Bugüne kadar yaşanan koronavirüs belası, herşeyi etkilediği gibi emlak piyasasını değiştirdi ve  etkiledi.  Bundan sonra emlaka yapılması düşünülen yatırımların rengi de değişecek.  

                Şu anda içinde bulunduğumuz durum, “İnsanlardan ne kadar uzak kalabilirsem” anlayışını ortaya koyan bir durumdur.  İnsanlar büyük kentlerden bunalıp virüs nedeniyle strese girerken, “kendimi nasıl korumaya alabilirim” anlayışına varıyor.

                İnsanların içiçe yaşadığı mekanlar, gerçekten çok büyük bir risk taşıyor.  Mesela apartman hayatı bunun bir örneğidir.  Ne kadar korunursanız korunun, apartman hayatında çok büyük tehlikeler ve riskler vardır.  Tabii ki çaresiz kalan ve ekonomik durumu vasat olan insanlar ne yapsınlar?  Elbet onlar da kendilerince bir tedbir alacaklardır.

                Örneğin köy kökenli aileler, köydeki evlerine veya en yakın bir akrabasına sığınarak bu süreci atlatmaya çalışıyor.  Küçük yerlerşim yerlerdine virüsün yayılması veya o küçük yerşelim insanlarına ulaşması hayli zordur.  Olmayacak şey değildir ama, insanlar biribrlerini daha rahat kontrol edebiliyorlar küçük yerlerşim yerlerinde.

                Geçen gün bir turizmci arkadaşımla bu konuyu tartışıyorduk.  Özellikle yeni dönemde iç turizme yönelik bazı tercihlerin öne çıkacağı ve bunların, apartoteller, bungallowlar, tatil köyleri ve tatil evleri gibi özel tatil villaları, bu tercihlerin başında gelecektir.  Her ikimiz de bu konuda hemfikirdik.

                Bir diğer deyişle, bundan sonra emlaka yatırım yapacak olan kişi veya kişiler, mutlaka  küçük de olsa, tam veya yarı müstakil bahçeli evleri tercih edeceklerdir.  Yani bugüne kadar yazlık ev alanlar çok avantajlı olmuş oluyorlar.  Sadece böyle durumlarda ortaya çıkacak fırsat düşkünlerine meydanı boş bırakmamak ve iyice takibe almak lazım.

                Bütün mesele bu bela geçene kadar bir tatil evceğizi alma yönüne gitmek en akıllıca iştir esasında.  Müteahhitler sanırım bu durumu  çok iyi değerlendirecekler ve emlak piyasasındaki bu varsayımları dikkate alacaklardır.

                Bazı insanlar şöyle düşünebilir...

                “Yahu bu virüs bütün dünyanın sosyal hayatını, ekonomisini ve geleceğini alt üst ederken, kim düşünecek mala yatırım yapmayı?”

                Böyle düşünenler çıkabilir.  Lakin gerçekler, yine gerçeklerdir.  Hayat devam ettiğine ve insanlar da yeni hayat şartlarına göre kendilerini hazırlayacaklardır elbette.  Başkasının parası, diğerinin çenesini yormasın.  O bağlamda gerçekten göreceksiniz, bundan sonra emlak piyasasında, yukarıda ifade ettiğim yatırımlara yönelecek insanlar.

                Belki bazı insanlar için yakın bir hayal veya yakın bir ideal değildir uzaklardan veya dağ deniz civarlarından küçük bir ev satın almak.  Ama geliri yerinde olan ve tekdüze yaşamayı kendine alışkanlık haline getiren insanlar, mutlaka bu durumu düşünmeli ve kendi hayatlarına garanti ve renk katmalıdırlar.

                Koronavirüs ortaya çıkalı pek çok emekli arkadaşımız Lefkoşa’daki evlerini bırakıp, yazlıklarına gitmişlerdir.  Hem de bıraktıkları evleri bahçeli ve rahat bir ev olduğu halde.  Bütün mesele, virüsün ortalarda dolandığı bu ortamlardan uzak olmak.  Yani bakir bir mekanda, bakir havayı koklamak, bakir bir yaşamı kendine katmak ve sağlıklı olmak.

                Bazı insanlar özel nedenlerden ötürü yazın gelmesini iple çekiyorlar.  Neden?   Çünkü özel nedenlerle şu anda kent merkezinden ayrılamıyorlar.  Çok kalmadı... Birkaç ay sonra deniz mevsimi açılınca, hem havuza hem de denize girerek hayatlarına renk katacaklar.  Renk kattıları gibi bu dönemin geçmesine kadar yazlıklarında zaman geçirecekler.  Ordan, burdan...  Bilemediniz Eylül sonuna veya Ekim sonuna kadar yazlıkta kalabileceklerdir.

                Yazlıkta da olsanız mutlaka konu komşunuzla mesafeyi koruyarak, oturma mekanlarında maskenizi takmak zorunda kalacaksınız, şayet bir buluşma olacaksa.

                Bilindiği üzere deniz suyu, hiçbir mikrobu bünyesinde barındıramaz.  İyot ve tuz, mikrobun ilacıdır.  Zaten kendi tatil köyünüzün veya sitenizin havuzu bakımlıysa, elbette ki yavuz da iyice klorlanmış ve mikraba karşı hazır hale getirilmiş olacak.

                Bütün buunları değerlendirdiğimizde, yeni dönemde emlak piyasasının rengi ve biçimi de değişecektir, diye düşünüyorum.