Son yıllarda artan araç sayısı, toplu ulaşım sistemindeki sorunlar ve yollar üzerindeki altyapı eksiklikleri ile birlikte sabah, akşam ve hatta gün içerisindeki yolculuk sürelerinin artması sonucunda yaşam kalitemiz sürekli olarak düşmeye devam ederken bir şehir plancısı ve bir vatandaş olarak sorunların çözümünün giderilmesi konusunda artık adımlar atılması gerektiği açıkca görülmektedir. Bunun en belirgin örneklerinden bazıları Girne - Alsancak - Lapta Batı Güzergahı ve Girne - Ozanköy - Çatalköy Doğu Güzergahı olarak gözümüze çarpmaktadır.

Son günlerde bir çok kez konuşulan ve tartışılan Girne - Alsancak - Lapta batı güzergahı üzerinde yaşanan sorunlar nedeniyle bölge halkının ve yerel yönetimlerin artık ivedilikle çözüm istemesi ve bu konuda eylem yapması da çok haklı olarak görülmektedir. Maalesef Girne - Alsancak  yolu üzerinde yer alan sorunlara baktığımız zaman; anayola cephe alan parseller üzerindeki serbest  giriş çıkışların olması, süpermarketlerin giriş çıkışlarının çoğunun tanımlı olmaması, söz konusu yolun üzerinde yer alan ve anayola bağlanan ikincil arterler (Örneğin Ilgaz yolu gibi önemli trafik yükü çeken yolların) kesişme noktalarında dönüş şeritlerinin olmaması, yine önemli turizm yatırımları veya çok fazla araç giriş çıkışına neden olan kullanımların dönüş şeritlerinin olmaması, çeşitli sebze meyve reyonlarının anayola kadar taşınması ve bunlar gibi birçok sorunu görebilmekteyiz.

Bunlara ek olarak, dolmuş taşımacılığı (paratransit sistem - taksi ve bilinen otobüs taşımacılığının arasında bir toplu taşımacılık biçimidir) yapan araçların, durabilecekleri durak yerlerinin olmaması nedeniyle tek şerit asfalt yol üzerinde sürekli olarak “dur-kalk” yapması da trafikte yine bekleme sürelerinin artmasına neden olmaktadır.

Bu sorunların çözülmesi ve trafikteki bekleme sürelerinin iyileştirilmesi konusunda yerel yönetimlerin de belirli çerçevelerde çözümler üretebilmesi mümkündür. Bu çözümlerin bazıları yüksek maliyetler gerektirirken bazıları ise düşük maliyetli olarak gözümüze çarpmaktadır. Örneğin Girne- Alsancak ana yolu üzerinden ikincil derecedeki yollara bağlanan kavşaklarda dönüş şeritlerinin yapılması aslında çok yüksek maliyetler gerektirmemektedir. Buna ek olarak yine çok fazla araç yoğunlu yaratan otel veya diğer kullanımlarının kavşaklarında yine dönüş şeritleri yapılması ile dönüşlerdeki bekleme süreleri iyileştirilebilecektir.

Ayrıca dağınık şekilde duran ve anayola kadar araç park yeri haline gelen birçok noktadan sağa dönüşlerin engellenmesi ve anayola cephe alan parsellerin park yerlerinden sürekli olarak anayola çıkmalarının engellenmesi ile birlikte yine bekleme süreleri azaltılabilecektir. Bu tür önlemler aslında çok fazla maliyetli önlemler değildir. Bunlara ek olarak son yıllarda Milli Park bölgesinde artan kullanımlar nedeniyle trafikteki yoğunluk artmış, bu sebeple de giriş çıkışlardan yine yoldaki bekleme süreleri uzamaktadır. Bu güzergah üzerinde uygun noktalarda çember (dönel kavşak) yapılarak yolun ikiye bölünmesi biraz daha maliyetli projeler arasında yer alabilir ancak ilgili yerel yönetimin ilgili meclis onayı ile yapabileceği bir uygulama projesidir. Bu açıdan hem kaza riskleri azalacak hemde bekleme süreleri iyileştirilebilecektir.

Girne - Alsancak - Lapta Batı Güzergahı, Girne - Ozanköy - Çatalköy Doğu Güzergahı, Lefkoşa-Gazimağusa Ülkesel Faaliyet koridoru ve benzeri ulaşım arterlerimizde sürekli olarak sorunların çözülememesi ile birlikte ulaşımda geldiğimiz nokta gerçekten çok üzücüdür. Bu tür sorunların çözümü konusunda ivedilikle adımlar atılması gerekiyorken hala yerel yönetimlerin bayındırlık ve imar birimlerinde herhangi bir ulaşım koordinasyon birimlerinin kurulmadığını da görebilmekteyiz. Bu tür birimlerin son 30 yılda yerel yönetimlere katabileceği hizmetler göz önünde bulundurulmadığı bile ortadadır. Birçok yerel yönetim ülkemizde bu tür koordinasyon ekipleri kurmamaktadır. Belirli ölçülerde yatay veya dikey işaretlemeler, levhalama ve yol çizgi işaretleme gibi çeşitli hizmetleri yürütebilseler bile, kavşaklardaki sorunların giderilmesi, kör noktaların iyileştirilmesi, trafik akış hızlarının artırılması için ışık sistemi veya çember (dönel kavşak) tasarımı gibi hizmetlerin yerine getirilmediğini görebilmekteyiz.

Tabi ki bu hizmetlerin belirli bir trafik master planı (ulaşım planlaması) kapsamında ortaya çıkması bir zorunluluk teşkil etmektedir. Ancak ne yerel yönetimlerin ortaya koyduğu yönetim şekli ne de merkezi planlama birimi tarafından hazırlanmakta olan imar planlarının bu konuda detaylı çalışmalar ortaya konmamaktadır. Bu konuda yine “Karayolları Dairesi master planları olmasına rağmen” uygulamalarda hedeflenen politikaların ve fiziki yapısal iyileşmenin çok gerisinde olduğumuz açıktır. Bu anlamda yerel yönetimler yasasının bir kaç maddesi de değiştirilerek Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte ortak projelendirme yapabilmelerinin önleri açılmalıdır. İyileştirilmesini yıllarca beklediğimiz Girne-Alsancak-Lapta güzergahı için yerel yönetimler ve merkezi idarenin ortak uygulama projelerinin bir an önce hayata geçirmesi dileğiyle.