Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Yönetim Kurulu, son gelişmelerin kaygı verici olduğunu, önceden yapılan tüm uyarılara rağmen bir günlük bir organizasyonla, bağıra bağıra linç etmeye kadar varabilecek bir şiddet ortamının içine sürüklenildiğini belirtti. 
KTEZO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, insanı asıl kaygılandıran ve ürperten gerçeğin, şiddetin her türlüsüne yol açabilecek bir zeminin yaratılması olduğu ifade edildi. Bu zeminin yıllar içinde uygulanan sosyo-ekonomik, kültürel politikaların bir sonucu olarak oluştuğu ve bu politikaların toplumun genelinde yoksullaşmayı, adaletsizliği, işsizliği yarattığı, kültürel farklılıkları büyüttüğü, içten içe şiddetin, öfkenin, itilmişlik hissinin her gün yaşandığı mekanlar, köyler, kahveler ve aileler oluşturduğu kaydedildi.
KTEZO Yönetim Kurulu, tüm bunlara ek olarak bazı taraflarca gerek dil üzerinden gerekse bazı uygulamalarla Kıbrıslı - Türkiyeli ayrımcılığının pompalandığını, bunun da gereksiz ve kabul edilemez çelişkilerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini vurguladı. 
Açıklamada, demokratik normalar içerisinde, hukuk çerçevesinde hareket etmesi gereken polis kurumunun, şiddet ve öfke patlarken tüm uyarılara rağmen seyirci pozisyonda kalmasının, linç girişimine arkasını dönmesinin kaygı verici bir durum olduğu ifade edildi.
KTEZO Yönetim Kurulu, hukuk yerine, doğrudan ideolojik bir aygıt gibi taraf tutan, tercih yapan bir kurumla yüz yüze gelmiş olmanın da ciddi ciddi herkesi düşündüren ve sorgulatan yeni bir sayfa açtığını belirtti. 
Yapılan açıklamada, bir günde bu noktaya gelinmediği gibi birkaç gün içerisinde de bu sorunun aşılamayacağının herkes tarafından bilinmesi gerektiği ifade edildi. Bu noktada toplum olarak birlikte ve kararlı bir tutum ile hareket edilmesi gerektiğinin altı çizen KTEZO Yönetim Kurulu, ülkede ihtiyaç duyulanın demokratik mücadele ve duyarlılığın yanı sıra bir arada yaşam için koşulların oluşturulması yönünde mücadele verilmesi gerektiğini kaydetti.
Bunun için de eğitimden sağlığa, sosyo-ekonomik yapıya kadar eşitsizlik ve ayrımcılıkların her türlüsünün üstüne gidilmesinin bugünden yarına ertelenemez bir sorumluluk olduğu vurgulandı. 
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Her alanda yaşamı yeniden kurmadan, sistemli ve ısrarlı bir çaba ortaya koymadan, bütün kültürel zenginlikleri kucaklayarak bir arada yaşamayı hedeflemeden tehlikenin her türlüsü büyüyerek üzerimize gelecektir. Pek çok defalar olduğu gibi saman alevi gibi parlayan, öfkeyle ayağa kalkan tepkilerle bir yere varılamayacaktır.”
Ayrıntılar VATAN'da

Editör: Mehmet Kasimoglu