Eski insanların kullandıkları bir ifade vardır:

                “Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu” diye bir anlamlı söz dizisi...

                Gelişen dünya değerleri bir yana, savaşlar ve düşmanlıklar da büyüyünce, haliyle gelişen teknoloji ile silah sanayii de gelişmeye başlamıştır.

                İnsan beyni nelere kadirmiş...

                İlk “İHA” Geçitkale Havaalanımıza inince, insanlar sorgulamaya başladı.

                “Bu insansız hava aracı, KKTC’ye neden geldi?”

                Bu sorunun cevabını biz değil, Rumlar vermelidir.  Çünkü Rumlar yarın savaş olacakmış gibi silahlanmaya devam ediyorlar.  Etsinler canım.  Onlar silahlanacak, biz elimiz kolumuz bağlı mı kalacağız?

                İsterseniz bir nebze bilgi sahibi olalım şu İHA sistemleri hakkında.

                “İHA”nın açılımı, İnsansız Hava Aracı kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor.   Bütün bilgi akışları “İHA” kısaltması ile yapılıyor.

                İnsansız Hava Araçları Sistemleri, Amerikan Federal Havacılık Dairesi, “İHA” adıyla genel bir sınıf belirledi.  ABD Deniz Kuvvetleri tarafından sadece uçakları değil, onunla beraber yer sistemleri ve diğer elementleri de yansıtması amacıyla kullanmıştır.

                Verilen bilgilere göre bu insansız uçaklar iki sınıfa ayrılır.  Birincisi uzaktan kumanda edilir, diğeri de kendiliğinden otomatik olarak uçar.

                Bilimsel araştırma ve yangın söndürmelerinde de çok önemli görev üstlenirler.

                Bu uçakların en önemli görevleri, savaş öncesi ve savaş sonrasında stratejik noktaların belirlenmesi yanında, adeta düşmanı mikroskop altında belirleme ve ne yaptığını görebilmeye yöneliktir.

                İşte gelişen savaş araç ve teknikleri, insanlara bunları da yaptırıyor.  Yani tüfek icad oldu, mertlik bozuldu terimine eşdeğerde bir eylem...

                Hatırladığımız kadarı ile ilk insansız aracı, Amerika Ortadoğu’da kullanmıştı.  Malum Ortadoğu savaşlarının içinde Amerika’nın rolü çok büyüktü.  Özellikle körfez savaşları esnasında insansız araçlar ve bununla beraber akıllı füzeler, çok büyük iş görmüşlerdi.

                Bugün dünyanın neresinde savaş varsa, mutlaka bu insansız hava araçları görev yapmaktadır.

                Şayet Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nın belgesel filmlerini izlerseniz, o savaşlarda kullanılan uçakların şimdiki uçaklara ve gelişen teknolojilere göre ne kadar iptidai kaldıklarını anlarsınız.

                Geçmişle geleceği kıyasladığımda, İHA’lar ve akıllı füzeler Hitler döneminde icad edilseydi, herhalde bütün Avrupa’da, hatta Rusya’da taş taş üstünde kalmazdı.

                Allah insana akıl verdi, zeka verdi, yaratıcılık gücü verdi.   Bugün dünyanın değişiminde en büyük rollü oynayan insan beyni ve o yaratıcılık değil mi?

                Günlük yaşantımızda insanların hayatını kolaylaştıran ne kadar araç gereç ve elektronik cihazlar ve makineler geliştirildi.

                Bütün bu gelişmeleri neye borçluyuz?

                Yine insan beynine.  İnsan beyninin yarattığı en önemli şey, elektrik ve bilgisayardır bana göre.

                Şayet elektrik ve bilgisayar icad edilmeseydi, bunca teknoloji  istenen düzeyde gelişebilecek ve dolayısı ile şu İHA’lar da hayat bulmayacaklardı.

                Sokaklar milyonlarca araba ile dolar taşar.  Fabrikalar, sanayileşme, tıp ve tarım alanlarındaki tekolojik gelişmeler de elektrik ve bilgisayar sistemine dayanır.

                Her ne ise....

                Artık KKTC’nin de bir İHA’sı var ve kontrolu da Türk Hava Kuvvetleri’nin kontrolundadır.  Yani uykularımız şimdi daha bir rahat, kendimiz de daha bir güvenliktedir diyebiliriz.

                O zaman Rumlar bir kez daha bizden korksunlar.  Bir kez daha Türk askerinden korksunlar ve akıllarını başlarına alsınlar diyorum.

                Kim bilir Rum basını neler yumurtlayacak KKTC’ye gelen İHA’mız için.  Okuyup göreceğiz...