Aydeniz, 6 bin hektar alanda şiddetli, 4 bin hektar alanda da orta şiddetli derecede olmak üzere yaklaşık 10 bin hektar alanda böcek zararının bulunduğunun tespit edildiğini kaydetti.

Yazılı bir açıklama yapan Aydeniz, salgın olma ihtimalini de göz önünde bulundurularak “etkin ve doğru bir yöntem olan ve sorunu kısa sürede çözebilecek” havadan biyolojik larvasit uygulamasını gerçekleştirmek yönünde çaba gösterilerek bir bütçe oluşturması gerektiğini belirtti.

“10 BİN HEKTAR ALANDA BÖCEK ZARARI”

Aydeniz, ormanların yangın geçirmiş gibi kızıla boyandığını, buna rağmen Orman Dairesi Müdürlüğü’nün çam ağaçlarındaki kurumaların nedeninin çam kese böceği kaynaklı olmadığını söylediğini savundu.

Aydeniz, 2013 yılından sonra ormanlarda bu böceğe karşı etkili ve ana mücadele olan biyolojik larvasit uygulaması yapılmadığını, dolayısıyla “tehlikenin boyutunun büyük olacağını” belirtti.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Orman Dairesi Müdürlüğü’nün bir süre önce yayınlanan basın açıklamasında çam kese böceğinin şu andaki tek zararının sadece insanlar üzerinde gerçekleşmesi muhtemel alerjik etkiler olduğu, başka hiçbir zararın bulunmadığı şeklinde ifadeleri yer almıştır. Ancak ülke genelinde yaptığımız tespitlerde ormanlarımızdaki durumun çok vahim olduğu görülmüştür. 6000 hektar alanda şiddetli, 4000 hektar alanda da orta şiddetli derecede olmak üzere yaklaşık 10000 hektar alanda böcek zararının  bulunduğu tespit edilmiştir. Bu zarar şu anda en üst derecede devam etmektedir. Başka bir anlatımla 15 milyon adet çam ağacının ibreleri böcekler tarafından yenerek önemli oranda çap ve boy kayıpları oluşmasına neden olmuş, ibreleri yenen ve çıplaklaşan ağaçlarda fotosentez olayı da durmuştur. Bir hektar çam ormanının yılda 30 ton oksijen ürettiği gerçeğinden hareketle yaklaşık 40000 ton oksijen üretiminden ülkemiz mahrum bırakılmıştır”

Ağaçların dirençlerini kaybettiğini, direnci kaybolan ve zayıf düşen ağaçların, öldürücü böcek olan kabuk böceklerinin istilasına terk edildiğini belirten Aydeniz, “Her an ormanlarımızda kitle ölümleri gerçekleşebilir” ifadelerini kullandı.

“ANA MÜCADELE YÖNTEMİ HAVADAN BİYOLOJİK LARVASİT UYGULAMASI”

KEMA Vakfı olarak bu kadar yüksek olan böcek popülasyonunun ormanlara vereceği zarar konusunda tüm ilgili birimleri birçok kez ziyaret ederek uyardıklarını, tedbir almaları gerektiğini anlattıklarını kaydeden Aydeniz, “Bütçe yetersizliği bahane edilerek etkili ve ana mücadele yöntemi olan havadan biyolojik larvasit uygulamasından kaçınılmış, diğer etkisiz yöntemlerle şov yaparak gün geçirilmeye çalışılmıştır” iddiasında bulundu.

Ana mücadele yönteminin havadan biyolojik larvasit uygulaması olduğuna işaret eden Aydeniz, diğer mücadele yöntemlerinin hiçbiri ile istenilen etkin sonuçların alınması ve ormanların kurtarılmasının beklenemeyeceğini savundu.

Aydeniz, “Orman Dairesi Müdürlüğü’nün bir süre önce yaptığı açıklamada, diğer yöntemlerle mücadele edilerek önümüzdeki yıl çam kese böceklerinin önemli ölçüde baskılanacağı söylenmekte, havadan biyolojik larvasit uygulamasından hiç bahsetmemektedir. Şunu açıkça ifade etmekte yarar vardır; basın bildirisinde açıklandığının aksine havadan biyolojik larvasit uygulamasını içermeyen bir plana çevre örgütlerinin destek vermesini kimse beklemesin” ifadesini kullandı.

Çam kese böceğine karşı 2013 yılından sonra etkin bir mücadele yapılmadığından böcek yoğunluğunun büyük oranda artış gösterdiğini belirten Aydeniz, böceğin bire 250 katlanarak artış gösterdiğinden önümüzdeki mücadele döneminde popülasyonun daha da artacağını ifade etti.

Aydeniz, salgın olma ihtimalini de göz önünde bulundurarak şimdiden tedbir alarak etkin ve doğru bir yöntem olan ve sorunu kısa sürede çözebilecek havadan biyolojik larvasit uygulamasını gerçekleştirmek yönünde çaba gösterilerek bir bütçe oluşturması gerektiğini belirtti.

Editör: Mehmet Kasimoglu