Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından İstanbul'da düzenlenen konferansta konuştu.
 Akıncı, konuşmasında 2 yıllık müzakere sürecini özetleyerek Kıbrıs sorununun geldiği noktada değerlendirmeler yaptı.

Akıncı’nın açıklaması şöyle:
 “Başta Rum liderliğinin isteksizliği ve Rum toplumunun da yetki güç paylaşımına uzak tutumu çözüme ulaşmamızı engelledi. Bundan sonra ne olacak sorusu elbette gündemde olmaya devam ediyor.
 Aynı yöntemlerle, aynı anlayışlarla varılacak sonuçlar da aynıdır.
 Diplomaside nokta yoktur. Ya noktalı virgül, ya da virgül konup devam edilir. Kıbrıs sorununda bir 50 yıl daha bu şekilde devam etmeye kimsenin niyetinin olmadığının bilinmesi gerekiyor. Tüm ilgilenenler yorulmuştur.
 En çok da Kıbrıs Türk’ü bundan mağdur oldu. Kıbrıs'ta çözüm ihtiyacı ortadan kalkmış değil. Sorun devam ettikçe çözüm ihtiyacı da devam eder.
 En başta Kıbrıs Rum tarafında çok ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu değerlendiriyorum. Yeni yılda başkanlık seçimleri yer alacak. Bu seçimler gerçekten ne istedikleri konusunda ciddi bir sorgulama dönemi olmalıdır. Federal çözümde yetki paylaşımını büyük bir taviz olarak mı görecekler yoksa içlerine sindirebilecekler mi? Eşitlik temelinde bir Kıbrıs'a gerçekten inanıyorlar mı yoksa geçici bir merhale olarak mı görüyorlar?
 Gelecek hafta New York'ta BM Genel Sekreteri ile görüşeceğiz. Düşüncelerimiz açık. Çözüm odaklı siyasetimizden vazgeçecek değiliz. Ama ucu açık, sonucu belirsiz bir sürece yeniden girme niyetimiz de yoktur. Rum tarafında seçim sürerken bir çözüm beklemek anlamsızdır. Oradan çıkacak sonuca göre şekillenecektir. Yaşam da durmuyor. Bizim KKTC olarak sizin de TC olarak yapacakları olduğuna inanıyorum.
 Bir yıl önce 15 Temmuz günü Türkiye’de yaşanan darbe girişiminde yaşamını yitiren şehitlerimizi anıyorum. Darbeye karşı sivil yönetimin yanında daha ilk günden yerini almış Kıbrıs Türk halkı olarak Türkiye'nin yaralarını sarması en büyük temennimizdir. Devlet içindeki bu paralel yapılanmanın demokrasi ve hukuk içinde bertaraf edilmesi ve bunun en erken zamanda tamamlanması en içten dileğimdir.
 Burada toplanan iş insanları ve siyasiler olarak bizlerin birçok ortak paydamızdan birinin de AB hedefi olduğuna inanıyorum. Platonik bir tutku olduğu kanısında da değilim. Biz Kıbrıs Türkleri için sizler de Türkiye için daha kaliteli bir yaşam için bu hedefin gerçekleşmesini istiyoruz. Tükettiğimiz gıdanın daha sağlıklı, çevrenin daha iyi olmasını, hukuka dayalı daha insanca bir düzenin, keyfilik yerine demokratik kuralların geçerli olmasını istiyoruz. Kısacası daha insana değer veren bir yaşamı hedefliyoruz.
 Bu hedeflerden vazgeçmememiz gerekiyor. Türkiye'nin AB hedefinden vazgeçmemesi Kıbrıs Türk’ü için, Kıbrıslı Türklerin de çözüm hedefinden vazgeçmemesi sizin için önem arz eder diye düşünüyorum.
 Kıbrıs Türk Ticaret Odası , Güney Kıbrıs Ticaret ve Sanayi Odası, Türkiye Ticaret Odası  ve Yunan yetkilierin gerçekleştirdiği Lefkoşa Ekonomik Forumu'nun bu dönemde hayatiyetini sürdürmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
 Bu hedeflerden vazgeçmeden ama yakın gelecekte hedefe ulaşsak da ulaşmasak da hedef için gerekli koşulları yaratma gayretini bir gün bile ihmal etmeden yola devam etmeliyiz.
 KKTC'de yıllardır yapılması gereken çeşitli reformların gerçekleştirilmesi; önceden alınmış kararların tozlu raflarda terk edilerek unutulmaması son derece önemli. Ekonomi ve demokrasisiyle daha güçlü bir yapının oluşturulması kaçınılmazdır.”

Ayrıntılar VATAN'da

Editör: Mehmet Kasimoglu