Kuruluşların genel kurullarında, faaliyetlerin tartışıldığı bir bölüm ve seçimlerin yapıldığı başka bir bölüm vardır. Bunların dışında ayrıca bir de temennilerin bulunduğu bölüm vardır.
Faaliyetlerin tartışıldığı ve seçimlerin yapıldığı bölüm ise genel kurulların en can alıcı bölümüdür.
Çünkü bu bölümde yapılacak tercihlerle, alınacak kararlar, icraatın şeklini belirleyecektir. Ya daha aktif olunacak, ya pasif bir tutum takınılacak, ya da çizgi değiştirilecektir.
Genel kurullarda ayrıca bir de temenniler bölümü var demiştik...
Temenniler bölümünde genellikle etkin rol oynayamayanlar görüşlerini açıklar.
Fakat, bu kısmı dinleyen ve takip eden pek olmaz.
Çünkü bu bölüm adeta iş ola yapılmaktadır. Bir etkisinin olmadığı ve ciddiye alınmadığı bilinmektedir.
Peki, ciddiye alınmayan bu kısım neden yapılmaktadır?
Sanırım, gerekli kararlar alındıktan, tercihler yapıldıktan sonra memnun olmayanların tepkisini yumuşatmak ve tansiyonu düşürmek için yapılmaktadır.


*


AB’de uluslar arası anlaşmalar ve hukuk çiğnenerek Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tek yanlı olarak üye yapıldı.
Böylelikle sorunun bir tarafı olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne avantaj sağlama yönünde bir tercih yapıldı.
AB’nin giriştiği icraatta Kıbrıs sorununda bir taraftan yana tavır koyması daha sonra izleyeceği yolu da belirlemiş oldu.
İzlenen ve izlenecek yol ise bellidir. Kayırılan taraf kollanacak, diğer taraf ise yumuşatılarak eritilecek ve istenen kıvama getirilecektir.
Bu yumuşatma ve kıvama getirme faaliyeti yürütülürken, diğer taraftan da dilek ve temenniler bölümünde belirtilen, “olmalı, yapılmalı” türünden temennilerde bulunulmasına devam edilecektir. Ta ki istenen kıvama gelinsin...


*

AB, biliyorsunuz bir temas grubu kurdu. Ancak bu grup kurulurken seçilen isim bizi yumuşatmaktan ziyade öfkelendirdi.
Gayesi bizi yumuşatma olan grup “tamam” dedi. “Öfkelenmeyin ismimizi değiştiririz olur. Bizim gayemiz sizinle temastır.”
Yelkenlerimiz hemen suya indi.
Temas grubu zaman zaman buralara gelip gitmeye başladı.
Temenniler bölümündeki gibi bazen “izolasyonlar kalkmalı” türünden açıklamalarda bulundular.
Söyledikleri işte hepsi bu!..“Kalkmalı, olmalı” temennisinden ibaret.
Fakat bizimle temas grubunun temenniden öte yaptıkları da var.
İzolasyonlar kalkmalı temennisinde bulunurken, uçağa binip Larnaka’ya gidiyorlar. Oradan lütfedip KKTC’ye geçiyorlar. Tabii, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkililerini gücendirmeden…
KKTC’de yatıştırıcı bir iki konuşma turundan sonra yine ver elini Güney Kıbrıs!..
Konaklamaları da tabii ki Güney Kıbrıs’ta...
Öyle olmazsa Güney Kıbrıs Rum Yönetimi yetkilileri gücenir. Ortalığı velveleye verir. Dünyayı başlarına yıkar. Oraya gidecekler, orada konaklayacaklar!..
Doğrudan KKTC’ye gelseler, burada konaklasalar...
Böyle bir şey mümkün mü?
Kıbrıs Türk ekonomisini güçlenir diye yapmıyorlar.
Sorsanız; “izolasyonlar kalkmalı” diye ancak temennilerini belirtirler.
Fakat iş icraata gelince...
Güney Kıbrıs’ın sözünden dışarı çıkamazlar. İzolasyonu sürdürücü adım atmaya devam ederler.
Dediğim gibi bir icraat, bir de temenni kısmı vardır. Temenni kısmı ise yumuşatma için gereklidir.