Corona ithal geldi. Suçumuz değildi.
Yangınlar suçumuz ve ayıbımız.
Yazdır, hava çok sıcaktır evet tamam ve lâkin memleket de küçüktür küçücüktür ve sakinleri de ‘ biz eğitim düzeyi yüksek, çok yüksek en yüksek insanlarız’ diye böbürlendiklerinde harman kadar yer kaplarlar.
Bunca yılda yangına karşı kişisel ve örgütsel bazda bir yangın duyarlığı gösterdik mi.
Kendi kendine eğitimliyim diye kibir gösterisinde bulunmak nasıl bir anlayışın sonucu ki; misal olarak Mimar Mühendisler Odası ‘ KKTC de altıncı kata ulaşabilen itfaiye merdiveni olmadığı için, dört kattan daha yüksek bina yapımına ODA olarak izin vermeyeceğimizi ve bu eksiklik giderilmeden yüksek bina projesi çizen üyelerimizi de disiplin cezalarına çarprptıracağız’ diye bir kararlılık gösterse ve yine misal keşke Belediyeler birliğimiz toplanarak, yukardaki bakış açısı ile şehirlerimize inşası düşünülen çok katlı projelere itfaiye merdivenleri eksikliği giderilene kadar asla ve katiyen izin verilmeyeceğini oy birliği ile karar altına alsa.
İçtiği sigaranın izmaritini, seyir halinde iken içtiği biranın, şarabın şişesini arabasının penceresinden dışarı atan insanın eğitim düzeyinin yüksekliği, sahibi olduğu otomobilin markası ve modelinden mi kaynaklanıyor dersiniz.
Elbette ki güncel hayatta ve önümüzdeki yıllarda hissettiğimiz ve hissedeceğimiz bütün eksiklik ve aksaklıkların birinci derecede sorumlusu hükümet sandalyelerinde oturanlardır, bunda hemfikiriz amma bu sandalyede oturanlardan, hayati konularda neyi talep ettiğiniz etmediğiniz ve döne döne aynı bakış açılarına tam da oy isteyenler ile aynı oranda sahip olduğunuz da ayrı ve inkâra kalkışsanız da faydası olmayacak gerçekliğinizdir.
Tepebaşı yangının üstünden kaç gün geçti, ne sokaklarda arsalarda kuru otlara yönelik bir temizleme hareketliliği var, o çok sevdiğiniz deyiş ile bireylerde, ne de bir seferi kampanya belediyelerde, İç İşleri, Tarım bakanlığı ve ne de ‘ biz çıkıp temizleyelim, belki utanırlar’ diyerek Kıbrıs Türk Güvenlik komutanlığında ne de Kolordu da.
Kendi işini Allaha ya da hükümete bırakmış topluluğun, bizim eğitim düzeyimiz çok yüksektir böbürlenmesi, kibri getirdi bizi bu günlere ve eğer bu saçma kibirden vaz geçip de işe sarılmazsanız, gelecek günler kibirinizde boğulacağınız günler olacaktır.
Kimse ama kimse ve hiçbir kanun ve güç benim arabamda sigara içmemi engelleyemez ve beni sokağımdaki, evimin yanındaki, köyümdeki otları temizlemeye mecbur edemez dediğinizi duyar gibiyim ve derdim de tam o.
Mecburiyet ile memleket temizlenip mamur edilmez, o iş gönülle olur gönüllü olur
