Bu bir fırsat mıdır.

Evet fırsattır.

Kullanacaklar mı.

Hayır kullanmayacaklar.

Demode bir siyasi anlayışın duvara vurduğunu hep birlikte yaşadık. Siyasi zihniyetin değişmesi ve siyasette kişisel, ailesel zümresel çıkarlara son verip, siyaseti ne olursa olsun yeter ki ben, biz, bizim parti kazansın anlayışını geç de olsa artık terk edip, var olan ve yenileri de ortaya çıkacak sorunları çözmeye, halka ve memlekete biraz daha iyi yaşam koşulları arayıp, bulmaya yönelik bir zihniyete evrilmeleri için siyasi partilerin, profesyonel siyasetçilerin önüne bir fırsat çıkmıştır. Umalım ki beni yanıltıp bu fırsatı kullanırlar.

Sen onu dedin ha, al sana, ben de bunu diyorum laga lugasına son verip, arkadaşlar bu güne kadar yaşadığımız her şey bize göstermiştir ki yasa yapmakla görevli olanlar, yaptıkları, yapacakları yasaların yürütülmesinden de sorumlu olurlarsa bu gün geldiğimiz bu berbat durumdan kurtulmak bir yana daha da kötüsüne doğru savrulmamız kaçınılmaz gibidir ile başlayacak partiler arası bir tartışma süreci ile yeni yollar aranmalıdır.

İki yüz bin seçmeni olan bir ülkede, hele de bu ülke bizim gibi demokrasi acemisi ise ve sözüne söz arşınına bez anlayışını, aşağılama ve hakaretlerle soslayarak yükses sesle tekrarlamayı siyaset zanneden, bunu yapanları alkışlamayı marifet olarak gören parti üyeleri, militanlar bayrakçılar, yürü be başkan kim tutar seni diye böbürlenen seçmenler sayesinde ve hele de bu oy vericiler oy isteyenler ile, oya karşılık çocuğa iş, kalkınmadan kredi. Mesarya’dan kuraklıktan nemalanacak arazi, kalite ya da verimlilikten değil de, dönüm başına teşvik ya da hayvancı için kelle başına teşvik alış verişi alışkanlık haline getirmiş oy verenler ile seçilmekten başka bir şey düşünmeyen oy alanlar durumdan hoşnut ise, daha da karanlık günler göreceğiz ‘ güneşli günler göreceğiz çocuklar’ ezberini tekrar tekrar irat ederek.

Bu sistem mutlaka değişmelidir.

Yasaları yapmakla görevli olanlar ile yürütmeden sorumlu olacak olanlar aynı isimler olmamalıdır, bu güne kadar öyleydi artık olmamalıdır.

Örneğin : İstihdamın hangi koşullarda yapılacağına dair yasa yapanlar, yasanın uygulamasından da sorumlu olunca, yasaları nasıl istismar ettiklerini, geçiçi işçi, hızmet alımı, sözleşmeli vs vs gibi yollarla yasanın arkasına dolanarak nasıl 3 puan aldıklarını yaşadık biliyoruz.

Yürütme sorumluluğu her türlü oy kaygısından uzak tutulmalıdır, demokratik anlayışı partiler, seçilmişler parti üyeleri ve halk olarak içselleştirinceye kadar, her türlü suistimale açık hale getirdiğimiz bu sistemden kurtulmalıyız.

Başkanlık sistemi belki de kurtuluş yolu olur.