Hazır akıllar satılan bir dönem yaşıyoruz ve alıcısı da çoktur.

Dünyanın önde gelen firmalarından biri bir çocuk oyun alanı tasarlar ve pazarlar.

Dünyanın bütün çocuk oyun parkları aynılaşır,  tek düze olur renkleri ve hatta konumlandırılmalırıyla.

Bir emperyal örgüt çıkar, örneğin UEFA, der ki futbol çim sahada oynanacaktır ve çim şöyle şöyle olacaktır ya da suni çim, hibrit olacaktır.

Kalkar YAK, ÇTSB, TOL  ve diğerleri de futbolcularına  28 çift sebo almaktan bile aciz oldukları halde,  argasdi sahaları beğenmez olup ayağını yere vura vura hibrit saha ister, kimden ister devletten ister ve devlet de tıpkı  diğer kurumlarımız gibi elindeki imkânlara hiçç bakmadan serbest piyasa ekonomisi uyguluyoruz, uygulayacağız der.

Niye mi der,  aklı yok, satılan ve aldığı hazır akıl da ‘çağımız serbest piyasa ekonomisi çağıdır’ amir hükmü ile satıldığı için.

Oysa ne demiş atalarımız akıl var yakın var demiş.

Ekonomi denilen şeyin ne olduğu ve nasıl olması gerektiği konusunda akıl yürütmesi gereken adaylar,  vekiller bakanlar, partiler meclis ve hükümet ve muhalefet ve dahi devlet,  akıl yürütmek için akıllı olunması gerektiğini ve aklın da ancak öğrenmek,  bilmek gibi zor yollardan geçilerek sahip olunacak bir şey olduğunu aklına bile getiremediğinden dolayı,  hazır aklı dikte edenlerin akıllarına ‘ gurban olup’ memleketi ve hayatı da kurban etmekten geri durmazlar.

Neyin serbestliğidir neyin akılsızlığıdır  bu a  akıllılar, akıllı telefon aklı bunlar.

Madem ki Amerika’da İsveç’te, ‘Londura’ da  çocuk oyun alanları böyle,  bizde de niye olmasın diye kondururlar sağa sola, oldu mu oldu da bitti maaşah iyi olur inşallah.

Patatesini bile ithal eder hale getirilmiş bir ekonomik yaklaşımdır geri bıraktırılmış ülkeler ve halklar için serbest piyasa ekonomisi ve geri bıraktırılmış halklar devletler için planlı ve kontrol edilmesi şart ekonomiler hayati öneme haizdirler.

Kendi öğrencileri için defterlerini, okul defterlerini üreten matbaalarımız, kapakları kuşe karton,  çok renkli parlak ve örümcek adam, barby bebek, ronaldo messi desenli albenisi yüksek defterlerin komisyonculuğunu  acentacılığını ekonomi diye yutup yutturanlar tarafından,  birbirlerine karşılıklı gebe kalan patronlar ile partiler tarafından iflaslara,  batmalara kapanmalara  sürüklenmedi mi.

Kendi yağımızla kendi ciğerimize yeten Sanayi Holding, Cypruvex gibi kurumlarımız,  Komisyomcu acentacı kolaycı ve haksız kazançlı patronlar ile onların örgütleri partilerinin hazır akıllar satın alması  ile batırılmadı mı.

Kendi aklımza sahip olma vakti gelmedi mi