Bakanlar Kurulu, “Yasa Gücünde Kararname” düzenleyerek 7/1979 sayılı Kamu Görevlileri Yasası’nın hayat pahalılığı ödeneği hakkını düzenleyen 25. maddesinin uygulanmasını 2015 yılı için durdurmuştur.

Hükümet konu ile ilgili olarak; “Bu düzenleme ile kamudan maaş çeken kesimlerin 2015 yılına yönelik maaş düzenlemelerinde farkındalık yaratılabilmesine olanak sağlamak amacıyla “Hayat Pahalılığı” düzenlemesinde değişikliğe gidildi.” şeklinde bir açıklama getirmiştir.

Hazine Çalışanları Sendikası olarak Yasa Gücünde Kararname ile 2015 yılını kapsayan “Hayat Pahalılığı” ödeneklerinin durdurulması ile, tüm çalışanların enflasyon karşısında gelirlerinin daha çok erimesine neden olacağı kanaatindeyiz.

Hükümet; “Göç Yasası” ile işe alınanların maaşlarında iyileştirme yapmak yerine bütün çalışanların gelirlerini azaltarak kamu ve özel sektörde görev yapan tüm çalışanları “Göç Yasası” kapsamına sokmaya çalışmakta ve çalışanlar arasında çatışma yaratarak kendine fayda sağlamayı ummaktadır. Kamu çalışma hayatının çekiciliğini ortadan kaldırmak amacı ile 2011 yılı sonrası kamuda istihdam edilen çalışanların aylık maaş ve diğer menfaatlerinde büyük oranda kesinti yapılmasını sağlayan “Göç Yasası” Anayasa’ya, Hukuk Devleti ilkesine ve Uluslararası ILO Sözleşmelerine aykırıdır. Bu yasa kamu ve özel sektör rekabetini ortadan kaldırarak, özel sektör çalışanları açısından, ücretlerin belirlenmesi konusunda da bağlayıcı ve etkili olmaktadır.

Hayat pahalılığı ödeneği hakkının ortadan kaldırılarak yeni bir uygulamaya geçileceği konusunda basın açıklaması yapılmasına rağmen nasıl bir uygulamaya geçileceği konusunda Hükümet tarafından herhangi yasal bir düzenleme bugün halen yapılmamıştır. Basına yansıyan açıklamalardan anlaşıldığı kadarı ile Göç Yasası’nın ortaya çıkardığı eşitsizliği ortadan kaldırarak maaşlar arasındaki farkı azaltmak amacı ile uygulanması düşünülen yeni sistemde tüm çalışanlara eşit artış öngörülmektedir. İki rakama eşit artış verilerek aralarındaki farkın nasıl kapatılacağı ekonomik akılla izah edilemez.  

Mahalli gelirlerde artış olduğu, bütçe açığının azaldığı ve ülke ekonomisinin iyileşmekte olduğu açıklamalarına rağmen bu gelir artışından Göç Yasası’na göre istihdam edilenlerin maaşlarına herhangi bir artış verilmesi öngörülmemektedir. TL'nin döviz karşısındaki değer kaybı yanında artan hayat pahalılığı karşısında da geliri eriyecek olan kamu çalışanlarının harcamalarını azaltması piyasayı zora sokacak ve ortaya çıkacak zincirleme reaksiyon ile piyasa daralmaya gidecek, dolaylı olarak bu durum devlet gelirlerinin de azalmasına neden olacaktır. Bu bağlamda ekonomik büyümeden söz etmek mümkün olmayacaktır.

2014 ve 2015 Bütçe Yasası’nda görüldüğü üzere Devlet’in üst makamlarının kullandığı giderler arasında büyük paya sahip izaz ikram,  yurt dışı ödenekleri ve bu nitelikteki harcamaların bütçe içindeki payı açıkça görülmektedir. Bütçenin etkin kullanılması açısından öncelikli tasarrufa gidilmesi gerekli kalemler aynen korunurken, ilk tedbir olarak yeni bir sınıf yaratmak pahasına kamu çalışanı maaşlarının düşürülmesi kabul edilemez. 2015 bütçesinde yukarda sayılan kalemlerdeki rakamlar artırılırken yıllardır gerçek verilere dayanmayan hayat pahalılığı artışları ile gözü boyanan çalışanların maaşları üstünden oyunlar oynanmaktadır.

Hükümet önce Yasa Gücünde Kararname çıkarıp sonra görüşme yapmak üzere sendikaları protokol masasına çağırarak masada pazarlıklar yapacak ve belki de sendikalara hayat pahalılığı ödeneğine devam edilmesini istiyorsanız başka hiçbir şey istemeyiniz diyecek. Yani önce eşşeğimizi kaybettirecek sonra da bulup bizleri sevindirecektir.

Maliye Bakanı 2015 yılında bütçe gelirlerinde artış sağlanacağı ve Türkiye Cumhuriyeti'nden bütçe açığı için kaynak istenmeyeceğinden bahsetmiştir. Bu söylemden çıkarılabilecek sonuç 2015'te oluşacak enflasyon karşılığı verilmesi gereken hayat pahalılığı ödeneği dondurulacak ve gelirlerde artış sağlamak adına “Kamu Hizmet Bedelleri’ne” 2015'te hatırı sayılır zamlar yapacaktır.

Hükümet, daha önce yine Yasa Gücünde Kararname ile “Vergi Affı” uygulamasına giderek toplanması gereken gelirleri toplamamış ayrıca vergi toplama disiplininin bozulmasına neden olmuş, bir kısım vergi mükellefinin haksız zenginleşmesini sağlamış, vergisi kuruşuna kadar eksiksiz olarak kesilen çalışanlar cezalandırmıştır.

Hazine Çalışanları Sendikası olarak, Sendikaların görüşleri alınmadan tek yanlı tasarruf ile Yasa tarafından düzenlenen hakları, Yasa Gücünde Kararname ile ortadan kaldırmasını kabul etmemiz mümkün değildir.

Çalışanların haklarını korumak adına konunun takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşırız.
Editör: Mehmet Kasimoglu