Sarı Çizmeli Mehmet Ağa şarkısını besteleyip söyleyen, hatta Sarı Çizmeli’nin Kıbrıs’taki mezarını yaptıran merhum sanatçı Barış Manço’ya öncelikle rahmet diledikten sonra konuya girelim. “Yaz tahtaya bir daha, tut defteri kitabı, Sarı çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı” Rivayet edilir ki Kıbrıs’ta yaşamış olan Sarı Çizmeli bayağı bonkör ve fakire fukaraya arka çıkan, gönlü bol bir Ağa imiş vakti zamanında. Bu nedenle de veresiye alış-veriş yapmak durumunda veya zorunda olan garibanlar, ödeyemedikleri parasal bedeller için, yukarıdaki sözleri söylüyorlarmış köyün bakkalına manavına. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa ödenmeyen hesapları yetiştirebileceği kadar ödemiş ödemesine de sonunda O da, zor durumda kalmış diye öykü devam eder gider.. Evet şimdi gelelim kendi hallerimize. Özellikle son aylarda T.L’nın karşısında neredeyse yüzde elli oranında değer kaybına uğraması, öncelikle döviz cinsi borcu olanları bayağı korkuttu ve sıkıntıya soktu. Türk Lirası olarak kazancı olanlar borçlarının T.L cinsinden kısa sürede iki misline çıktıklarını gördüler. Bu gelişmeler evdeki hesapları bozdu alt-üst etti. Borçlanılan bankalara, “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı” da denilemeyeceğine göre, hükümetten önlemler alınması beklenildi ve istendi. Türk parasının emisyonu yani basım ve dağıtımı KKTC Merkez Bankası’nın kontrolünde olmadığı için de, kriz nedeniyle piyasadan “kaybolan” yaklaşık yarım milyar T.L’lik paranın yerine, yenisi hala konulamadı. Ancak özellikle üretim temel girdilerinden de olan akar-yakıt fiyatlarına kısa sürede 3. Kez artışlar getirilmesiin ne anlama geldiğini anlayan yurttaşlar bayağı bocalamaya başladı. Bu bocalamanın en çarpıcı dışa vurumu, geçen akşam zam haberinin duyulmasından sonra, “ne kadar kurtarsam kar” diye akar-yakıt istasyonlarına hücum edilmesidir. Ben de aynı saikle, en yakın benzin istasyonuna giderek ve 10 dakika da bekleyerek, arabamın yarım olan tankını tıka basa doldurdum. 2. Kezdir ben de böyle davranmak zorunda kalıyorum. Toplamda 50 TL’lik bir para cebimde kalmıştır. Yani tasarruf etmişimdir. Zam sözcüğünün duyulmasından sonra, tasarruf etme duyguları tavan yapan bizlerin bundan sonra, bu tasarruf işini çok da serin kanlı olarak ele alıp hayatımıza geçirmemiz gerekecek. Başka da çare yok. Hepimiz de elimize defteri kalemi alıp, öncelikle hangi rutin ödemelerimizden ne kadar tasarruf edebileceğimizi bir güzel hesaplamalıyız. Eminim zam sözcüğüyle benzin istasyonlarının yollarını tutanlar bunu da yapacaklardır. Tasarrruf edebildiklerimizin yanına, kazançlarımızı artırmaya çalışarak, yani daha fazla çalışarak ve üreterek ekleyeceklerimiz de, bizleri daha da esenlendirecektir bu dar zamanlarda. Bireysel önlemlerimizde kusur ermezsek, devlet babanın da getireceği, etkin tedbirleri ve denetimleriyle, umulur ki 2-3 yıl içerisinde bu dar boğazdan çıkabilelim. Ülkenin özellikle kamu hizmetleri alanındaki tökezlemeleri, hata ve yanlışları , eksiklikleri daha geçen gün YüksekMahkeme Başkanı  Narin Ferdi Şefik tarafından açıkça ve bir bir dile getirildi. Şimdi sıra hükümette, kamu görevlilerine ödenen maaş ve ücretlerin karşılığının alınması hususunda, zaman haracamadan gerekenler yapılmalı. Çalışan hak eden kamu görevlileri ödüllendirilmesi, çalışmayanlar kaytaranlar da cezalandırılmalıdırlar. Gerekirse yasal mevzuaat “kazanılmış haklar” espirisine takılmadan, yeniden düzenlenmeli ve etkili bir şekilde uygulanmalıdır. “Gel al Git” diyen araba reklamlarının cazibesiyle, döviz borcuna girip lüks arabalara binenler de, gerekirse bu “atlardan” inip “eşşeciklere” binmeyi öğrenmelidirler. Kısaca, ayacıglarımızı yorgancığımıza göre uzadacayıg  be Gıbrızlılar. Haa hakkıyla hukukuyla, çalışmasıyla, uğraşmasıyla, emekleriyle, bu dar zamanda bile yorgancıglarını uzatmayı becerebilenlere de bravo deyib alkışlayacayıg. Aydınırsag kör oluruz, Sarı Çizmeli Mehmet Ağa şimdiye kadar hesabcıklarımızı çok ödedi ama O artık yok. İş başa düştü. Annadıg hep beraber değil ama! Hep beraber de dua edelim, Akdenizde büyük hidrokarbon kaynaklarını Fatih sondaj gemisi kısa zamanda fethetsin. Bu olursa, tünelin ucunda ışık değil, güneş görünür güneş. Eee hadi O zaman, Fatih bir an önce gelsin ve nerede delecekse delsin gayrı! İsrail deldi, Mısır deldi, Rum Toplumlu güney devleti deldi. Şimdi sıra Türk toplumlu kuzey devletinde. Bunu T.C’den hergün her an daha yüksek sesle istemeliyiz. Hakkımızdır helalimizdir be uşaklar sesinizi çıkarın. Fatih bir gece ansızın gelecektir de. Hiç şüpheniz olmasın.