Yavuz gemisinin faaliyete başlaması ile tansiyon iyice arttı. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı Rum liderlere gerilim çağrısı yaparak bir öneri sundu. 9 maddeden oluşan öneri hidrokarbon kaynaklarının ortak kullanılması ve adilane bir kullanımı içeriyordu. Akıncı’nın Rum tarafına sunduğu teklifi Türkiye’nin tam desteğini aldı. Rum tarafı öneriyi reddetti. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Konseyi Türkiye’ye karşı bir takım yaptırımlar yapma kararı aldı. Rum liderlerde öneriyi kabul etmedi. Buna karşı Türkiye Dışişleri Bakını Mevlüt Çavuşoğlu’nun cevabı şu şekilde oldu. ‘’ Eğer Türkiye’ye yönelik böyle karar alırsanız, faaliyetlerimizi arttıracağız. Doğu Akdeniz’de üç gemimiz var, dördüncü gemiyi de göndereceğiz. Türkiye ile böyle yöntemlerle baş edemeyeceğini anlasınlar. Kıta sahanlığımıza biz karar vereceğiz’’ dedi.
 Vatandaşa Akıncı’nın Rum tarafına sunmuş olduğu öneriyi nasıl karşıladınız dedik. Biz sorduk vatandaş yanıtladı.


Osman Madenci (giyim mağazası):
Soru:
Akıncı’nın Rumlar ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Doğru buluyorum. Hiç görüşmeden bir sonuca varmaları hiçbir sonuca varmaları beklenmez tabi. Savaşı kaldıracak bir toplum değiliz. İyi bir diyalog, iyi bir çözüm ve iyi bir anlaşma her zaman geçerlidir. 
Soru: Sizce de Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Çatışmanın olacağı kesin değil. Türkiye’de bu durumu kaldıracak bir durumda değil. Bir meydan okuma var ama bunun karşısında bir Amerika, İsrail, Fransa, İtalya var. Bu savaş hiçbir kesime fayda sağlamaz. Çözüm ve diyalog her zaman gereklidir. 
Soru: Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin Akıncı’yı destekleyip Rum tarafına sunduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Şimdi ne sunduğunu tam olarak bilmiyoruz. Türkiye’nin tam olarak neyi desteklediğini onun da bilmiyoruz. Bildiğim bir şey varsa savaşın kimseye faydası yok. Başka çıkar yanı yok onlarında doğru düşünüp bir yolunu bulup savaş olmaması için ve iki tarafında orta yolu bulması yönünde bir anlaşmaya oturmaları gerekiyor. Savaş yerine diyalog olsun iki tarafa da faydalı olacak şekilde çalışılması gerekiyor. Savaş olmasın ki iki tarafında yaşaya bileceği bir ortam olsun. 


Aygün Akkılınç (Mardo):
Soru:
Akıncı’nın Rumlar ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Çok doğru buluyorum. Anlaşmalı yapsınlar savaştan yana değiliz.
Soru: Sizce de Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Çıkacak. Beni ilgilendirmez bu şu olacak fakat garantör devlet konumunda olan şuan Türkiye ve bu konuyu desteklemesi lazım. Akıncı’nın da söylediği doğru bir şeydir. Başka alternatifi yoktur. Ya anlaşmalı çıkacak ya paylaşılacak ya da ne ona hayır gelecek ne de buna. Suriye gibi Irak gibi bir birlerini yiyecekler. Bugün ki petrol olan yerlerde farkındaysan Arap baharı altında bir bahar çıkardılar hep petrol olan ülkelerde örneğin; Kuveyt , Suriye, İran, Irak sanki bir ağacın üzerinde bir meyve varda nu taşlıyorlarmış gibi bir durum var. Savaş kaçınılmaz. Burada da dedikleri gibi gaz çıktıysa bunda da savaş kaçınılmaz. Amerika, İngiltere gibi süper devletler bunu yedirtmez. Bugün Türkiye’de bunu biliyor oda sürekli savunma sistemini geliştiriyor. Güçlü bir devlet ve askeri var buna istinaden bu katı durumunda savaş kaçınılmaz. Bugünkü durumda olması gereken Birleşmiş Milletlere bir çağrıda bulunulur ve denilir ki kaldığımız yerden Crans Montana’dan başlayalım ve konuşalım. Neyi konuşalım ucu açık bir şey dök bakalım bu bardağın içine maden suyunu dolacak mı? Döküyorum döküyorum dolmuyor nereye gittiği belli değil. 45 sene daha kimsenin ömrü yetmez. Biz son kuşağız ben savaşı da yaşadım. Asıl savaşın içinde 24 yaşındaydım, 18 yaşında askere gittim ve 26 yaşında çıktım o yüzden ben her türlüsünü bilirim. Acıyı, tatlıyı, varlığı, yokluğu yaşayan insanlarız. Ben hangi tahminde bulunduysam bugüne kadar da çıktı. Teknolojik bakımında gelişmiş ülkeleri elinde olan son model savaş malzemeleri ile düğmeye bastıkları anda 1200 kilo metrelik hızla o taraftan buraya gelip seni bulacak bu sefer de senin gücün varsa sende ona karşı çık. Şimdiki savaşlar kıtalar arası ve ekonomiktir. Artık işgal yok fakat yalnızca ezme var. Amerika’n askerinin öldüğünü gördün mü? Ölen Türk askeri ya da Araplardır. Başka biri yok. Var mı başka bir ülkenin askeri savaşarak öldü? Varsa bana da söyleyin. Petrol bir Malezya’da, Küba’da var ve onları da savaşa soktular. Kim ne kadar pay alırsa kim kimi ne kadar korkutursa bugün İsrail Kıbrıs çıkartmasındadır. Türkiye’yi en çok desteleyen ülkeydi Libya’da oda ama bugün Türkiye’ye ters düştü. Ters düştükleri için ne onlara yar oldu ne de bunlara. Bugün ki durumda bulunan gaz ya da İsrail’in açıklarında bulunan gazı zaten Türkiye’nin iki bölgesi harcandı. Örneğin; Kahramanmaraş, Mersin, Antalya o harcar. Zaten Rusya’dan alıyor. Rusya’nın gazını yüzde yüzünü Avrupa’ya yollar ve onun içinde pay alıyor ve onun gazını da o kullanır. Çünkü o gaz mutlaka bitecek. 


Salih İzam(Av malzemeleri satan dükkan):
Soru:
Akıncı’nın Rumlar ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Akıncı çok pasif kalıyor. Artık kapıya geldiği zaman olacak iş değil zamanında hidrokarbon amaçlı görüşmelere ilk zamandan itibaren gitmeyecekti. İlk başta olan görüşmelerde net bir adım atmadı şimdi de ansızın çıkış yaptı. Bundan yola çıkarak Akıncı çok pasif. Daha set bir politika izlemeli. Hiç beyanat vermiyor. Özersay’ın beyanatların onda birini vermiyor. Tekrardan söylüyorum pasif bu yüzden sert olması gerekiyor. Sert demekten kastım gittikleri görüşmelere giderlerdi daha evvel ve bir taraftan da hidrokarbonlar hakkındaki durumu şirketler anlaşma yapıyorlardı. Akıncı’nın dur bakalım dedikten sonra görüşmeleri durdurup o görüşmelere gitmeyecekti. Bunun gibi durumları çoğu kişi biliyor. Şirketler gaz anlaşmaları yaptığı vakit Akıncı’nın yapması gereken davranışı görüşmeleri askıya almak olacaktı. Zaten Rum bizi kendi seviyesinde görmüyor ve bizi idare etmeyi istiyor.
Soru: Sizce de Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap:  Tabi olur. Buna karşı Türkiye tüm ihtimalleri göze aldı. Boşuna 4 tane gemiyi almadı. Rumlar Türkiye’nin adım atmayacağını zannediyor. Kazıp çıkaracakken tam tersi olayla Rum bu gazı yedirmez. Bu sayede savaş çıkabilir. Bizim istediğimiz eşitliği kabul ederlerse anlaşma yolu açıktır. Zaten Rum bizi istemediği gibi kaile de almıyor. 
Soru: Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin Akıncı’yı destekleyip Rum tarafına sunduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Tamam şimdi Rum anlaşmaya gelecekse bizde bu durumu destekleriz. Yönetim ortak kime satacağız, hangi şirkete verilecek gibi durumlarda ortak karar alınacaksa biz destekliyoruz. KKTC’nin savunduğu durum her şeyde ortak olunursa sorun yok. Onun arkasından da anlaşmada gelecek. Fakat Rum bizi tanımıyor ve bizi ortak olarak görmeyecek ben buna inanmıyorum. Ben burada doğdum ve üç ya da dört yaşında göçmen olarak kaçtık. Buna dayanaraktan Rum kesinlikle Türk’ü ortak kabul etmez ve idareyi beraber yönetsin kesinlikle inanmıyorum. Kaç yıldır görüşmeler var. 1960’ da üç yıl beraber yaşadık ondan sonra bizi attılar. Rum’u bütün devletler tanıdığından dolayı bizimle idareyi paylaşmayacak. Rum’un görüşü sabit gelin idare edeyim sizi bütün dünya ile o anlaşma yolun gitsin. Bundan dolayı da görüşmeler koptu. Akıncı çok pasif. Benim düşündüğümü Özersay söylüyor. Ben ne düşünüyorsam onları söylüyor Akıncı söylemiyor. Seçimde geleceğin Cumhurbaşkanı da o olacak. Ben daha önceden de Özersay için meclise gireceğini söyledim ve çevremde ki insanlar hayır kazanamaz dediler ve adan şuan mecliste. Ben normla bir vatandaşım ve tahminim yine kazanacağı yönünde. Ben bir yere koyu bir şekilde bir yere bağlı değilim fakat adam benim düşüncelerimi söylüyor. Akıncı zamanında protesto etmedi. Bütün şirketlere, Opel’e, Totel’e hediyeler verdi. Amerikan şirketlerine Fransız şirketleriyle anlaşmalar yaptı. Akıncı’da kafa sağladı peki biz seni bostan korkuluğu niyetine seçmedik ya sesini çıkar biraz görüşmelere gitme, Birleşmiş Milletlere mektup yaz onu yaz bunu yaz bir şeyler yap. Şimdi de baktı olacak gibi değil. Birde seçimler yaklaşıyor birazda seçimlere oynadı zaten festivalden festivale koşturmaya da başladı seçimler yaklaştı ya şimdi de onu da oynar ki biraz oy alabilsin. Benim görüşüm tribünlere oynuyor daha önceden neden söylemedi. Bunca sene neden bekledi de bir şey yapmadı şuan yapaya kalkıştı. 


Yılmaz Ağdelen( Müteahhit): 
Soru:
Akıncı’nın Rumlar ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Aslında tam terinde olan bir durum hatta Akıncı’nın ne başta yapması gereken bir buydu. Biraz gecikmeli oldu. Benim görüşeme göre Anastasiadis Akıncı’nın yapmış olduğu teklifi zorda olsa başka güçlü ülkelerin baskısı ile buna bir evet geldi. Çok mantıklı ve çok yerinde ama bu Kıbrıs halkına ne getirecek bizden ne götürecek bu çok önemlidir. Başından özellikle söylüyorum KKTC ya da Güney Kıbrıs olarak ayırmıyorum Kıbrıs’ta diyorum gerek gaz olsun gerek petrol olsun potansiyeli bakımında yeraltı kaynakları bakımından çok zengin. Tabi bunu yeni öğrenmiş birçok insan vardır ama ben bunu 40 sene öncesinden söylerdim bizim memleketimizin yeraltı kaynakları çok zengin ve bir gün gelecek hepimizin başı çok ağrıyacak. Bunlar anlaşacaklar bunu da söyleyeyim sana Anastasiadis kabul etti beşli görüşmeye oturacaklar. Zaten bu beşli görüşmede Anastasiadis ile Akıcı’nın isteği üzerinde değil dış ülkelerin güçlü ülkelerin baskıları altında gerçekleşecek bunlar olacakta çok uzağa da gitmeyeceğim bir ay ya da iki ay zarfında bu anlaşmalar yapılacak ve başka bir şeyde söyleyeyim referanduma da gidilmeyecek kendi aralarında anlaştı bu iş bitti diyecekler. Önemli olan şudur Kıbrıs Türk halkının elde edeceği menfaat nedir? Bu çok önemlidir soruyu ben sorup ben cevaplayacağım. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde yaşayan Kıbrıslı Türkler veya dünyanın herhangi bir yerinde yaşayan Kıbrıslı Türkleri menfaati ne olacak? Sıfır elde var sıfır mamayı güçlü ülkeler götürecek. En mamayı götürecek olan Türkiye’dir. bunun arkasından Rusya, Amerika, İsrail, Güney Kıbrıs’ta götürecek daha arada götürecek çok ülke var. Kıbrıs Türk’üne gelip diyecekler siz bugüne kadar yediklerine sayın önce yediklerinizin bir hesabını düzeltelim ondan sonra bakisine geriye kalana bakacağız diyecekler yani günün sonunda bir anlaşma olacak. Çünkü bizim memleketimiz savaşta dahil olmak üzere hiçbir şey kaldırmaz imkanı yok hiçbir ülke bu zamana özellikle Kıbrıs savaşa giremez. Anlaşma olacağı zaman yine biz ne kadar mağdursak bu anlaşma yapıldıktan sonra on katı daha fazla mağdur olacağız bunu herkes bilmiyor. 
Soru: Sizce de Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Açmaz tek taraflı olsa bile çatışmalara yol açmaz. Kıbrıs adası hiçbir güce karşı dayanıklı değildir. Şuanda ellerinde olan füzeler, roketler, yeni teknolojik materyaller vesaire bunları kaldırmaz. Herhangi bir çatışma esnasında bu adayı yok ederler. Olur nasıl olur insanlara bir şekilde korku verilir ama bu asla gerçekleşmez. Ben 36 yıldır İngiltere’de yaşadım iki ay oldu memleketime geldim savaş çıkacak olsa neden gelip hayatımı mahvedeyim ama çıkarsa da en önde giderim hiç umurumda değil. 
Soru: Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin Akıncı’yı destekleyip Rum tarafına sunduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Zaten Akıncı’nın yaptığı teklifi kendi kafasıyla yapmış değildir. Akıncı’nın yapmış olduğu öneriyi Türkiye Cumhuriyet’inden gelmiş bir öneridir. Onlar Akıncı’yı nasıl yönlendirirse o da mecburen Türkiye’nin istediğini yapmak zorundadır. Bugün gerçeklere bakacak olursanız bizim Cumhurbaşkanımız sayın Akıncı kendi kafasıyla hiçbir şekilde hiçbir şeye kendi kafasıyla karar veremez hiç kimseye de kendi kafasıyla ofer yapamaz. Bugün Kuzey Kıbrıs’ın bütün geliri menfaati her şeyi Türkiye Cumhuriyet’i tarafında sağlanırsa eğer ki senin de babansa onu boyunduruğu altında olup ona mecbursan onun dediklerini yapmakla mükellefsin. Yapmazsan ne olur baban sana bugün harçlık vermeyeceğim dediği zaman sen ne yaparsın o gün okula gitmezsin. Fakat sen kendine özel bir gelirin varsa ve babana ihtiyacın yoktur ya da sen 18 yaşını doldurdun ve baban sana okula gitmeyeceksin dediği takdirde sen ben gidiyorum dersin hatta eyvallah beni bu yaşıma kadar besledin büyüttün beni buraya kadar getirdin. Allah razı olsun dedikten sonra ben yoluma devam ediyorum dersin. Kuzey Kıbrıs’ın bunu demem lüksü yok. Her şeyi kontrol altında tutmaları lazım. Bu işler ince işler bu işlere karışan insanlar fazla yaşamaz. Aslında bu soruların içinde sorulması gereken çok güzel bir soru daha olmalıydı. Siz Kıbrıslı Tükler olarak şuanda yaşadığınız hayattan ne kadar memnunsunuz? Sorunun yanında anti parantez olarak siz kendinizi yönetemezsiniz ve Türkiye Cumhuriyet’i tarafından yönetiliyorsunuz bunu nasıl karşılıyorsunuz? O zaman olaya geniş bakacalar. Biz 1974’te 26 gün güneşsiz kaldık. Biz Türkiye Cumhuriyet’inin gelip bizi kurtarmasından, yaptığı yardımlardan çok mutluyuz, seviniyoruz, gurur duyuyoruz. Zaman öyle bir yere götürdü ki en sonunda bizde Osmanlının evlatlarıyız bizde Türk’üz. Sadece bizim tek farklı bir yönümüz var. Biz Kıbrıslı Türk’üz konuşma tarzımız bile farklıdır. Bizi öyle bir raddeye getiriyorlar ki artık Kıbrıslı Türk’ünü Türkiyeliyi birbirine kırdıracaklar. Bu öyle bir yere geldi artık. Onlar zannederler ki Kıbrıslı Türler cesur değil ama tam tersi Osmanlı’nı yeniçeri askerleri Osmanlıya başkaldırdıklarında bir iki değildi yüzlerce askerdi. Diyelim ki Osmanlı bunların başlarını koparsaydı o zaman yeniçerileri yanında tutamazdı. O insanları ne yaptı biliyor musunuz? Hepsini Kıbrıs adasına sürgün etti kimseye bir şey yapmadı. Bunların içinde generaller, komutanlar vardı. İşte biz onların evlatlarıyız. Onlar bunları bilmiyor. Ama bir gün gelecek buda bir gerçek savaş çıkarsa biz Rumları değil biz kendi kendimizi yiyeceğiz. 


Ahmet Ced ( Gemikonağı muhtarı):
Soru:
Akıncı’nın Rumlar ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Bence iyi hatta Türkiye’de bunu destekledi. Ancak Rumlar buna kesinlikle yanaşmaz. Çünkü Rumlar yıllardır 1955’ten beri bu adada tüm Kıbrıs’ın sahibi olmak istiyor. Dolayısıyla Türkiye’de buna sıcak baksa Rumlar kesinlikte ortak bir iş içerinde olmaz olmayacak ta. Ben biliyorum Rumların durumunu. Ben Rumlara esir düşen bir insanım neye mal olacaklarını çok iyi biliyorum. Bunların amacı Kıbrıs’ı yok edip bütün adanın sahibi olmak istiyorlar. Buraya Yunanistan ile entegre olması. 
Soru: Sizce de Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Çatışmalara yol açarsa bile ve Rumlar kaşınırsa görecekleri de vardır. Kıbrıs’ın hepsini alırız. 
Soru: Tüm bunların sonucunda Türkiye’nin Akıncı’yı destekleyip Rum tarafına sunduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Biz anavatana son derece bağlıyız. Zaten anavatanımız olmasa biz bugünleri de görmezdik. Bütün dünya bizi topyekün imha edip ortadan kaldıracaktı. Dolayısıyla anavatanın bir bildiği var ama Annan Planında da o zaman Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın evet demesine rağmen yine Rumların dediği oldu yüzde 75 hayır dedi. Rumlar asla bizimle bir araya gelmez ben buna şahsen inanmıyorum. Rumlar bizimle barış yapmaz. Rumların amacı bütün Kıbrıs’ı almak herhalde onlarda alamayacağını anladı. 
Soru: Tüm bunların sonucunda hidrokarbon meselesinin akıbeti ne olacak?
Cevap: Hiçbir şey olmayacak. Biraz da işi Amerika Birleşik Devletleri kızıştırıyor ama Rusya bizi desteledi. Osmanlı bu adayı 1571’den 1878’e kadar 307 yıl fiilen idare etmiştir. Bu toprakların yüzde doksanı Osmanlı malıydı. Ama bu Osmanlı bu adayı terk ettiği zaman Rumlar Türk mallarını ve vakıf malların istimlak ederek Rumlara peşkeş çekmiştir. Bilhassa bizim nesil Rumlara güvenmiyoruz. Buldukları hidrokarbonu Rumlar nereye nereden götürecek? Başka yolumu var mı Türkiye ile eninde sonunda bir anlaşma yapması gerekiyor. Yine de ben inanmıyorum ben kaç nesildir görüyorum neler çektiğimi çok iyi biliyorum. Bunlar çok acımasız gaddar bir millettir.


Mehmet Yavşan (berber dükkanı):
Soru:
Akıncı’nın Rum tarafı ile hidrokarbon konusu ile orak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Akıncı’nın fikirlerini zayıf buluyorum. Çokta ciddiye alamıyorum. Biraz sanki Rum yanlısı gibi görüyorum. Neden dersen? Daha önceden Rum tarafından bir heyet geldi onları bile kaldırdılar. Gazetelerde de yazar. Göstereyim isterseniz. İki bayrağı kaldırdı bu yüzden gündem oldular. Bir Cumhurbaşkanı Rum tarafından heyet geldi diye kendi bayrağını kaldırır mı? Kaldırmaz fakat kaldırdı. Normal insanı bırak aklı olmayan bir insan bile bayrağını neden kaldırdın derse ne cevap verecek? O nedenle ben akıncının fikirlerini zayıf buluyorum. Ciddi değil o yüzden de bir sonuç çıkartamıyorum. 
Soru: Akıncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Şuanda çatışmalara girildiği yönünde söylentiler var. Ama ben çatışma olacağını düşünmüyorum. Çatışma olabilir de olmayabilir de Şaba’nın dediği gibi şuan kimse Türkiye’nin sondaj bulmasını istemiyor. Rum tarafı tek yanlı olmasını istiyor ve aç gözlülük yaptığını düşünüyorum. Rum tarafı kendi haklarına razı olsa Türk tarafının da haklarına razı olsa çıkaralım paylaşalım diyecek daha karlı olacak. Ama ne yapıyor Türk tarafını dışlamak için başka hakkı olmayan ülkeleri arkasına alıyor. Türkiye’nin Kıbrıs’ın ilerlemesini zaten Avrupa istemiyor. Her şeyi başımıza bele ediyorlar. Teröründen her türlüsü başımızdan eksik olmuyor. İnşallah sonucu iyi olur. Recep Tayyip Erdoğan bu şekilde ciddi olduğu sürece kimse bir şey anlamaz. Çünkü Erdoğan sözünde kararlı.
Soru: Türkiye’nin Akıncı’yı desteleyip Rum tarafına sunmuş olduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Bu konuda doğrudur. Türkiye’den Kıbrıs konusunda bir görüşmeler var. İnşallah güzel sonuçlar alır. Çünkü Türkiye hakkını kimseye vermez her türlü alır. Hidrokarbon konusu da olumlu olacak herkes hakkını alacak. Zaten Rum tarafına bir şey demiyor Türkiye bu sayede Rum tarafı istediğini alıyor. Rum tarafı Türkiye’ye hakkını vermek istemiyor. Her türlü Türkiye hakkını alacak. Her şeyden önce hidrokarbon konusunda herkes hakkını alırsa bu Türkiye içinde Rum tarafı içinde Kıbrıs içinde çok iyi olacak. 


İsmail Erge (Memur):
Soru:
Akıncı’nın Rum tarafı ile hidrokarbon konusunda ortak paydada buluşma fikrini nasıl buluyorsunuz?
Cevap: Sadece bir formalite olarak görüyorum. Çünkü bunun kararını bizim için Türkiye onlar için ise Yunanistan veriyor. Daha büyük sorunları çözmek için ise Amerika ve İngiltere biz süs olarak varız. Nasıl ki bizim adımıza Türkiye karar alıp veriyorsa onlar içinde Yunanistan veriyor. Tarih boyunca bu böyledir. Biz hiçbir zaman kendi adımıza karar veremedik. Formalite bir bütünlük. 
Soru: Akncı’nın dediği gibi hidrokarbon konusu tek taraflı olursa çatışmalara yol açar mı?
Cevap: Çatışma olur tabi çünkü büyük bir miktarda doğalgaz çıkacak. Bazı menfaat çıkarlarına sahip olan ülkeler bizi istediği zaman savaşa da koyabilir istediği zamanda barıştırabilir. Buna ne Türkiye’nin gücü yetebilir nede Yunanistan’ın. Bunu sokaktaki insana da sorsanız bilir fakat insanlar konuşmaktan korkuyor.  Liderler formalite açıklamalar yapıyorlar. Herkes oturduğu koltukta fayda sağlamaya çalışıyor. 
Soru: Türkiye Akıncı’nın Rum tarafına sunmuş olduğu öneriyi desteklemesini nasıl karşılıyorsunuz?
Cevap: Türkiye’ye para akışı olacak işte telefon dairesi özelleşecek bilmem ne olacak onu için biz kendi adımıza karar veremiyoruz. Paramız yok, devlet değiliz, korsan bir devletiz onun için çok fazla konuşmaya gerek yok. Bu konuyu bize değil buraya yerleşen Türkiyelilere sorun. Biz hiçbir zaman kendi kaderimizi kendimiz tayin edemedik. Yıllarca bu iş böyleydi şimdi değişecek diye söylenti var ama değişmeyecek. Cumhurbaşkanı ne dedi ‘one minute’ ya da ‘Amerika’nın doları varsa benim Allah’ım var’ neyden bahsediyorlar. Bu şekilde sorunlar çözülmez. Son 30 yılda dünya da 12 milyon Müslüman öldü. 12 milyon Müslüman Müslümanı  öldürdü. Olmaz böyle şeyler neyin röportajını yapıyorsun ki Amerika dünyanın Allah’ıdır ve o istediğini yapar.
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç
VATAN ÖZEL

Editör: Mehmet Kasimoglu