Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı sel felaketi ve yaşananları değerlendirerek, bunun doğal afet olduğunu kabul etmediklerini söyledi.
Kanatlı konuyla ilgili yazılı açıklamasında mevsim normalleri üstünde yağan ve belli bir zarar vermesi muhtemel olaylar ile yaşananların bağlantısının az olduğunu ifade etti ve “esas yaşanan rantın acı faturası” dedi.
“Ülkeyi yönettiğini düşünenlerin aldığı kararlar gene gençlerin yaşamına mal oldu” diyen Kanatlı şöyle devam etti:
“Tıpkı Girne dağ yolunda yitirdiğimiz gençler gibi, gene dağda, bu kez Ciklos’ta genç insanlarımızı kaybettik, ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyoruz, başımız sağ olsun ama bilinsin isteriz ki unutturmayacağız, hesap soracağız!
Evet, herkesin üzgün olduğu zamanda eleştirel açıklama yapılmaması gerektiği söylenebilir ama yeterli bilimsel ve teknik değerlendirme yapmadan Ulaştırma Bakanı açıklama yapıyorsa, bizim de cevap hakkımız doğmaktadır.
Ülkenin birçok yerinde felaket yaşandı. Neden felaket yaşandığı ile ilgili, devlet kurumlarının kapsamlı bir rapor hazırlamasından sonra çarelerini tartışmak zorundayız. Aksi takdirde, geçmişte olduğu gibi aynı felaketi yarın ya da gelecek sene gene yaşayabiliriz. Bunun için alelacele günü kurtarmaya yönelik açıklamalar değil, bilimsel, teknik araştırmalara dayanan raporların hazırlanmasına kadar yetkililer beyanat vermeyi bırakması gerekir.”

“ESKİ HALİNDEYKEN YOLUN İÇİNDE BU ORANDA SU AKMAZKEN, NEDEN ŞİMDİ BU YOĞUNLUKTA SU AKIŞI YÜZEYDEN OLDU”
Lefkoşa-Girne yolu eski halindeyken yolun içinde bu oranda su akmadığını kaydeden Kanatlı, “Neden şimdi bu yoğunlukta su akışı yüzeyden oldu” diye sordu.
“Hatta o oranda yüzeyden oldu ki bir aracı sürükleyebildi” şeklinde konuşan Kanatlı şöyle devam etti:
“Neden? Belli bir çarpma hızına dayanıklı olması gereken korkuluk nasıl yerinden çıkabildi? Yoksa hiç mi orda değildi? Görgü tanıkları o parçanın eksik olduğunu söylerken, Bakan refleks olarak ordaydı diyor, nasıl bu kadar emin olabiliyor? İki halde de suçludur, farkında değil mi? Eğer yerinden çıkabiliyorsa, demek ki çarpma etkisinden de çıkacaktı, yani görevini yapmayacaktı yani sürüş güvenliği için yeterli sağlamlıkta yapılmamıştı. Değilse olduğu bildirilmiş, ödemesi yapılmış ama yerine takılmamıştı yani suiistimal vardı. ,
Bu kadar ciddi bir konu araştırılmayı hak ederken Bakan ‘gençler uyarılara uymadı, kapalı yola girdiler’ gibi basit açıklama ile sorunu örtmeye çalışıyor, kabul edilebilir değildir. Bir yolun fiziki olarak kapatılması şekli bellidir. Bir araç oradan geçebiliyorsa, fiziki olarak kapatma yeteri yapılmamış demektir, gene sorumlusu Bakanlığın kendisidir. Bu da araştırılmayı hak ediyordu ama Bakanın araştırma dediği şey yakınındaki birine soru sorması ve cevap alması olduğu için açıklama yapıp gençleri suçlu çıkarması doğaldır, peki yol güvenliği gerçekten tamam mıydı?”

“EKOSİSTEMLER İNSAN ELİ İLE BÖLÜNMEKTEDİR”
Bu yolların yapımını daha önce defalarca tartışma konusu olduğunu kaydeden Kanatlı, şöyle devam etti: 
“Türkiyeli müteahhitler genellikle yol yapımında birim fiyat üzerinden ödeme alırlar, yaptıkları dolgu ve kazı miktarı arttığı oranda aldıkları ücretler artmaktadır. Bu yükselmeler yapılırken doğanın içine doğal olmayan setler oluşturulmakta ekosistemler insan eli ile bölünmektedir. Eğer yeterli drenaj sistemleri bırakılmazsa, mevcut olanlar tamir edilmezse eskilerin değişi ile su yolunu bulacak ve akacaktır, eğer siz bir baraj veya set oluşturmuşsanız, bu bir felaket olarak önünüze çıkacaktır ama bu doğal felaket değil, insan yapımı felakettir. Ercan-İskele, Dörtyol-İskele yolu ve benzerleri gözlemleyin, su akışlarının sağlanamadığı için oluşan göllenmelere tanık olacaksınız. O tarlalarda ekini, ürünü olan insanlara tazimat verilecek ama doğal felaketten dolayı olmadı, su akışlarını kesen insan yapımı yollardan dolayı bu sorunlar yaşanmıştır. Benzer durum Girne için de geçerlidir. Yüzlerce irili ufaklı dere Beşparmak dağındaki suyu denize taşımaktaydı. Dere yataklarına yapılan müdahale ile bu akış eski seyrine ulaşamamaktadır. Sorun yalnız dere yataklarının kapatılması değildir. Daha önce belli bir debi (hacimsel akış hız) ile akan dereye yapılan çeşitli müdahaleler ile bu kapasitesi düşürüldüğünde olacak olan bilimsel olarak bellidir, o debiye ulaşmaya çalışıp ulaşamadığında taşacak”

“DOĞAL FELAKET DEĞİL, İNSANIN YARATTIĞI FELAKET”
Bu yaşananların doğal felaket değil, insanın yarattığı felaket olduğunu ifade eden Kanatlı yanlış yapılaşmaya işaret etti, “Doğanın konu ile ilgili hiç suçu yoktur” dedi ve örnekler verdi.
Bundan yaklaşık 9 ay önce yenilenmesine başlatılan Boğaz-Girne Anayol’u ile ilgili olarak o güne kadar yolun var olan yanlış ve hatalı kısımlarının düzeltilmesi için en üst düzey yetkililerin YKP Parti Meclisi üyesi Rasıh Keskiner tarafından bilgilendirilip, uyarıldığını belirten Kanatlı, şöyle devam etti:
"Bu çerçevede bilhassa ciklos virajlarında dışa doğru var olup kazalara neden olan yol eğimlerinin içe doğru düzenlenmesi; yol ortasındaki bordür yerine direkt çelik bariyer veya new jersey bordürü konması; yağmur suyu drenajlarının usulüne göre yapılması hususunda gerek basın bildirileri gerek sosyal medya aracılığı ile gerekse TV programlarında defalarca uyarılmışlardır. Ancak bunların hiçbiri usulüne göre yapılmamıştır”
Kanatlı açıklamasının sonunda yetkileri “popülist açıklamalar” yapmak yerine teknik odalardan da görüş alarak bilimsel verilere ve çalışmalara dayanan rapor hazırlayıp şeffaf şekilde kamuoyu ile paylaşmaya çağırdı ve sorumlulardan hesap sorulmasını istedi.
TAK

Editör: Mehmet Kasimoglu