Çocukluk evresinden yetişkinlik evresine geçmek sancılı bir süreçtir. Fizyolojik ve psikolojik değişiklikler çoğunlukla ergenlerin yalnız hissetmelerine sebep olur. Geçici bir süreç olmasına rağmen uzmanlar çocukluk ve ergenlik dönemlerinde yaşanan olumlu ve olumsuz olayların yetişkinlik sürecinde karakterlerinin oturmasında ve sağlıklı bireyler olmalarında önemli bir yer teşkil ettiğini söylüyor. Peki çocuklarımızı yetiştirirken nelere dikkat etmeli ve kriz anlarını nasıl yönetmeliyiz?

Soru:  Psikolojisi bozulan çocuk nasıl anlaşılır?
PSİKOLOJİSİ BOZUK OLAN ÇOCUK ETRAFIYLA UYUM SORUNU YAŞAR

Beyoğlu:
Çocuğun yaşam kalitesinde ciddi anlamda bozulma vardır.  Psikolojisi bozuk olan çocuk etrafıyla uyum sorunu yaşar. Genel olarak biz rahatsızlıkları tamamlarken, hastalık bazlı gitmeye çalışırız.
Depresyona girmiş bir çocuğun, depresyon belirtileri hayattan keyif almaması, ölüm düşünceleri içinde olması olarak tarif edilir. Dikkat eksikliği, çocuğun sınıf içinde ki hareketsizliği, sınıf içerisinde olan kuralla uymaması, öğretmenini dinlememesi, derslere katılmaması ve aynı çocuğun dersler konusunda da aynı davranışlara uyma konusunda evde zorluk yaşıyor.
Direkt olarak bozulmayı anlatmak gerekirse çocuğun yaşam kalitesinin bozulması ve etrafı ile uyumunun bozulması olarak tarif edebiliriz. Geriye kalan rahatsızlıklar kişiye özgü sorunlardır.

Soru: Çocuklar aile ortamından ne kadar etkilenir?
Beyoğlu:  Birçok durum çocuğun ruhsal sağlığını bozabilir. Huzursuz aile ortamı en başta gelen bir durumdur. Anne ve babanın boşanmasına bağlı olarak çocuğun uyum becerilerinin kötü bir şekilde devam etmesi, anne ve babanın boşanmadan sonra da kızgınlığının devam etmesi çocukları ciddi anlamda olumsuz etkiliyor. 

EBEVEYN ÇOCUĞUNA UYGUN VERİMLİ BİR ORTAM SAĞLAYAMIYOR
Bu durum çocuğu iki şekilde etkiliyor. Birincisi ebeveyn çocuğuna uygun verimli bir ortam sağlayamıyor. Bununla beraber çocuğun karakterinin gelişmesinde zorluk yaşanıyor. 
İkinci olarak çocuğun kuralları öğrenebilme becerisinde bozulmaya yol açıyor. Sürekli olarak kavgalı bir ortama maruz kalan çocuk depresyona daha yatkın oluyor. Çünkü çocuk ne annesinde ne de babasında mutludur. Ailelerin ayrıldıktan sonra kavgalı bir şekilde ilişkilerinin devam ettirmesi ve  çocuğunda  iki tarafta kalması ciddi depresyon anlamında riskli bulunur.
Çocuğun anne ve babadan kural görememiş olması, karakterinde ciddi anlamda sorunların yaşanmasına neden olur. Bu sefer de çocuk daha kuralsız ve daha başına buyruk yaşamaya başlar. Bu da çocuğun gelecekte toplum içerisinde ciddi anlamda daha uyumsuz yapabilmektedir. 

Soru: Çocuklarda stres bozukluğunun belirtileri nelerdir? Ebeveynlerin nelere dikkat etmesi gerekmektedir?
Beyoğlu:
 Stres bozukluğu olarak bizde bir tanım yoktur. Şöyle anlatmak gerekirse, çocuklardaki depresyon ve stres birbirini daha çok yakınlaştıran bir faktör olarak karşımıza çıkıyor.
Depresyon ise çocuktaki huzursuzluk, içe kapanma, dışarı çıkmaktan keyif alamama, hayatın ona anlamlı gelmemesi ve gelecekten bir beklentisinin olmaması, intihar düşünceleri ile birlikte yaratılan bir tablodur.
Kaygı bozuklukları ise genel hatlarıyla çocuğun başına sürekli bir şeylerin gelmesi düşüncesi ile ebeveynlerin evhamlı olunmasıdır. Bu durum kimi zaman küçük boyutta, kimi zamanda çok daha büyük boyutta çocuğun yaşamını etkileyebilecek ciddi boyutlara gelebiliyor. Bunlara müdahale edilmesi gerekir.
Çocukluk yaş döneminde bu rahatsızlıkların ortaya çıkıp kaybolacağı gibi bunun yerleşmesi, kemikleşmesi halinde çocuğun ciddi anlamda etkilenmesi ve gelişkin hayatında da bundan muzdarip olması anlamına gelir.

Soru: Çocukların ruhsal gelişimi için neler yapılır?
ÇOCUĞA SOSYAL İLETİŞİM ORTAMI KURMAMIZ GEREKİYOR
Beyoğlu:
En başta çocuğa kaliteli sosyal iletişim ortamı kurmamız gerekiyor. Bununla birlikte anne çocuk ilişkisi, baba çocuk ilişkisinde ebeveynlerin çocuğunun farkında olması ve aralarındaki ilişkiyi geliştirmeye yönelik olmaları gerekir. 
ÇOCUĞUN İÇ DÜNYASINI ANLAMAK GEREKİYOR
Günümüzde gelişen şartlardan dolayı çocuklara yeteri kadar vakit ayıramıyoruz. Anne ve babanın yoğun iş çalışmaları içinde olmaları çocuğa harcanan vaktin kısalmasına yol açıyor. Çocuklarımızı karşımıza alıp onlarla konuşmak gerekiyor. Çocuğun iç dünyasında neler var diye ebeveynlerin kafa yorması gerekiyor. 
Çocuk yetiştirilirken bugün küçük olan sorunlar, büyüdükleri zaman daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Sorunlar düşünce bazındayken bunları ele almak daha kolaydır. Dolayısıyla çocuğumuz için ayırmış olduğumuz bu bir saat gelecekte ayıracağımız saatlerden çok daha önemlidir. 
Toplum şartlarında kuralsızlık fazlasıyla büyümeye başladı ve bu kuralsızlık aile içerisinde de kendisini gösteriyor
Çocuğumuza ilgilimizi, şefkatimizi gösterirken çocuğa bir taraftan da kurallarımızı göstermemiz gerekiyor.  Bunlar sağlıklı çocuk gelişimi için en temel durumlardır. 

GÜNÜMÜZDE EKRANLAR ÖN PLANDA
Günümüzde ekranlar ön plana gelmeye başladı. Çocuklar tıpkı bireyler gibi cep telefonu ve tabletle zamanını geçiriyor. Bu durumda çocukların sağlıklı gelişimini olumsuz etkiliyor. “ Çocuk WhatsApp’ta yapılan bir konuşmayı kendisi hakkında yapılan bir eleştiri zannediyor bu durumu çocuk hayatında önemli bir sorun olarak algılayabiliyor.” Çocuk okumuş olduğu bu yazıyı genel geçer bir eleştiri olarak kabul etmiyor. Dolayısıyla bu durum çocuğun gerçeklik algısının bozulmaya başladığının en tipik göstergesi haline geliyor.
Çocuğu televizyon, telefon gibi aletlerden uzak tutup daha çok iletişim becerilerini geliştirebileceği bir ortama  katmak her zaman için yeğlenmesi gerekir. Bizler tarafından en çok önerilen durumlardan biridir. 
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç
VATAN ÖZEL

Editör: Mehmet Kasimoglu