Meclis Başkan Yardımcısı Hüseyin Avkıran Alanlı, halkın, özgür iradesiyle verdiği kararı, her partiye verilen mesajlar ile birlikte sandığa yansıttığını belirterek, siyasi partilerin görevinin halk tarafından verilen mesajı doğru analiz etmek olduğunu vurguladı. 
Alanlı, seçim sonrası yaşanan belirsizliğin ülkeyi kaosa sürüklediğini savunarak, “Şahsımla ilgili suni gündem oluşturulmasını da şiddetle kınıyorum” dedi. 
Alanlı yaptığı yazılı açıklamada, 2018 yılı Erken Genel Seçimi’ndeki başarısızlığın nedeninin araştırılması gerekirken, bir günah keçisi bulunmasının tercih edildiğini söyledi. 
Alanlı şöyle devam etti: 
“Şahsım hedef gösterilerek, bu başarısızlık unutturulmaya çalışıldı. Bu durumu anlayabiliyorum. Ama bu gibi çabalar, Demokrat Parti’ye hiç bir zaman yarar getirmez, getirmemiştir de. Sayın Serdar Denktaş’ı, şapkasını önüne koyup düşünmeye davet ediyorum: 1993 yılında %29.20, 1998 yılında %22.61, 2003 yılında %12.93, 2005 yılında %13.50, 2009 yılında %10.64, 2013 yılında %23.16, 2018 yılında %7.8.”
Kendisinin de aday olduğu 2013 yılı hariç, 1993 yılı 2018 yılları arasında sürekli eriyen bir Demokrat Parti olduğunu savunan Alanlı, “Bu düşüşün nedeninin sorgulanmasına hiç bir zaman izin verilmedi. Hiç kimse hatayı üstlenmedi. Kanımca Demokrat Partiye gönül verenlerin; bu durumu sorgulaması gerekmektedir” dedi.  
Alanlı şöyle devam etti: 
“2013 yılı seçim propaganda döneminde,  İskele halkına Genel Başkan Serdar bey ile birlikte bir söz verdik. Devleti, İskele halkının ayağına getirecektik, ama yapamadık. Bunun için kendim dışında, kimseyi suçlamıyorum.  Yapmayı düşündüğüm hizmetleri bu parti çatısı altında gerçekleştiremeyeceğimi anladım. Demokrat Parti ile ilişkimi, beynimde ve kalbimde yaklaşık bir yıl önce bitirdim ve milletvekili adayı olmayacağımı Genel Başkana ilettim, ama dikkate almadı.
Yaklaşık 6 ay önce,  Meclisteki grup toplantısında Milletvekili arkadaşlarımın da önünde aday olmayacağımı Genel Başkana tekrar söylememe rağmen,  TV programlarında, Parti Genel Başkanı Sayın Denktaş tarafından benim bilgim olmadığı halde bir çok kez aday olacağım söylendi. Kafamda ve gönlümde bitirdiğim halde doğru olmadığına inandığım için ne ben, ne ailem, ne de DP organlarında yer alan dostlarımdan bir kişi bile seçim öncesi DP’den istifa etmedi.
Hayatımın hiç bir döneminde parmağımın arkasına saklanmadım. Elbette benim de hatalarım olmuştur. Seçim sürecinde veya seçimden sonra, halkıma istemeyerek  üzüntü vermişsem,  özür dilerim.”
Alanlı, 1974 yılından bu yana hiç bir siyasetçinin “ben başarısız oldum” deyip istifa etmediğini vurgulayarak, halkın her zaman özür dileyen, hatasını kabul eden, başarısızlığını kabul edip istifa mekanizmasını çalıştıran bir siyasi anlayışı özlediğini kaydetti.
Ayrıntılar VATAN'da 

Editör: Mehmet Kasimoglu