AKEL Avrupa Milletvekili ve eski bakan Neoklis Silikiotis, Rum yönetiminin “MEB’de egemenlik haklarını kullanmaya” devam ve BM’yi çözüm için çalıştığına ikna etmek zorunda olduğunu söyledi. 
Silikiotis, ExxonMobil’in yapacağı sondajlardan çıkacak sonuçların olguları tamamen değiştirebileceğine işaret ederek Rum yönetiminin Noble’ın önerisini reddetmesi gerektiğini de vurguladı. 

“ENERJİ PLANLAMALARINI ANASTASİADİS-DİSİ HÜKÜMETİ BOZDU”
Fileleftheros’a verdiği özel söyleşide Türkiye’nin, Rum yönetiminin enerji planlamalarını bozmasını engellemek için ne yapılması gerektiği sorusuna muhatap olan Silikiotis, “Enerji planlamaları halihazırda Anastasiadis-DİSİ hükümeti tarafından bozuldu” vurgusunu yaptı, özetle şunları kaydetti:
“Hükümet Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’deki egemenlik haklarını kullanmaya devam etmek ve öncelikle BM’yi Kıbrıs sorununun çözümü için çalıştığına ikna etmek zorundadır. Çözüm olmadan enerji yataklarını değerlendirme çabaları maceralar ve çöküşlerle dolu olacaktır. 
Sürekli olarak doğal zenginliğin çözümden sonra Kıbrıs halkının tamamının ve iki toplumun çıkarına olacağını ortaya koymalıyız. Doğal zenginliğin merkezi hükümetin yetkisinde olacağına ve gelirlerin çözümden sonra iki toplum arasında paylaşılacağına dair bir Talat-Hristofyas yakınlaşması var. Bu, uluslararası toplumu da doğal zenginliği yalnız Kıbrıs Rum toplumunun menfaatine istemediğimize ikna eder.”

“AB TÜRKİYE’YLE ÇATIŞMAYI TERCİH ETMEYECEK”
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de “olay yaratmaya başlaması” halinde Brüksel’in, sözlü açıklamalarının ötesinde Güney Kıbrıs’ı destekleme niyeti olup olmadığı sorulduğunda ise Silikiotis, “AB, Kıbrıs MEB’i tehdit edilirse üye devlet olarak Kıbrıs’ı desteklemek zorundadır. Ancak sözlü desteğinin ötesinde fiili destek vermesi beklenmemelidir” dedi. 
Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye karşı sert bir dil kullandığını, Avrupa Konseyi’nin de Türkiye’ye karşı sert tavır sergilediğini belirten Silikiotis, Avrupa Komisyonu’nun tepkilerinin çok daha ılımlı olduğunu hatırlatarak “büyük üye ülkelerin ve AB’nin güçlü ekonomik çevrelerinin Ankara ile ilişkilerini bozmak istemeyecekleri aşikardır” vurgusunu yaptı. 

“SORUMLUSU TAMAMEN KIBRIS RUM TARAFI OLUR”
Silikiotis, Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak ise AKEL’in, Kıbrıs müzakerelerinin iki bölgeli iki toplumlu federal çözüm hedefiyle, Crans-Montana’da kaldığı yerden başlamak suretiyle ve Guterres Çerçevesi temelinde devam etmesi gerektiği görüşünde olduğunu vurgulayarak özetle şunları kaydetti:
“Uzun süredir ‘Merkez Kanat’ ve diğer güçler tarafından ‘B planı’ndan söz ediliyor, ‘kadife ayrılık’ söylemleri de işitiliyor. Genel Sekreter’e herhangi bir strateji veya zemin değişikliği talebiyle gidilirse doğrudan taksime varırız ve sorumlusu da tamamen Kıbrıs Rum tarafı olur. O zaman da Kıbrıs Cumhuriyeti, enerji de dahil çeşitli hayati konulara olumsuz etkiler yapacak çok ağır siyasi, diplomatik ve ekonomik bedel ödemek zorunda kalır.”

“AKINCI İLE ÇÖZÜME ULAŞAMAZSAK…”
AKEL Avrupa Milletvekili ve eski bakan Neoklis Silikiotis, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın tavrını şu sözlerle değerlendirdi: 
“Sayın Akıncı ile bazı konularda farklı yaklaşımlar içerisinde olabiliriz ancak Kıbrıs müzakerelerinde kaydedilen büyük ilerlemedeki katkısını görmezden gelemeyiz. Kıbrıs sorununun çözümüne bağlılığını ilan eden Akıncı ile çözüme ve yeniden birleşmeye ulaşamazsak, Kıbrıs Türk toplumu ile gerekli uzlaşı imkansız demeyeyim ama çok zor olacak.” 
Silikiotis, BM Barış Gücü ile ilgili kararı örnek göstererek uluslararası toplumun Kıbrıs ile meşgul olmaktan yorulduğunu ve uzaklaşmaya başladığını gösteren gelişmeler olduğuna dikkat çekti.

“NOBLE’IN ÖNERİSİ REDDEDİLMELİ”
Neoklis Silikiotis, Amerikan Noble şirketin Rum yönetimine yaptığı Afrodit yatağında paylaşım oranlarının değiştirilmesi teklifinin reddedilmesi gerektiğini söyledi. 
Silikiotis, Afrodit yatağının ticari ilan edildiği 2015’ten beridir kullanılamamasının Rum yönetiminin geri dönüşleri, acemiliği ve çelişkilerinden kaynaklandığını belirtti. 
Silikiotis, Exxon Mobil’in önümüzdeki aylarda yapacağı sondajlardan çıkacak sonuçların bilinen
(TAK)

Editör: Mehmet Kasimoglu