Tutmasaydı el dalı, tutmak ve ardı sıra toplamak emrini verecek miydi beynin bilmem hangi lobu.
Beyin ile organ arasında karşılıklı ilişkidir bu.
Hangisi öncedir, sonraki hangisi diye sorgulamayın.
İlk soru abesle iştigaldir, son soru da.
Neden ararsanız, ilk sorudan önce de bir soru vardır olmalıdır.
Her şey büyük patlama ile başladı derseniz.
Nasıl birikti de patlayacak hale geldi daha önceki soru olur ki; ondan öncesi de vardır.
Ve son yoktur ki son soru diye sorasınız.
Ne ezberdir ama ‘ hiçbir şey yoktan var edilemez ve var olan da yok edilemez’ ezberi.
Hiçbir şey yoktan var edilemez ise var olan şey nasıl var oldu.
Yok edilemez diye ezber ettiğiniz milyon şey yok oldu.
Misal ; maymunun ağaçtan ilk defa inmesi ya da düşmesi artık yok ve olmayacak da ve fakat maymun ki nerden evrildiği veya nasıl yaratıldığı benim ilgi alanımda değildir, vardır çeşitlenmiştir ve eğer rahat bıraksaydık çok daha huzurlu olacaklardı.
Ve kediler ile köpekler ve dahi tavuklar tavşanlar da vardır ve hayvan hakları bildirgenizin temel nedeni de rahat bırakmayışınızdır hayvanları doğal hakları ( varlıkları ) ile.
El tutunca, beyin, tutmak eylemini alır götürür ve tutulan daldaki elma, elmadaki tat, çekirdek derken elma bahçesine yürüyen serüven başlar.
Karşılıklı etkileşimdir bu öncesiz ve sonrasız sürgittir.
Diyalektik diye ezberinizdedir de bütün ezberler gibi ezberdir sadece.
Yanlış anlama hakkınız yok zerre kadar aklınız varsa çünkü diyalektik, tabiatın en temel kuralıdır ve ne çekirdek ilktir ne de düşen dalından yemiş son.
Bu bir devri daim sudur akar yerden yere, yerden göklere göklerden yerlere ve tuzlu su buharlaştı diye yağmur tuzlu değil acaba niye.
Tabiat kendi hükmünü yürütür.
Ve aslana ormanlar kralı demek insana mahsustur.
Bir başka insana mahsusluk da elleri olmasıdır.
Eller ile beyin arasındaki ilişkidir hürriyet istemenin ip ucu.
Öyleyse Oktay Rıfat’ın da dediği gibi. ‘ elleri var özgürlüğün’
Ben hürriyet demeyi seçerdim.
Eller havaya kaldırıp da teslim olmak için değil, haydi şimdi bütün eller havaya diye kıvırtmak için de değil.
Ekmek biçmek kurmak yazmak ve andilya koyup ufuklara bakmak içindir.
Ellerinizi fark edin ve davranın.
