Yeşil Barış Hareketi (YBH), yapılacak doğru seçimle yağmaya dur diyerek hesap sorma zamanı olduğunu belirterek, “Oylarınızı kararlılıkla, hak edenlere vererek, sadece rant ve çıkar için koltuklara yapışanları yerlerinden sökünüz” açıklamasında bulundu.
Yeşil Barış Hareketi’nden yapılan yazılı açıklamada, ülkede yıllardır her gün devlet eliyle sayısız çevre suçları işlendiğini ya da işlenmesine çanak tutulduğu belirtilerek “Kendi Anayasasını ve yasalarını çiğneyen, rant uğruna ormanları, kıyıları, dağları yağmalatarak berbat eden, bizleri çevreyi korumak için devlete karşı onlarca dava açmak zorunda bırakan siyasiler bizden yine oy istemektedirler” denildi.
Ortaya konulan vaatlerin, hiç güven verici ve inandırıcı olmaması bir yana, oldukça ürkütücü ve tehlikeli olduğu ifade edilen YBH açıklamasında “Biz her gün çalan değil, ülkemizi, doğayı ve insanlarını seven politikacılar istiyoruz. Ülkeyi ve ülke kaynaklarını tükenme noktasına getiren, mahkeme kararlarını uygulamayan, kıyı ihlallerini durdurmayan, çevreyi hiçe sayan, doğaya saygı duymayan siyasilerin halkı ve insanları sevmesi mümkün değildir” ifadelerine yer verildi.
Yeşil Barış Hareketi açıklaması şöyle devam etti:
“Kimse aklımızla dalga geçmesin. Bir zamanların mutlu ve güler yüzlü insanlarının gelinen bugünde ne hale geldiği ortadadır. İnsanlarımız ve doğamız, yapılan yanlışlar yüzünden yaşam kavgası verirken, çözüm bekleyen sayısız sorunlar ortada dururken, onları ve olanları görmezden gelerek doğamızı ve kaynaklarımızı bozdurup bozdurup harcamak hiçbir akla uygun değildir. Dünyada, ülkesini parsel parsel satarak düzlüğe çıkan bir tek ülke yoktur! Kıyılarımız, ovalarımız, derelerimiz demeden her yeri apartman şantiyesine döndürmek, kalkınmak değil, ülkeyi intihara sürüklemekten farksızdır... Plansız yapılaşma, birileri para kazanacak diye ülkeye; sadece tüketen, çevreyi kirleten yoğun bir kalabalık taşınmasına neden olacaktır. Bunun sonucunda, verimli tarım alanları azalacak, gıda ve yiyecek üretim alanları daralacak, su, enerji ve altyapı yetersizliğinden dolayı güzel ülkemiz yaşanamaz hale gelecektir. Mevcut kıt kaynaklarımızı daha çok kişiyle paylaşmak, bizim şu andaki payımızı daha da hızla azaltacak, ‘hesapsız biçimde’ vizyondan yoksun plansız büyüme, ülkemizi kaldıramayacağımız boyutlarda pahalılığa ve yokluğa boğacaktır. O nedenle, yapılması gereken, doğa ile barışık, çevreye ve insana saygılı, planlı ve bilinçli, üretken bir toplum hedeflemek olmalıdır.”

Editör: Mehmet Kasimoglu