“Vesayet ve himaye altına giren bir devlet istiklalini yitirir.”

Haldun Taner.

Evet,

Arapçası: Veşayet. Türkçesi, Vasi. Reşit olmamış küçüklerin veya yasal hakları olan kısıtlıların haklarının korunması ve hukuken temsil edilmesini sağlayan ve kamu görevi sayılan bir kurumdur.

Sizce Kıbrıslı Türkler ne zaman reşit olur? Kuzey Kıbrıs kendi egemen “temsiliyetine” kavuşur mu?

Siyasal örgütlerimiz, üniversitelerimiz, sivil toplum örgütlerimiz… Devlet organizasyonunda “ciddiyetle” çalışmaya başladığında, Genel anlamda, toplumun ve örgütlerinin vasiye ihtiyaç duymayacağımız düşünüyorum.

Neden, Yönetsel Vasi’ye ihtiyaç duyulmakta…

“Ulusal dava” idari vesayet ile mi bütünlük kazanmakta?

Kıbrıslı Türklerin yaşama, dünyaya, uluslararası siyasete bakış açısı, “Türk veya Akdeniz” politikaları ve çıkarları ile uyumsuzluk mu göstermekte?

Gidilecek yol, varılacak hedefler; Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile aynı olmak zorunda mı?

Güvenlik ve (tarihi) komşuluk ilişkileri üzerinden yorumlanacaksa yukardaki bir çok sorunun Kıbrıslı Türklerde cevabı: Evet, Türkiye ile bütünlük ve iyi ilişkilerle politikalar üretmek olduğumuz yönündedir.

Peki!

Finans, Ekonomi, Üretim, Nüfus, Kültür, Mahalli İdareler, politikalrında Vasi’ye ihtiyaç duyan var mı? Hayır! Olmamalıydı…

Köy yollarının asfaltlanma ihalesi “idari vesayet’e” ihtiyaç duymamalıydı!

Kıbrıs Türk Futbol takımlarının, futbol ayakkabısı alımı için bir başka devletin veya yetkilisinin karar almasına ihtiyacı var mıydı?

Bence yoktu! Hiç olmamalıydı. Çünkü; “Kendi Ayakları Üzerinde Duran…” felsefesine aykırı!

Üniter bir çok Merkezi Yönetimler,

Devlet bütünlüğünü, eşitliği devlet sınırlarının tamamına yaymak adına, Yerel Yönetimleri “il özel idareler kanunu” kapsamına alarak yönetirler.

Belediyeler hukuken özerk olsalar bile, bütünlük için “idari vesayete” ile yönetilirler ve idari denetimle denetlenirler…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bir yerel yönetim düzeni mi?

Hayır!

O zaman:

Kendi coğrafyası, kültürü ve tarihi ile;

Eğitim sistemine,

Sağlık hizmetlerine,

Kamu düzenine,

Finans ve Ekonomisine,

Üretim ve ihracatına,

Yerel Mahalli Kalkınma olanaklarına,

Futbol potinine ve Golüne, Takımına…

Geçmişine ve Geleceğine

Sahip çıkmalıdır. Sahip!

Yazının başını hatırlayalım:

“Vesayet ve himaye altına giren bir devlet istiklalini yitirir.”

  

11.06.21

VATAN GAZETESİ

Reşat Kansoy