CUMHURİYET MECLİSİ TOPLANDI (1)

TARIM KONUSUNDA GENEL GÖRÜŞME AÇILMASI ÖNERGESİ GÖRÜŞÜLÜYOR

Meclis Başkanı Sibel Siber başkanlığında saat 10.35’te başlayan Genel Kurul toplantısında milletvekillerinin güncel konuşma istemlerine yer verilecek.

6 vekilin güncel konuşma isteminde bulunduğu Genel Kurul’da, Birleştirilmiş Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı da bulunuyor.

Genel Kurul ilk olarak Birleştirilmiş Belediyeler (Değişiklik) Yasa Tasarısı’nın üçüncü görüşmesinin de bugünkü birleşimde yapılmasına yönelik önergeyi görüşerek, oybirliğiyle kabul etti.

TARIM KONULU GENEL GÖRÜŞME AÇILMASI ÖNERGESİ

Genel Kurulda, TDP Milletvekilleri Hüseyin Angolmli ile Zeki Çeler’in “tarım” ile ilgili sunduğu genel görüşme açılması önergesi okundu.

Meclis Başkanı Sibel Siber bunun ardından söz isteyen Angolemli’yi kürsüye davet etti.

TDP Gazimağusa Milletvekili Hüseyin Angolemli, bu öneriyi vermeden önce de verdikten sonra da tarımın yapıldığı bölgelerde üreticilerle gezip sohbet ettiğini ve çiftçi ile hayvancıların durumunu yerinde incelediğini söyledi.

Angolemli, tarım sektörünün ve üreticilerin çok sıkıntılı olduğunu, ekim ve üretim yapabilmek için “tefecilerin eline düştüğünü” gördüğünü ifade ederek, hükümetin “para yok” demesini kabul edemeyeceğini kaydetti.

Doğrudan Gelir Desteği ile mazot desteklerinin zamanında uygulanması gerektiğini, ödenemeyecekse bütçeye neden konduğunu soran Angolemli, üreticinin bu bütçeye ve alacaklarına göre plan yaptığını anlattı.

Üreticinin bırakın destekleri verdiği ürün karşılığını bile alamadığını ifade eden Angolemli, üreticilerin gelir sağlayamadığı için yeni krediler alamadığına da dikkat çekti.

Angolemli, hükümetin üreticilerin önünü açmasını ve kredi alabilmeleri için girişimde bulunması gerektiğini ifade ederek, üreticinin, sağlık sektörüne tanıdığı haklar gibi kendilerine de hak tanınmasını talep ettiklerini kaydetti.

Üreticinin ve hayvancının beklenti içinde olduğunu, kredi alabilmesi için destek beklediğini ifade eden Angolemli, hükümetin ve Tarım Bakanlığının oturup, doktorlara sağlanan geçici olanaklar gibi tarım sektörüne de çare üretmesini istedi.

Hayvancının ve çiftçinin başka bir geliri yoksa halinin perişan olduğunu, çünkü yatırımlarını yapamadığını, bundan dolayı hastaneye gidemediğini anlatan Angolemli, bu durumun çok acı olduğunu, ülkede “biri yer biri bakar” durumu yaratılmaması gerektiğini vurguladı.

Angolemli, gerekiyorsa ve adı ne konuyorsa konsun bu sorunun “reform” şeklinde çözülmesi gerektiğini belirterek, meskun mahaller içerisinde hatta Gazimağusa Hastanesi yanında hayvanların köy dışarısına çıkarılmamasını eleştirdi.

Soğuk Zincirin çalıştırılamamasını eleştiren ve hellim konusundaki kurallara üreticinin nasıl uyacağını soran Angolemli, bugün üreticinin hayvan hastalıklarından “kan ağladığını”, bazılarını ölünce gömdüğünü, bazılarını da zarar etmemek için hayvanın hasta olduğunu anlar anlamaz kasaba sattığını, vatandaşların da bu hayvanları yediğini savundu.

Bu eti ve hellimi tüketenin vatandaş olduğunu, veteriner hizmetleri ve denetimlerin yapılmadığını, ölü hayvanların kuyulara atıldığını ve bunların başka hastalıklara davetiye çıkardığını iddia eden Angolmli, Tarım Bakanlığının önlem alması gereken çok konu bulunduğunu vurguladı.

Angolemli, hellimin tescil edildiğini, üretimin bundan sonra standartlar içerisinde yapılmasının gündeme geleceğini ve artık temiz kağıdı isteneceğini ifade ederek, küçükbaşta ülkenin sınıfta kaldığını savundu.

Tarım sektöründe de arpa ve buğday bedellerinin ödenemediğini, üreticilerin tarlaları ekemediğini ve tüm tarlaların tek ele düştüğünü belirten Angolemli, tohumluk ve yemlerin borçlardan dolayı alınamadığını, bundan dolayı üreticinin özel şirketlere teslim olduğunu öne sürdü.

Angolemli, bir an önce tohumluk ve yemliğin köylüye verilmesi gerektiğini, aksi halde tefecilere düşeceklerini ifade ederek, ülkede “çeteleşmelerin” ortaya çıktığını, bu yüzden doğrudan gelir desteklerinin zaman kaybedilmeden ödenmesini istedi.

Toprak Ürünleri Kurumu’ndaki değişimleri de eleştiren Angolemli, ödeme sorunlarının TÜK’ten çıktığını, bu yüzden TÜK’ün özerk yapıya getirilmesi gerektiğini kaydetti.

Editör: Mehmet Kasimoglu