Ekmekler durup dururken bozulmaz.

Önce ekmekler bozulmadı.

İnsanlar bozulmadan hiçbir şey bozulmaz.

Önce insanlar bozulur.

Hani şiir var ya ‘ uyup da hainin iğvasına’ diye.

Hain tüketim tiryakiliğidir, taş fırınlardan niye vaz geçirildiyseniz işte o hainin iğvasıdır ve hain de kapitalizmdir.

Elinden ne kaçan kurtulur bu kapitalizmin ne de uçan. Bir tek tüketim de yine tüketim demeyip, arzularına göre değil ihtiyaçlarına göre tüketen kurtulur kurtulursa.

Taş fırınlardan önce buğdayı bozdu kapitalizm.

Hatırlayan kaldı mı Fakir Baykurt’un adını. Fakir Baykurt benimle yaşıt olan hemen hemen herkesin okuduğunu var saydığım ‘ Amerikan Sargısı’ romanının da yazarıdır.

Amerikan Sargısı romanında koca Anadolu bozkırında, Anadolu tohumlarından vaz geçilip de Amerikan menşeli tohumlarla tarıma teşvik edilen Anadolu köylülerinin hazin hikayesini anlatır.

1970 üniversite öğrenimi için Türkiye’ye gittiğim yıldır ve o yıla kadar Anadolu’da 500 değişik buğday ekimi yapılıyordu.

Sonra ‘modern tarım’ sloganları ile uyuldu hainin iğvasına ve tarımı kendine yetebilen Türkiye,  samanı bile ithal eder oldu.

Ne şekerin pancarı kaldı ne de Bitlis’in Adıyaman’ın tütünü,

Anadolu öyle de başka yerler çok mu farklı.

Ouzo’sunu içip de dalgaya düşen Elen’ler de Fransız konyağında, Amerikan viskisinde arar oldu dalgayı.

O nedenle artık ‘ Zorba The Greek ‘ yok, İnce Memed gibi.

Kendi dalgasına düşme olanağını elinin tersi ile itip de Amerikan dalgasına  düşen bireylerin kendi insani sorununa, insanlarının sorunlarına sahip çıkıp da onları çözmesini beklemek,  benim gibi sayıları günden güne azalan ‘ romantik idealistlerden beklenirse beklenir ve zaten sayıca o kadar azaldık ki bütün sarhoşlar Jack Daniels.

Amerikan tarzı sarhoş olmayı tercih edenlerin kendi tarzlarında çözüm aramaları olası mı. Na mümkün,  mümkünatsız.

Ekmeğini 5-6 yaşından başlayarak taştan alnının teriyle çıkardığını bildiğim arkadaş, Cumhuriyet gazetesi ile İlhan Selçuk’u bir sabah ansızın terkedip de koltuğunun altında Haşmet Babaoğlu, Mehmet Barlas’lı Sabah taşımaya başlayınca bozulmaya başladı bizde de her şey.

Sonrası mı. Sabah gazetesini Yeni Yüzyıl, Zaman, Taraf  takip etti.

Artık içinde büyüdüğümüz ve gün be gün yaşadığımız hatta bizatihi bizim ve babalarımızın çıkardığı ve çözüm aradığı sorunları  ki başında Kıbrıs sorunu gelir ve özeti Kıbrıs Türklerinin özgür insan bağımsız devlet direnişidir, işte o sorunu bize anlatsınlar diye, Erdal Güven’mi istersiniz Mehmet Altan’mı Cengiz Çandar , Baskın Oran ve yetmez ama evetçilerin tümü ve dahi Nelson Ledky’den tutun da Clinton hatta Bush ve Obama Biden.

Amerkanca mest oldunuz neçin da den.

Önce insan bozuldu birey oldu ve arkası geldi.