Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, egemenlik ve iki devletli çözüm talebinde bulunanların, kendi içlerinde egemenliğe saygı duymadıklarını ve Meclis’in itibarını yerle bir ettiklerini söyledi.
Erhürman, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere katıldığı bir televizyon programında, ana muhalefet partisi olarak erken seçim talebinde bulunmaları hakkında yorum yaparak, “UBP-DP-YDP azınlık hükümetinin” erken seçim hükümeti olarak kurulduğunu, sadece bu sebepten dolayı dahi erken seçim yapılması gerektiğini savundu. 
“Hükümetin kötü yönetiminin bile erken seçim için yeterli bir sebep olduğunu “dile getiren Erhürman, “Ortaklar birbiriyle, bakanlar birbiriyle didişiyor, ortaklardan biri hükümetten ayrılmak istediğini açıklıyor. Memleketin hali ortada” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEDE HİÇ SORUN YOKMUŞ GİBİ DAVRANIYORLAR”
“Azınlık hükümetinin tam bir akıl tutulması yaşadığını” öne süren Erhürman, PCR testleriyle ilgili karmaşanın bile hala çözülemediğini ifade etti. Sağlık Bakanlığı sisteminden randevu alıp antijen testi yaptıran çift aşılı insanların para ödemeye devam ettiğini açıklayan Erhürman, asgari ücretin de belirsizliğini koruduğuna dikkat çekti.
Anayasaya aykırı yasa gücünde kararnamelerin de devam ettiğini söyleyen Erhürman, kayıt dışı parayla ilgili çıkarılan kararnameyi mahkemeye taşıdıklarını, hükümetin de bu konuda mahkemeden olumsuz yanıt alacağını bildiği için duruşmadan bir gece önce Resmi Gazete yayımlayarak kararnameyi geri çektiğini, bile bile Anayasa’ya ve hukuka aykırı davrandığını iddia etti.

“GÖRÜLMEMİŞ, DUYULMAMIŞ İŞLER”
Cumhurbaşkanı’nın UBP kurultayıyla ilgili arabuluculuk rolü üstlendiğinin Başbakan Saner tarafından açıklandığını söyleyen Erhürman, “CTP kurultaya gidecek olsa Tatar bizi de mi uzlaştırmaya çalışacak? Bu memlekette görülmemiş duyulmamış işler yapılıyor” dedi.
Saner’in pandemi sürecinin iyi yönetildiğine dair açıklamalarını da değerlendiren Erhürman, “Kış geliyor, okullar açılıyor. Vaka sayıları artıyor,  ölü sayısı artıyor test sayısı düşüyor. Ama bu ülkede Başbakanlık yapan zat-ı muhterem, pandemi sürecinin atlatıldığını zannediyor. Ailesinden birisini kaybeden bir insanın acısını başka ülkede kaybedilen insan sayısı daha fazla diye hafifletebileceğini mi zannediyor?” dedi.
Erhürman, Saner’in daha kötü durumda olan ülkelere bakıp buradaki durumun iyi olarak değerlendirmesini “Poliyannacılık oynamak” olarak nitelendirdi.

“YAŞANILANLAR SADECE BUGÜNE DEĞİL GELECEĞE DE ZARAR VERİYOR”
Muhalefet olarak artık sokağa dökülmenin zamanının da geldiğini kaydeden Erhürman, vaka sayılarının çok yüksek seyretmesinden dolayı insanları sokakta birbiriyle buluşturmaktan kaçındıklarını aktardı.
Başbakan Yardımcısı’nın bile bu hükümetin devamının halka eziyet olduğunu açıkladığı iddiasında bulunan Erhürman, yaşanılan şeylerin sadece bugüne değil geleceğe de zarar verdiğini ve emsal teşkil ettiğini söyledi.
Hükümetin derhal istifa etmesi gerektiğinin söyleyen Erhürman, “Seçim tarihi belirlensin ve o tarihe kadar sadece cari işler yapılsın” dedi.

“HALKIN EGEMENLİĞİNİ TEMSİL EDEN MECLİS’E SAYGINIZ OLSUN”
Egemenlik, devlet gibi kavramlar söz konusu olduğunda bu kelimeleri bir kez daha tekrar etme ihtiyacı hissedenlerin Meclis’in itibarını iki paralık ettiklerini öne süren  Erhürman, “Egemenlik diyorsanız, önce halkın egemenliği olan Meclis’e dirhem saygınız olsun. Meclis’in yetkilerini by-pass eden yasa gücünde kararnameleri çıkaranlar mı egemenlik talebinde bulunuyor? Bu memlekette Anayasaya göre haziranda ara seçim yapılması gerekiyordu. Ama bu hükümet Anayasa’yı paspas etti. Bunların dertleri bir şey olmak, bir şey yapmak değil” dedi.

“İKİ LİDER DE NE DEDİĞİNİN FARKINDA DEĞİL”
Kıbrıs sorununda yaşanan son gelişmelere de değinen Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm önerisini ortaya atmasına rağmen bu önerinin BMGK tarafından kabul görmeyeceğinin bilindiğini ve bunun zamana oynamak olduğunu ileri sürdü.
Anastasiadis’in de benzer bir yöntem uygulamaya çalıştığını vurgulayan Erhürman, “1960’a dönelim diyor. Kendisi de bunun olmayacağını biliyor. 1960’a dönmek tek bölgeliliktir. Ama şu anda Girne’de yaşayan insanları Limasol’a gönderemezsiniz. Artık iki kesimlilik var. Biz de bunun için iki toplumlu, iki kesimli ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon diyoruz. İki lider de zamana oynuyor. Zamana oynamaları bizim zamanımızı çalmaktan başka hiçbir işe yaramıyor” ifadelerini kullandı.

Editör: Mehmet Kasimoglu