-BAŞBAKAN ERSİN TATAR: “KKTC’NİN İLAN EDİLDİĞİNİ LONDRA’DA TREN İSTASYONUNDA ÖĞRENDİM. BÜYÜK HEYECAN YAŞADIM. GURUR DURDUM”
-“KKTC BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE DÜNYAYA HAYKIRIŞIMIZDIR”
-“ADİL VE KALICI BİR BARIŞ OLACAKSA MUTLAKA EŞİTLİK TEMELİNDE OLMALI”
-“TÜRKİYE’NİN DE GÜVENLİĞİ KKTC’NİN GÜÇLENMESİNDEN GEÇMEKTEDİR”

Başbakan, Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar KKTC’nin ilanının birlik beraberlik için dünyaya bir haykırış olduğunu vurguladı.

“KKTC birlik beraberlik içinde dünyaya bir haykırışımızdır çünkü Kıbrıs’ta bir haksızlık yaşanmıştır. Rumlar bütün adayı yönetmek istemiş, Kıbrıslı Türkleri canlı canlı mezarlara gömmüşler, Kıbrıslı Türklerin yok olması için plan program yapmışlardır” diyen Tatar bu planların 20 Temmuz Barış Harekatı sayesinde hayata geçemediğini dile getirdi.

“20 Temmuz Barış Harekâtıyla Kıbrıs Türkü tekrar yaşam şansı buldu. KKTC’nin kurulmasıyla yeni bir dönem başladı” diyen Başbakan Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:

“İyi yönetim noktasında belki sınıfı geçemedik, belki istediğimiz kadar adalet dağıtamadık, ekonomimizi daha üretken bir yapıya ulaştıramadık. Ama günün sonunda bir devlet, kendi fonksiyonlarıyla kuzeyde onuruyla başı dik özgür bağımsız yaşayacağı bir ortam yarattık.”

Tatar KKTC’nin 36. Yıldönümünde Türk Ajansı Kıbrıs’ın (TAK) sorularını yanıtladı.

“BÜYÜK HEYECAN YAŞADIM, GURUR DUYDUM”

KKTC ilan edildiğinde Başbakan Tatar 23 yaşındaydı ve İngiltere’de bulunuyordu. KKTC’nin ilan edildiğine ilişkin haberi de Londra’da bir tren istasyonunda, İngiliz basınından öğrendi.

“İngiltere’de Londra’da bir tren istasyonundaydım. The Times gazetesini aldım. “Turkish Cypriots Declared Independence” “Kıbrıslı Türkler bağımsızlık ilan etti” yazıyordu. Trene binmek üzereyken bu sürmanşeti gördüm, adeta titredim, büyük heyecan yaşadım. Dün gibi anımsıyorum.

KKTC’nin ilanı, benim bir Kıbrıslı Türk olarak kendime inancımı artırdı. Bir devlet sahibi oldum. Sahiplik hissettim, gurur duydum.”

“DENKTAŞ’I ANMAK İSTERİM”

Tatar, geçen 36 yılda eksiklikler olsa da Kuzey’de kendi fonksiyonlarıyla çalışan bağımsız bir devlet kurulduğuna dikkat çeken Tatar, KKTC’den bahsederken Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın unutulmaması gerektiğine işaret ediyor.

 “Neticede günlük hayatta çeşitli sıkıntılar var. İyi yönetim noktasında belki sınıfı geçemedik, belki istediğimiz kadar adalet dağıtamadık, ekonomimizi daha üretken bir yapıya ulaştıramadık. Ama günün sonunda bir devlet, kendi fonksiyonlarıyla kuzeyde onuruyla başı dik özgür bağımsız yaşayacağı bir ortam yarattık. Cumhurbaşkanı Denktaş ölümünün son anlarında ‘cumhuriyetinize bağımsızlığınıza sahip çıkınız’ der. Onu da rahmetle anmak isterim çünkü KKTC’nin kurucusudur.”

“KKTC BİRLİK BERABERLİK İÇİNDE DÜNYAYA HAYKIRIŞIMIZDIR”

KKTC’nin kuruluşuna giden süreçteki tarihi gelişmelere de değinen Ersin Tatar, KKTC’nin kurulmasıyla yeni bir dönemin başladığına işaret etti.

“KKTC birlik beraberlik içinde dünyaya bir haykırışımızdır çünkü Kıbrıs’ta bir haksızlık yaşanmıştır. Rumlar bütün adayı yönetmek istemiş, Kıbrıslı Türkleri canlı canlı mezarlara gömmüşler, Kıbrıslı Türklerin yok olması için plan program yapmışlar, Akritas planını hazırlamışlar, EOKA’yı kurmuşlar…

Ve dünyanın gözü önünde 74’te cunta Makarios’u devirmiş Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamaya çalışmış. Ve bağlamış da… Ama uzun sürmedi çünkü Türkiye 20 Temmuz’da müdahale etti. 20 Temmuz Barış Harekâtıyla Kıbrıs Türkü tekrar yaşam şansı buldu. KKTC’nin kurulmasıyla yeni bir dönem başladı.”

“KIBRIS’TA ADİL VE KALICI BİR BARIŞ OLACAKSA MUTLAKA EŞİTLİK TEMELİNDE OLMALI”

“KKTC ayrı, egemen bir varlıktır” diyen Başbakan Ersin Tatar, gittikçe kökleşen ve kabul gören bir devletin sözkonusu olduğunu vurguladı.

Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir barış olacaksa mutlaka eşitlik temelinde olması gerektiğini ifade eden Tatar, “Rumlarla Türkler eşit olmalı. Bu. 1974 harekâtı ve KKTC’nin ilanıyla perçinlenmiştir.” Şeklinde konuştu..

“1983’ten sonra artık Kıbrıs Türkü diyor ki ‘çoğunluk azınlığı yönetmez. Ben nüfus olarak senden az olabilirim ama kendi devletim vardır’.  Nasıl AB’de küçük devletler var, büyük devletler var… Küçük devletler büyük devletler kadar söz sahibidir... Senin nüfusun benden birkaç yüz bin fazla olabilir ama ben de bir halksam o halkın sahibi olan KKTC ayrı bir egemen eşit varlıktır.”

“GİTTİKÇE KÖKLEŞEN, KABUL GÖREN BİR DEVLET”

“Kıbrıslı Türkler kendi devletleri altında ilelebet bağımsız ve hür şekilde yaşayabilir, bu bakımdan çok önemlidir bu devlet. Bahtiyarız”  vurgusu yapan Tatar’a göre KKTC gittikçe kökleşen ve kabul gören bir devlet…”

Doğu Akdeniz’de doğal kaynakların bulunduğunu ve Türkiye’nin bu bölgede daha iddialı bir noktaya geldiğini söyleyen Tatar, “Türkiye Kıbrıslı Türkler için ne kadar önemli konuma geldiyse, KKTC de TC için o kadar önemli bir hal almıştır.”  değerlendirmesinde bulundu.

“TÜRKİYE’NİN DE GÜVENLİĞİ KKTC’NİN GÜÇLENMESİNDEN GEÇMEKTEDİR”

Türkiye’nin de güvenliğinin KKTC’nin güçlenmesinden geçtiğini ifade eden Başbakan Ersin Tatar, Doğu Akdeniz’de doğal kaynakların paylaşımında ve hava sahasının etkinliğinde KKTC devletinin Kıbrıslı Türklerin yönetiminde olması gerektiğini, aksi halde Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin de sıkıntıya gireceğini bildirdi.

“HİÇ KARAMSAR DEĞİLİM… ÖNEMLİ OLAN SÜRECİ İYİ YÖNETMEK”

KKTC’nin geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tatar, yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

“İçte ekonominin büyütülmesi lazım. Bunun için devlet altyapıyı tamamlayacak, özel sektör yatırımlarına devam edecek. Bunun için de makroekonomik istikrar lazım. Teşviklerdeki düzenlemelerle insanların yatırıma teşvik edilmesi lazım. 

İnsanların hükümetlerin istikrarına ülkenin geleceğine güvenmesi lazım, bunun için Türkiye’yle, Güney Kıbrıs’la olabildiğince iyi ilişkide olmak lazım.

Güvenilir bir ortam yaratmak lazım ki insanlar yatırım yapsın. Kıbrıs sorunu çözülmeden ülkede istikrar olmaz derseniz olmaz çünkü Kıbrıs sorunu 45 yıldır bir adım atılmamıştır bundan sonrası da belli değildir.

Dışta da iyi geçinmek lazım sürekli temas halinde olmak lazım. Ambargolara rağmen sporda kültürde Kıbrıslı Türklerin var olması lazım, kendi sesimizi daha iyi anlatmak lazım. Günün sonunda bu kadar insan yurt dışına gidip geliyor kabul görüyor.

Hiç karamsar değilim, önemli olan süreci iyi yönetmek ki insanlarımızı kendi ülkemizde tutabilelim.”

Editör: Mehmet Kasimoglu