ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer’ın Güney Kıbrıs’ı ziyaret etmesinin, aynı zamanda ABD’li Senatör Robert Menendez tarafından Doğu Akdeniz’deki durumla ilgili olarak bir yasa tasarısı sunulmasının, AKEL ile Rum hükümeti arasındaki, NATO ve ABD’yle ilişkilerin güçlenmesine dair anlaşmazlıkları bir kez daha ortaya çıkardığı haber verildi.
Politis gazetesi; “ABD - Rusya İçin Kavga - AKEL ile Hükümet Arasında NATO İçin Seçim Sonrası Kavgası” başlıklı haberinde, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun açıklamasında, hükümeti, tek yapmaya çalıştığı şeyin, ülkeyi NATO ve ABD’nin “savaş arabasına” bağlamak, aynı zamanda, Rum kesiminin Rusya gibi diğer ülkelerle ezelden beridir muhafaza ettiği ilişkileri zayıflatmak olduğu gerekçesiyle suçladığını yazdı.
Buna yanıtın ise, Rusya Büyükelçiliği’nin etkinliğine katılan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in ağzından en doğrudan şekilde gelmekte gecikmediğini yazan gazete, Anastasiadis’in Rum Yönetimi’nin hedefinin; Rusya’yla ilişkilerin tüm alanlarda daha da güçlenmesi olduğunu söyleyerek, gerek ekonomik, gerekse BM düzeyindeki desteğinden ötürü Rusya’ya teşekkür ettiğini iletti.
Gazeteye göre, Rum Hükümeti Sözcüsü Prodromos Prodromu ise bunun öncesinde yaptığı açıklamada, siyasi liderlerin özellikle de devletlerarası ilişkilerle ilgili açıklamalarının, ulusal çıkarları dikkate almasının iyi olduğunu söyledi.

KİPRİANU: “HÜKÜMET YALAN SÖYLÜYOR”
Öte yandan gazete; AKEL’in, hükümeti ve özellikle de Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’i, ABD tarafından Güney Kıbrıs’a uygulanan silah ambargosunun kaldırılmasına ilişkin yasa tasarısı konusunda yalan söyledikleri ve yanlış yönlendirmede bulundukları konusunda suçladığını yazdı.
Güney Kıbrıs’ın önceliğinin, askeri teçhizatın NATO ülkelerinden veya ABD’den yenisiyle değiştirilmesi olamayacağını ifade eden Kiprianu, AKEL’in ABD’yle ilişkilerin düzeyinin yükseltilmesine karşı olmadığını da belirtti.
Bunun, Güney Kıbrıs’ın aleyhinde veya herhangi başka ülkelerle ilişkileri aleyhinde olmaması gerektiğini ifade eden Kiprianu, yasa tasarısının Rusya ile Çin’in çıkarlarının uzaklaşmasını öngördüğünü sözlerine ekledi.

PRODROMU: “SEÇİMLER BİTTİ”
AKEL’e yanıtın Rum Hükümeti Sözcüsü Prodromos Prodromu’dan geldiğini  yazan gazete, Prodromu’nun, seçim öncesi dönemde ara sıra hüküm süren gergin çatışma ortamının seçimlerin sonrasına da uzatılmasının yararlı olmadığını, buna paralel olarak, dış politika konularında partisel çıkarlar değil, nesnel olgular temelinde hareket edilmesinin daha iyi olacağını açıklığa kavuşturduğunu iletti.
Prodromu, ABD’yle ilişkilerin derinleşmesinin, Güney Kıbrıs’ın bölgede istikrar ve güvenlik kapısı olarak oynayabileceği rolle alakalı olduğunu sözlerine ekledi.
Haber Haravgi gazetesinde; “ABD’nin Savaş Arabasına Bağlanmak Yok - AKEL Genel Sekreterinden Hükümete Dış Politika Konusunda Keskin Eleştiri”, Alithia’da ise “Komplo Teorileri - Ansızın Amerikalılarla Arayı Bozdu - Silah Ambargosunun Kaldırılmasına Dair Amerikan Yasa Tasarısı AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’yu Kıyafetlerinden Çıkardı” başlıklarıyla yer aldı.

AKEL DOĞAL GAZ KONUSUNDA DA ANLAŞMAZLIĞINI İFADE ETTİ
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun, doğal gaz konusundaki hükümet icraatlarıyla ilgili de endişe belirttiğini yazan Fileleftheros, Kiprianu’nun, hükümetin enerji gibi büyük bir konuyu ele almayı sürdürdüğü yöntemin kendilerini endişelendirdiğini söylediğini iletti.
Kiprianu, hükümetin medyaya, Afrodit yatağından 14 milyar Euro’ya kadar ulaşan kazanç elde edileceğine dair çeşitli rakamlar sızdırmasının ardından, geçtiğimiz gün enerji ve doğal gaz konuları uzmanlarının ise, 1 veya 1 buçuk milyar Euro gelir elde edileceğine dair açıklamalarını duyduklarını söyledi.
AKEL; hükümeti, uzun bir süre içerisinde kâr bırakacak konularla ilgili coşku meydana getirmeye çalışmakla suçlayarak, hiç kimsenin bugün ne söylediğini hatırlamayacağını ekledi.
DİSİ’den ise buna yanıtın gecikmediğini yazan gazete, DİSİ’nin, AKEL’in, hatalı olduğunu düşündüğü bir şey bulup bunu izlenim yaratmak için ortaya atma çabasının anlaşılmaz olduğunu belirttiğini ekledi.
TAK

Editör: Mehmet Kasimoglu