı şeylerin ilacıdır.  O bakımdan şu veya bu şekilde şu sorun en erken zamanda çözülecek ve bu huzursuzluk ortadan kalkacaktır.