Lefke maden atıkları yerine güzellikleriyle bilinmek istiyor. Bölge de yaşanan maden sorununa Lefke yetkilileri bir çözüm önerisi bekliyor. Birinci Dünya Savaşında kurulan ve 1975 yılında atıklarını ortada bırakıp kaçan şirket bölgede adeta bir çevre felaketinin yaşanmasına neden oldu ve neden olmaya da devam ediyor. Bu konuyla alakalı Lefke Belediye Başkanı Aziz Kaya, Lefke Turizm Başkanı Hasan Karlıtaş ve Lefke Sivil Toplum Örgütü Koordinatörü Teoman Oktay ile görüştük. Bizlere maden atıkları konusunda çözüm önerileri sundular.


Aziz Kaya (Lefke Belediye Başkanı ):
Soru: CMC’nin bıraktığı atıklara ne diyorsunuz, yetkililerden nasıl bir çözüm bekliyorsunuz?
Cevap: Lefke bölgesinde madencilik bütün uyarlıklar boyunca yapıldı. Özellikle batı madenini çalıştırdı. CMC dediğimiz Amerikan şirketi ise 1915-1975 arası altmış yıllık bir süre boyunca bir faaliyette bulundu. Gerek Lefke’de gerek de Lefke’nin doğusunda bahsedilen bu bölgede 1975’te burayı bırakıp terk ettiler. Terk ettikten sonra oradaki tesisler bir şekilde elde çıkartıldı. Burada demir fiyatına ve talan edildi. Orada ciddi bir atık kaldı. 45 yıldır bölge bu atıkla birlikte yaşıyor. Kamuoyunda herkes bunu ifade ediyor. Bugüne kadar pek ciddi sayılamayan birkaç girişim de bulundu devlet. Burayı temizle diye bıraktı bu işte gerçekleşmedi. Şuanda orayı alan şirket 10 yılı devirdi fakat bir şey yapmadı. Etrafını bir telle ördü onun dışında herhangi bir işlem yapılmadı. Burada yapılması gereken devletin gerekirse uluslararası anlamda bilimsel bir çalışma yapmalı. Bunu ne şekilde temizlenmesi gibi bir çalışma planını çıkarması gerekiyor ve bu iş planına sadık kalması gerekiyor. Bu olmadığı süre hep tartışılır yöntemde ortaya çıkacak ve bir sonuca varılamayacak. Bu şekilde dünyanın başka yerlerinde asıl uygulanmaya girdi ne yöntemler yapıldı bunun belirlenmesi gerekiyor. İçeriği bununla ilgili bir takım çalışmalarda var. Bu iki bin alanda on milyon ton civarında bir malzemedir bu yalnızca Gemikonağı’ndadır. Lefke’de olan kısımlarda var ve bununla birikte zararlı olduğu ve bundan kurtulmak gerekiyor. Çok değerli iki bin dönümlük bir arazi var. Bu arazinin daha uygun bir şekilde kullanması gerekiyor. Tabi oranın temizlenmesi o malzemenin alınması bir de alanın rehabilite edilmesi tekrardan kullanıma uygun bir şekilde olması gerekmektedir. Bunun içinde ciddi bilimsel bir çalışma planının ortaya çıkması gerekiyor bu da benim anladığım kadarıyla uluslararası bir yardım alarak yapılabilir. 
Soru: Güvenlik olarak etrafı tele çevrili olan maden yeri tehlike arz ediyor mu insanlar bu konuda endişelenmeli mi?
Cevap: Bir takım kimyasallar kullanıldı. Bakırın ayrıştırılması hatta son dönemde de altının ayrıştırılması için onlar orada duruyor. Bunların karıştırılması için bunları birisi ayrıştırıp tuzlandırmak tabi tüm bunlar şimdikinden daha fazla. Çünkü o malzeme şuan sıkışmış durumda pek fazla bir toza neden olmuyor. Onun bilinçsiz bir şekilde kullanılması ellenmesi o zararın daha fazla artasına neden olabilir. Dediğim gibi bu işlemin yapılabilmesi için devletin bir iş planlaması çıkarması gerekmektedir. 45 yıllık bir sorun ve sürekli gündeme geliyor. Bölgedeki en dezavantajlı noktamız oldu.

Hasan Karlıtaş ( Lefke Turizm Derneği Başkanı ):
Soru: Lefke bölgesinde olan CMC tehlikeli mi, sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Cevap: Lefke bölgesi bana göre Kıbrıs’ın en özel bölgesi. Tarihle, kültürüyle ve doğasıyla çok özel bir bölge. Bizlerde Lefke turizm derneği olarak bölgemizin turizm potansiyelinin geliştirilmesi için çalışan bir derneğiz. Bölgemizin güzelliklerini anlatmak Lefke denildiği zaman akla tarih, kültür, doğa ve üretimin akla gelmesini istiyor ve bu alanda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ancak Lefke’nin çevre alnında yaşadığı bazı sıkıntıları göz ardı edemeyiz. Biz her ne kadar Lefke’nin  güzelliklerini turizm, eğitim, tarım ve üretimde olduğunu söylesekte çevre alanında çözmemiz gerek bir sorunumuz var. Bu da maden ve madenin yarattığı kirlilik sorunudur. CMC Kıbrıs maden şirketi birinci dünya savaşından sonra bölgemize geliyor. Birinci dünya savından sonra 1975 yılına kadar bu bölgede kalıyor. Bölgede ö dönemde çok büyük bir insan hareketliliği oluyor. Kıbrıs’ın çok farklı yerlerindeki kişiler Lefke’ye çalışmaya geliyorlar. Döneminde en üst teknolojisini kullanarak maden çıkarma faaliyetleri bu bölgede yürütülüyor. CMC çalışanlarına 500 dolayında ev, üç vardiya çalışma sistemi sağlamış ve çalışanları için hastane şuanki Cengiz Topel Hastanesi o zamanki ismi CMC Hospital’i inşa etmiş. Çocuklar için  teknik okullar yapmış ve bölgeyi etkilemiş bir şirket ve binlerce çalışan buradan gelip geçti. Ancak 1974’ten sonra 1975 yılının ocak ayı itibari adadan ayrılıyorlar. Geriye temizlenemeyecek bir boyutta bir maden artığı kalıyor. Ne yazık ki bu maden atıkları gelmiş geçmiş tüm hükümetler döneminde sürdürülebilir yapıda ele alınmadığı için şuanda çevre için ciddi bir kirlilik olarak kaldı. Bölge için maden kirliliği için çok büyük bir kirliliktir. Ne yazık ki burayı ihaleye alan hiçbir şirket gerekli tedbirleri yapmadı. İhale şartları yerine getirilmediği için denetim noksanlığı olduğu için şuanda ciddi bir anlamda ikin dönüme yakın bir alan madenin etkisi altında. Bazı yapay tedbirler alındı ancak biz sivil toplum örğütlerinin beklediğinin çok altındadır. Bizim beklentimiz 1974’ten itibaren geçen nerdeyse 45-46 yıl bu sorunun sona erdirilmesidir. Lefke maden kirliliğinden 45 sene kaybetti. Maden sorunlarıyla anılmak istemiyor. Lefke güzellikleriyle anılmak istiyor. Bunu da çözmenin yöntemi Kıbrıs maden şirketinden geri kalan atıklarının biz sivil toplum örgütleri olarak bir çalışma yürüttük. Süresi, maden temizleme yöntemi, ihaleyi alarak şirketin güvenirliliği, denetim tedbirleri ve katılımcının olacağı bir yöntem. Belediyenin, sivil toplum örgütlerinin, üniversitenin ve merkezi hükümetin ortak denetiminde yeni ihale şartlarıyla buranın kesinlikle ihaleye çıkması gerekiyor. Süresinin belli olduğu 5 yıl içerisinde maden atıklarının temizlenip nasıl rehabilite edileceğinin yöntemlerinin ortaya çıkması şart biz bu konuda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çünkü Lefke madenden çok şey kaybetti artık kaybetmek istemiyor. Dediğim gibi güzelliklerle anılmak istiyor. Çünkü çok güzel ve çok özel bir bölgedir. Bölgenin tek eksi noktası diyebileceğimiz CMC maden alanıdır. Onunda çözülmesi için laf değil icraat bekliyoruz. 


Soru:
Ciddi bir miktarda maden atığı var çevrede yaşan insanlar için maden alanı tehlike mi?
Cevap: Bir miktar tedbirlerle bu zarar minimuma düşmüştür diyebiliriz ama hala bir tehdittir. Bunlarda bölgede olan tarım üretimi ve deniz sahillerinin kirliliği için bir tehdittir ve o madenin burada olması bile bir sıkıntıdır. Mutlaka temizlenmesi ve halka güven veren yöntemler olması gerekiyor. Bizler sivil toplum örgütleri olarak kurula temas ettik. Merkezi hükümet şuanki mevcut ihale şartlarını sunabiliriz. Denetleyebileceği içinde katılımcı olabileceğimiz bir modele geçmemiz gerekiyor. Maden nasıl temizlenecek, hangi yöntemle temizlenecek süresi ne olacak ve kimler bu işin paydaşı olacak? Bizce merkezi hükümet, yerel hükümet, üniversite ve sivil toplum örgütleri muhakkak suretle bundan sonraki bu aşamanın içinde olması lazım. Çünkü bölge tehlikeli ve kirli bir bölge temizlenip yeşil bir alan olarak eski güzelliğine dönmesi gerekiyor. Şuan bölgenin planlama da üç önemi var. Biri planlı turizm bölgenin gelişim hedefiyle ilgili ikincisi eğitimdir üniversite ve yükseköğretim alanları ve üçüncüsü ise tarım ve üretimdir. Artık CMC maden olaylarını unutup temizleyip yolumuza bu üç hedefle bakmak durumundayız. Başka Lefke yok korumalıyız.

Teoman Oktay ( Lefke Sivil Toplum Örgütleri Koordinatörü ):
Soru: Lefke bölgesinde olan CMC tehlikeli mi, sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Cevap: Kıbrıs maden şirketinin 1975 yılında adayı terk ederken bölgemize bıraktığı ve yalnız bölgemizi ilgilendiren değil bütün Kuzey Kıbrıs’ı ilgilendiren değil bütün doğuakdenizi ilgilendiren bir sorundur CMC. CMC sorununun çıkması 90’lı yıllarda Lefke tanıtma derneğinin kurulmasından sonra oldu. Lefke çevre tanıtma derneği CMC maden atıklarının bölgeye verdiği zararı bilimsel olarak ortaya koyan çalışmalar yaptı. Daha sonra bölgede diğer sivil toplum örgütlerininde desteğini alarak bu konunun çözülmesi için uzun süreli bir mücadele yürüttü. Bölgenin acilen çözülmesi ve bölgenin en önemli sorunudur. Çünkü insan sağlığı ve insan yaşamı her şeyin üstündedir. Bu nedenle biz acilen ve hemen çözülmesini bekliyoruz. Bu konuda daha öncede yaptığımız gibi çeşitli önerilerimiz var. Bilimsel çalışmalar neticesinde atıkların temizlenmesi için böyle bir yol çizilmiştir. Bize bunu da daha önce yapılan yanlışların bıraktığı izlenimlerdir. Biz daha önce devletin burayı temizleme girişiminde yaptığı yanlışlardan çıkardığımız dersler vardır. Bu derslerden de öneriler çıkardık. Bir kere şuanda CMC maden alanı yasal olarak devlet emlak malzeme dairesine bağlıdır. Çevre sorunu olduğu için çevre dairesini ilgilendirmektedir. Madencilik olduğu için maden dairesini ilgilendirmektedir. Bir bölgesi serbest liman olduğu için serbest limanlar dairesini de ilgilendirmektedir. Yani devletin içerisinde dört beş dairenin bu konu ile direkt olarak ilişkisi var. Maalesef arada yeterli koordinasyon sağlanmadı. Burayı da temizlemek için verilen şirketler hiçbir zaman ciddiyetle çalışmadı. Temizliğe yönelik bir çalışma yapmamıştır. Bizim önerimiz şudur hükümet süratle Port Isbi’nin CMC ile olan kira sözleşmesini iptal etmesi lazım. Bir sonraki adımı atmak adına daha sağlıklı olacak. Bunu iptal ettikten sonra CMC alanının nasıl temizleneceğini açık bir şekilde belirlemesi lazım. Üçüncüsü şeffaf, denetlenebilir bir şartname hazırlanması lazım. Bu bilim adamlarının oluşturacağı kurul tarafından iş hattının oluşturulması lazım. Dördüncüsü çalışmalar yapılırken ilgili firmayı denetleyecek bir komitenin oluşturulması lazım. Şuanda orada resmen başıboşluk vardır. Bizce bu komitede kimler olması gerekmektedir? Birincisi Lefke bölgesini ilgilendirdiği için Lefke bölgesinin belediyeden bir temsilcisi olması lazım. Burada bir bilim yatağımız var. Lefke Avrupa Üniversitesi ondan bir temsilci burada bulunması lazım. Sivil toplum örgütünden bir temsilcinin bulunması lazım artı devletin ilgili dairelerinden yani devlet evrak malzeme dairesinden oradaki mülk onun üzerine göründüğü için, çevre dairesi kendi konusu olduğu için, serbest limanlar dairesi bir bölümünün serbest liman olduğu için ve diğer ilgili daireler jeoloji maden dairesinin burada olması lazım ve bunlardan oluşturulması lazım. Bir komitede şartnamenin nasıl temizleneceğini, hangi sürede hangi adımların atılacağını gösteren çalışma stratejisinin ve çalışma sürecini denetlemesi lazım. Eğer bu sürece uyulmazsa daha önceki gibi demek ki bu şartnamenin içerisine ilgili firmaya ağır yaptırımlar yapılması lazım. Ciddi bir teminat mektubu alması lazım firmadan ve süreç içerisinde geciktirici bir yöntem uygularsa burayı verdiği programa uygun çalışmasa buna cezai olarak bir yaptırım süreci koyması lazım. Çünkü bunlar konmazsa devletin diğer bölgelerde yaptığı uluslararası ihalelerde dış yabancı firmaların aldığı ihaleleri de görüyoruz. Hiç biri aldığı ihaleye uymaz ama devlette öyle bir sözleşme yapar ki. Bunu hazırlayan ve imzalayan memurlar biraz daha özel firmanın temsilcisidir. Devlet bunları yasal olarak maalesef denetleyemiyor. O nedenle burada da ciddi bir sözleşme ve tarafların tümünün onayından geçecek bu sözleşmenin acilen yapılması gerekmektedir. Bu 2019 yılında şimdiki hükümetin hedefi olamazı lazım CMC alanının temizlenmesi için CMC alanının temizlenmesinden sonra burada iki bin dönümlük denize sıfır yaklaşık iki yüz milyon sterlin değeri olan bir alan çıkacak. Artı uluslararası alanda tanınmış Gemikonağı limanı var işte bu alanın içerisindedir. Burada KKTC’nin uluslararası alanda açılacağı bir kapı da yapılabilir. Böylece her ülkenin ciddi bir sorunu çözülecek. Çevre kirliliği insan sağlığını etkileyen faktörler ortadan kalkacak. Hem de buraya ileride yapılacak yatırımla Kuzey Kıbrıs’ın batı ucuna Lefke ilçesine çok ciddi bir ekonomik kazanım getirecek. Toplu olarak Kuzey Kıbrıs’ın üçüncü bir Muğusa, Girne’den sonra bir deniz çıkış olacak. Uluslararası alanda da tanınmış bir çıkış olacak. Biz bu konuda Lefke sivil toplum platformu olarak defalarca görüştük. Görüş ve önerilerimizi yapmaya onlara bu konuda destek vermeye hazırız fakat hükümet bu konuda acilen, Turizm bakanlığı, çevre bakanlığı, başbakanlık, maliye bakanlığı üç dört bakanlığı ilgilendiren bunun yönetimi konusunda pratik bir çözüm üretmeleri lazım. Biz bu çözüme az önce söylediğim gibi katkı koymaya hazırız. Önümüzdeki dönemde hükümetin yeni kurulmuş bir hükümettir ve çalışmalara başlamasını bekliyoruz. Eğer bu konuda önümüzdeki günlerde ciddi bir ilerleme ve açılım görmezsek hükümetin icraatlarında buna karşı bölgeden çok ciddi sesler geleceğine inanıyorum. Çünkü Lefke halkı bu sorunla bu dehşetle birlikte yaşamaktan tedirgindir. Bu sorunun biran önce çözülmesini istiyor. Lefke bölgesi narenciyesiyle, yeşiliyle, üniversitesiyle, turizmiyle adanın en büyük potansiyellerden birine sahiptir. On bir bin üniversite öğrencisine sahiptir. Bölge tarımsal ve narenciye üretiminin yapan bir bölgedir. Su kaynakları yönünden Lefke ilçesi kendi kendine yeten altı ilçeden tek ilçedir. Bu ilçeye dışarıdan su gelmese dahi bilinçli bir şekilde dağıtılırsa bilinçli bir kapasitedir. Ama buraya dışarıdan da şimdi buraya Türkiye’den su getirilip bağlantısı yapılacaksa yedek olarak yapılsın buna itirazımız yoktur. Ama mevcut kaynaklarımızı en uygun bir şekilde kullanalım. Böyle bir potansiyeli olan bir bölgedir. CMC sorunu ortadan kalktığına hem bölge hem de ülke çok ciddi bir katma değer kazanacaktır bu çıkan yeni alanda.

Soru:
 Atıkların bizlere bir zararı var mı, ne gibi tedbirler alınarak o bölge korunuyor?
Cevap: Bölge etrafı tellerle örülü ve yaklaşmayın tabelaları vardır. Ancak doğa şartlarından burası kontamine bir alandır. Yani demek istediğim canlı yaşan bir alandır. Yağışlardan etkilenir, sülfürik asit havuzlar oluşur. Biriken bu sülfürik asidin güneşi görmesiyle buradan buharlaşıp havaya karışır. Yaz döneminde havuzların içinde bulunan maden atıklarının kuruması sonucu oluşan havuz üstü partiküllerinin kuzey rüzgarlarının en sert vurduğu Gemikonağı bölgesinden buradan sürükleyip başka bölgelere kirli partikülleri saçabiliyor. Yani burası canlıdır ve çevreyi insanı etkileyen bir alandır. O nedenle telle çevrelemiş olabilirsin ama öyle bir şeydir ki bu oradaki teli sınır yapılmasını tanımaz. Doğayı rüzgarıyla, suyuyla, güneş ile aşar. 
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç
VATAN Özel

Editör: Mehmet Kasimoglu