Meclis Genel Kurulu'nda, “21 Haziran 2022 Tarihinde Meydana Gelen Mersinlik Bölgesindeki Orman  Yangınının Çıkış Nedeni veya Nedenleri ile ilgili Meclis Araştırması Açılması Önergesi”, ardından ise Meclis araştırması görevinin oluşturulacak özel bir komite tarafından yürütülmesi oy birliği ile kabul edildi.
Meclis Genel Kurulu’nun yaz tatili öncesi son birleşimi devam ediyor. Anayasa gereği, Haziran ayı sonuna kadar çalışan ve Ekim ayının ilk iş günü kendiliğinden toplanan Cumhuriyet Meclisi, yaz aylarında Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı, Bakanlar Kurulu veya en az on milletvekilinin istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılabiliyor.
Bugünkü oturumda ilk olarak, Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Meclis Grubu, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Meclis Grubu, Yeniden Doğuş Partisi (YDP) ve Demokrat Parti (DP) tarafından sunulan “21 Haziran 2022 Tarihinde Meydana Gelen Mersinlik Bölgesindeki Orman  Yangınının Çıkış Nedeni veya Nedenleri ile ilgili Meclis Araştırması Açılması Önergesi” oy birliği ile kabul edildi. Konuyla ilgili Meclis araştırması görevi oluşturulacak özel bir komite tarafından yürütülecek. Öte yandan, ilgili önerge ilk olarak  CTP Başkanı ve Lefkoşa Milletveki Tufan Erhürman tarafından sunulmuş, ardından ise tüm partiler ortak olmuştu.
Milletvekillerinin güncel konuşma istemleri ile devam eden Birleşimde ilk sözü CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe aldı.
- Özdenefe: “Jet skandalı raporu nerede?”
“Lapta Bölgesindeki Marina Projesi ile ilgili Gündemdeki İddialar” konulu konuşma yapan Özdenefe, ilk olarak Sol Hareket Genel Sekreteri Abdullah Korkmazhan’ın Türkiye Cumhuriyeti’ne alınmamasına değindi.
Son bir yılda başka KKTC vatandaşlarının da Türkiye’ye alınmadığını hatırlatan Özdenefe, yetkili makamların bu konuyla ilgili hiçbir şey yapmadığını savunarak, eleştirdi.
Eski bir parlamenter olarak Okan Dağlı’nın da aynı durumu yaşadığını ve sonrasında bilgi istediğini anımsatan Özdenefe, bunun da takibinin yapılmadığını söyledi.
Türkiye’ye alınmayan vatandaşların “güvenlik tehdidi” olduğunu kabul etmediğini ifade eden Özdenefe, “Ülkeyi yönetenler kendi insanının seyahat özgürlüğü ile ilgili gerekli araştırmayı yapmalıdır” dedi.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kıbrıs ziyaretine işaret eden Özdenefe, KKTC içişleri Bakanı’nın olduğu bir yerde Çavuşoğlu’nun vatandaşlığın yanı sıra Lapta Marina Projesi’nin hayat bulacağı yönünde de sözler verdiği iddialarının olduğunu belirterek, “Lapta bölgesinin durumu, altyapısı ortada. Hala daha oralarda birileri birşeyler pişirip kotarmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
CTP’nin ülkeyi kalkındıracak yatırımları desteklediğini, Lapta Bölgesinde de doğru ve ekolojiye uygun projelere itirazı olmadığını vurgulayan Özdenefe, bölgede öncelikle imar planı yapılması gerektiğini kaydetti.
CTP Milletvekili Özdenefe, Lapta Marina Projesi’nin son birkaç yıldır gündeme getirildiğini belirerek, konuyla ilgili sürece değindi. Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmediğini, usulsüz ihaleye çıkıldığını savunan Özdenefe, konunun şu anda yargıda olduğunu da kaydetti.
Lapta Marina Projesi ile alakalı olan ve “jet skandalına” konu olan şirketin kim olduğunu soran Özdenefe, Polis Genel Müdürlüğü’ne de “Jet skandalı raporu nerede?” sorusunu yöneltti.
- Öztürkler: “Lapta Marina Projesi ile ilgili Mahkeme kararı doğrultusunda konuyla ilgili gerekli adımları atacağız”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe’nin Lapta Marina Projesi ile ilgili konuşmasına yanıt vermek üzere kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, mahkemede olan bir konu ile ilgili yorum yapmanın doğru olmayacağını kaydetti.
Süreci kendilerinin de takip ettiğini anlatan Öztürkler, Mahkemenin 1 Temmuz’da kararını vereceğini aktardı ve “Mahkeme kararı doğrultusunda konuyla ilgili gerekli adımları atacağız” dedi.
Özdenefe’nin TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Lapta Marina Projesi’nin hayat bulacağı yönünde de sözler verdiği iddialarını ortaya koymasına da yanıt veren Öztürkler, “Sayın Çavuşoğlu, benim bulunduğum bir ortamda marina ile ilgili konuşmadı. Bu doğru bilgi değildir. Orada bu konuda hiçbir konuşma olmadı” dedi.
Özdenefe’nin yerinden söz alarak imar planı gerekliliğine değinmesi üzerine Öztürkler, “Çarpık kentleşmeden bu ülkenin canı çok yandı. Ben imar planlarını destekliyorum ve bu konuda çalışmalarımız olacak” yanıtını verdi.
- Arıklı: “Hiçbir devlet kendisi için bu ifadeleri kullanan kişileri ilelebet mazur göremez”
CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe’nin bazı KKTC vatandaşlarının TC’ye alınmaması üzerine yaptığı değerlendirmelere yanıt vermek için söz alan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, her devletin kendi güvenlik gerekçeleri ile başka ülke vatandaşlarını sınırları içine almama hakkı bulunduğunu söyledi.
Konuyla ilgili bir hukuk bürosundan aldığı görüşü okuyan Arıklı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre de Devletlerin sınır dışı etme kararı verebileceğini kaydetti.
Arıklı, “Türkiye Cumhuriyeti bu konuda kendi kararını kendi verir, birileri ‘Türkiye işgalci, Türk askeri işgalci’ diyecek ve Türkiye bunu diyenlere karşı ‘eyvallah’ diyecek. Böyle bir şey olabilir mi? Hiçbir devlet kendisi için bu ifadeleri kullanan kişileri ilelebet mazur göremez. Dolayısıyla bu karar tamamen kendi güvenliği ile alakalı bir konudur. Biz Türkiye’ye neden bu vatandaşları almıyorsun diyemeyiz. Bizim de deport ettiğimiz TC vatandaşları vardır sudan gerekçelerle. Bu konunun speküle edilmesi doğru değil” diye konuştu.
- Erhürman: “Vatandaşların TC’ye girememe sebebi sorulmalı”; Arıklı: “Sormamıza gerek yok ki, biliyoruz”
Arıklı’nın yanıtı üzerine söz alan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, TC’nin kendi kararlarını verme hakkının tartışılmadığını ancak KKTC’nin vatandaşlarının Türkiye’ye girememesinin gerekçesini talep etmesi gerektiğini vurguladı.
Peş peşe olarak KKTC vatandaşlarının Türkiye’ye alınmadığını hatırlatan Erhürman, vatandaşların seyahat özgürlüğü açısından sıkıntı yaşadığını ve  yetkililerin bunun sebebini öğrenmesi gerektiğini ifade etti.
Arıklı’nın yerinden “Sormamıza gerek yok ki, biliyoruz” demesi üzerine ise Erhürman, “Böyle bir bakan ifadesi olamaz” diyerek, TC’ye gerekçelerinin sorulmasının ve yurttaşlara bu gerekçeleri bildirilmesinin hükümetin görevi olduğunu vurguladı.
Erhürman, KKTC’den sınır dışı edilen TC vatandaşları ile ilgili Türkiye’nin gerekçe sorduğu durumlarda kendilerine gerekçenin yazılı olarak bildirildiğini de aktardı.
- Akansoy: “İktidar değişirse ve sıra kendilerine gelirse biz onları da savunacağız”
“Son siyasi gelişmeler” konulu güncel konuşma yapan CTP Milletvekili Asım Akansoy da sözlerine, Abdullah Korkmazhan’ın Türkiye’ye alınmamasını değerlendirerek başladı.
Bugüne kadar aynı gerekçe ile Türkiye’ye alınmayan KKTC vatandaşlarının isimlerini sayan Akansoy, bunun Kıbrıslı Türklerin "sinir uçları ile oynamak" olduğunu ifade etti.
Arıklı’nın açıklamalarının gerilimi daha da artırdığını söyleyen Akansoy, “Sanki biz bu insanların neden Türkiye’ye alınmadığını bilmiyoruz. Biri bana açıklasın Ali Bizden, Okan Dağlı, Ahmet Cavit  An ne yaptı, ne dedi de alınmadı?” diye sordu.
Akansoy, “Mesele açıktır. Kıbrıslı Türk aydınlara yönelik, geçmişte olduğu gibi, bir tavır vardır. Sayın Erhan Arıklı bilmelidir ki, TC’deki iktidar değişirse ve sıra kendilerine gelirse biz onları da savunacağız. Bizim kitabımızda çatışma yoktur” şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın Kıbrıs’ta Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) ile ilgili “zulüm artırıcı” ifadesini kullanmasını değerlendiren Akansoy, GYÖ’lere Kıbrıslı Türklerin ihtiyacı olduğu görüşünü ortaya koyarak, “GYÖ’leri toptan kabul edelim ya da reddelim demiyoruz, müzakere edelim diyoruz” dedi.
Münih’te yapılacak NATO zirvesinde TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rum Lider Nicos Anastasiadis’in aynı masada olacağına, diğer taraftan Türkiyeli sporcularla Kıbrıslı Rum sporcuların maç yaptığına işaret eden Akansoy, “Kıbrıslı Türkler nerededir? Bizim istediğimiz Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların eşit statüde, AB içinde varlıklarını sürdürebilmesidir” ifadelerini kullandı.
- Barçın: “Hayat Pahalılığı ödeneğinden çalınıyor”
CTP Milletvekili Devrim Barçın ise “Hayat Pahalılığı hesaplamasındaki hatalar ve taşeron şirket çalışanlarının gasp edilen hakları” konulu konuşma yaptı.
Saptanan asgari ücretten daha az bir ücret ödenemeyeceğine vurgu yapan Barçın, bundan az ücret ödeyen herhangi bir işverenin suç işlemiş sayıldığını vurguladı ve Hükümetin bireysel anlaşma yaptığı taşeron şirket çalışanlarını asgari ücretin altında bir ücrete çalıştırdığını savundu.
Maliye Bakanlığı’nın taşeron şirketlerle anlaşmazlık yaşadığı için taşeron şirketlerde çalışan işçilerle bireysel olarak anlaştığını ve bu kişilerden kendi yatırımlarını yapmasını istediğini anlatan Barçın, çalışanın kendi yatırımını yapması halinde eline 4 bin 545 TL kalacağını aktardı.
“Maliye Bakanlığı, asgari ücretin altında 4 bin 545 TL’ye işçi çalıştırıyor” diyen Devrim Barçın, bu kişilerin bu ürete geçinemeyeceği için yatırım da yapmadığını öne sürdü. Bu şekilde, devletin kaçak ve yatırımsız işçi çalıştırdığını savunan Barçın, “CTP iktidara geldiğinde hepiniz yargılanacaksınız” dedi.
Hayat Pahalılığı hesaplamasında da hatalar yapıldığını ifade eden Barçın, okul harçları, GSM operatörleri gibi kalemlerin doğru zamanlarda yansıtılmadığını ve bu şekilde Hayat Pahalılığı ödeneğinden “çalındığını” söyledi.
Başbakan Ünal Üstel ile Ekonomik Örgütler Platformu (EÖP) arasında kara sınır kapılarındaki hizmetlerin çağdaş ölçülere uygun olarak yönetilmesi ve sürdürülmesi amacıyla imzalanan protokole de değinen ve bu protokolü “skandal” olarak niteleyen Barçın, protokole göre kara kapılarının tüm işletme haklarının EÖP tarafından kurulacak şirkete verileceğini söyledi.
Barçın, “Kara sınır kapıları, Başbakan tarafından olmayan bir şirkete peşkeş çekiliyor. Bir protokolle tüm işletme hakları kurulmamış bir şirkete peşkeş çekildi” dedi.
- Öztürkler: “Protokolü detaylı inceleyemedim”
CTP Milletvekili  Devrim Barçın’a yanıt vermek üzere yeniden kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler, o günlerde yurt dışında olduğundan EÖP ile imzalanan protokolle ilgili bilgi sahibi olmadığını kaydederek, “Protokolü detaylı inceleyemedim, Sayın Başbakan bu konuda bir açıklama yapacaktır” dedi.
 

Editör: Mehmet Kasimoglu