Vazgeçerse deniz tuzundan ne kalır geriye.
Geçmez ama deniz tuzundan.
Alır arıtırsınız da işe yaramaz. Sudur arıttığınız tuzundan.
Deniz başkadır sudan.
Renksizdir su, deniz mavi.
Mavidir tuzlu, kâh uslu deli bazen. Dalgalı köpüklü.
Hakim olabilirsiniz suya, denize asla. Denizdir belirleyen yüzdüren, kayığı  kadırgayı transatlantiki hatta uçak gemisini.
Su benzer suya, benzemez denizin anı anına.
Karadeniz dersiniz adına çırpınır, balık olsam dersiniz ya da kayık.
‘Deniz olunmalı der, dalgasıyla köpüğüyle, balığıyla kayığı bulutuyla.’
Denizdir işte, ayıran karayı karadan da yol bağlayan karadan karaya.
Deniz. Evveli yani tabiatın ve hayatın.
Canın canlıların, balığın yurdudur balıkların yunusun okyanusun.
Ayrılıkların kavuşmaların.
Dünün günün yarının.
Durup da bakmaların, bakmaların ufka, yol almanın ezelden ebede.
Denizdir deniz.
Düşerseniz bir gün, sakın yılana sarılmayın. Yüzün.
Yüzmenin coğrafyasıdır deniz, tuzlu olduğu için de yardım eder yüzmeye.
Öğrenin.
Öğrenin ve bilin ki yüzme bilmeyen insan hür değildir denizde. Serbesttir elbet boğulmakta.
Boğulmak hürriyet değildir anlayın .
Yüzme öğrenin, hürriyetiniz öğrenmekle, bilmekle doğru orantılı.
Bir kaşık suda boğulmak ya da çırpınıp uğraşıp hürriyeti öğrenmek size kalmış.