AB liderlerinin Kıbrıs’taki sondaj krizi nedeniyle Türkiye'ye tepki olarak 26 Mart'taki Varna zirvesini iptal etmeleri gündeme geldi.
Ankara-Brüksel ilişkilerinin gerilmesine neden olan sondaj kriziyle ilgili AB'den yeni bir açıklama geldi. AB liderlerinin Türkiye'ye tepki olarak 26 Mart'taki Varna zirvesini iptal etmeleri gündemde.
DW Türkçe’nin haberine göre, Türk savaş gemilerinin, İtalyan devletinin kontrolündeki enerji şirketi ENI'ye ait bir sondaj gemisinin Kıbrıs açıklarındaki faaliyetlerine engel olmasıyla gerilen Ankara-AB ilişkilerinde tansiyonu daha da yükseltecek bir açıklama geldi.
Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, Brüksel'deki AB liderler zirvesinden sonra gazetecilere konuştu. Tusk, AB üyesi ülkelerin liderlerinin Kıbrıslı Rumlar ve Yunanistan ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiklerini ve "Türkiye'ye bu eylemlerine son vermesi için acilen çağrıda" bulunduklarını söyledi.
Tusk, liderlerin, Güney Kıbrıs'ın "AB hukuku ve uluslararası hukuk çerçevesinde kendi doğal zenginliklerini araştırıp işletme" hakkı olduğunu vurguladıklarını belirtti.
Tusk, Ankara ile "işbirliğine hazır olduklarını" ancak AB liderlerinin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 26 Mart'ta Bulgaristan'ın Varna kentinde görüşüp görüşmeyeceğine 22-23 Mart'taki AB Konseyi zirvesinde karar vereceklerini açıkladı.
AB Konseyi Başkanı Tusk, geçen hafta Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşme sonrası attığı tweet'te, "herhangi bir AB üyesine karşı tehdit ya da eylemde bulunmaması" için Türkiye'ye çağrı yapmıştı. Tusk, "Bunlar yerine Türkiye'ye iyi komşuluk ilişkileri kurma, barışçıl çözüm ve toprak egemenliğine saygı çağrısında bulunuyorum" demişti.

TÜRKİYE'NİN SONDAJ GEMİSİNİ DURDURMA GEREKÇESİ
ENI'ye ait "Saipem 12000" gemisi, Kıbrıslı Rumların adanın güney kesimi açıklarında ilan ettiği münhasır ekonomik bölge (MEB) kapsamındaki 3'üncü parsele ilerlerken 9 Şubat'ta Türk savaş gemileri tarafından durdurulmuştu.
Güney Kıbrıs'ın 2011 yılındaki tek taraflı MEB hamlesinden hemen sonra Kuzey Kıbrıs da Ankara ile anlaşarak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) ada açıklarında petrol ve doğal gaz arama yetkisi vermişti. Ancak TPAO'ya yetki verilen bölgelerden bazıları, Güney Kıbrıs'ın uluslararası enerji şirketleri aracılığıyla arama yaptırdığı parsellerle çakışıyor. Bunlardan biri de ENI'nin arama yapması planlanan 3'üncü parsel.
Ayrıntılar VATAN'da

Editör: Mehmet Kasimoglu