Göbekli Tepe bir kere daha ortaya koymuştur ki, insanın, insanlığın tarihi, tarih bilimcilerinin zannettiklerinden hatta emin olduklarından çok daha eskilere dayanır.

İnsanların birlikte yaşamaya başladıkları günden itibaren birlikte yaşamak, yaşayabilmek için her bir kişinin uyması gereken kurallar ihtiyacı kendini hissettirmiş dayatmıştır.

İlkel Toplum adı ile andığımız ve bu isimlendirmeden mütevellit olarak aşağılamaya pek meraklı olduğumuz toplumun, toplumların da saygıya, karşılıklı saygıya dayalı kuralları vardı, olmasaydı eğer İlkel Toplum halinden ileri, daha gelişmiş aşamalara gitmeleri, gidebilmeleri olası değildi, olamazdı, olmadı da.

Birlikte yaşayan insanlar, diğerine saygı ilkesi-kuralı çerçevesinde diğer bütün ilkeleri, kuralları, adetleri, gelenek görenekleri nihayetinde yasaları, anayasaları geliştirmişler ve bu günlere gelmişlerdir.

Bir tek biz ‘’Kıbrıslıtürkler’’ ve daha genel bir ifade ile KKTC kimlik kartı sahipleri bu güne gelmedik, gelemedik. Gelmek istemiyoruz.

Niyesi de şu.

Başta ‘’Kıbrıslıtürk bireyler’’ olmak üzere nerdeyse hiçbir KKTC kimlik kartı sahibi, herhangi bir ilkeye sahip olmadığı gibi, herhangi bir kuralı, adeti, geleneği, göreneği ve yasayı önemsememekte ve binlerce yıl yaşanmışlıklardan süzülüp gelen her değer yargısını Amerikan cikleti veya paspas yapıp çiğnemeyi marifet hatta ‘’özgürlük’’ sanmaktadır.

Hürriyet oysa, insanın insanlığa saygısı temelinde başlayıp, insanın kendi iç dünyasını kurarak dış dünyası ile ilkeli ve saygılı bir şekilde mücadele edebilme özelliğidir.

‘’ O duvar, o duvarınız / Vız gelir bize vız’’ derken taptığınız şair Nazım Hikmet, örneğin öğrencilerin karşısına dersinden geçer not alabilmek için çalışma, öğrenci olmanın sorumluluklarını yerine getirme durumunu,  bir duvar, yıkılması gereken bir duvar olarak koymuyor hatta tam tersine, geri bıraktırılmış bir halk olma duvarını sorumluluk duygusu içinde çok çalışarak yıkma gereğini  anlatıyordu.

Ve biz o duvar sandığımız dersi ve okulu, evlatçığımız geçer not alamayınca, arkadaşımız, tanıdığımız olan öğretmene yalvar yakar olmayı seçtik, tanıdığımız değilse öğretmen, araya bir tanış koyarak, olmadı siyasileri devreye sokmaya çalışarak ve sıklıkla da bunu başararak yıkıp geçtiğimiz için gelemiyoruz bu güne.

Ve sadece bu değil.

Kıbrıslıtürk bireylerin, ve genelde de KKTC kimlik kartı sahiplerinin, KKTC sınırları dışına çıktıklarında, Güney Kıbrıs, Türkiye, İngiltere, Brüksel, Moldova, Ukrayna, Uzak Doğu ülkelerine gittiklerinde asla ve katiyen çiğnemedikleri trafik kurallarını KKTC de mutlaka ve devamlı olarak çiğniyor olmaları nedendir.

Neden medyamız ve entellerimiz ‘’ YAZIK BİZE, YUH BİZE. TAM 39 000 KERE SÜRAT TAHDİDİNİ- HIZ LİMİTİNİ AŞMIŞIZ’’ yazmak varken, ‘’ DEVLET SOYGUN YAPIYOR, RADAR CEZALARINDAN 14 MİLYON TL TOPLADILAR’’ diye yazıyor.

Karşılıklı saygı ve diğer bütün toplu- birlikte yaşama kurallarını YASAKLAR, FAŞİZAN YASAKLAR SANIP BU SANRI İLE ÇİĞNER, YIKARSAK ALTINDA KİM KALACAKTIR.

Güne gelmek için sorumluluk boyun borcunuzdur.