Doğu Akdeniz’de bir dizi doğal gaz sahası keşfi yanı sıra Orta Doğu coğrafyasında üretilen petrol ve doğal gazın Avrupa ile Atlantik’e açılan kapısı olması nedeniyle bölgenin stratejik önemi artmıştır. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi (UKÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertan Akün, bölgede son yıllarda artan gerginliklerin temel nedeninin farklı ülkeler tarafından hukuka aykırı ve anlaşmasız yapılan hidrokarbon aramaları olduğunu açıkladı. 
Doğu Akdeniz’in tarihindeki en karmaşık dönemi yaşadığını kaydeden Akün, “Denizlere sınırları bulunan ülkeler, deniz altı zenginliklerinin de ortağı durumundadır. Ancak bu mesafelerin ülkeler arasında içiçe geçtiği durumlar söz konusudur” dedi. Yrd. Doç. Dr. Akün, ülkelere ait ve hak iddia edilebilecek suların deniz mili olarak 12 nm (karasuları), 24 nm (bitişik bölge) ve 200 nm (münhasır ekonomik bölge) olarak tanımlandığını hatırlatarak, bu mesafelerin ülkeler arasında içiçe geçtiği durumlarda ise yapılacak ikili ya da üçlü anlaşmalar ile kesinleştiğini dile getirdi.
Doğu Akdeniz’in merkezinde yer alan Kıbrıs adasında ise bu bağlamda büyük bir karmaşa yaşandığını aktaran Akün, “Kıyıdaş ülkelerin bazıları (GKRY, Mısır, İsrail) ikili-üçlü anlaşmalar yaptı ve parseller oluşturdu; KKTC ve Türkiye ortak parseller belirledi ve önceden ilan edilen diğer parsellerle kesişti. Ancak Doğu Akdeniz’de yer almayan Yunanistan, İtalya, Fransa ve ABD gibi ülkeler ortamı içinden çıkılmaz bir duruma taşıdı” ifadesini kullandı.
Türkiye ve KKTC’nin de gerek arama gerekse sondaj çalışmalarına başladığını hatırlatan Akün, söz konusu faaliyetleriyle yükselen tepkilerin hedefi olduklarını da belirtti. Yrd. Doç. Dr. Ertan Akün açıklamasında, bölgedeki gerginliklerin tırmandırılması yerine konunun çözüme kavuşturulması için tüm tarafların yapıcı bir şekilde ilişkileri sürdürmeye devam etmesinin önemini vurguladı. 
 

Editör: Mehmet Kasimoglu