Meclisin Anayasa mağlubiyetinden sonra, güvenirliği, iş becerikliliği, sorunları çözme kabiliyeti çok büyük bir erozyona uğramış durumda. İşte bu ahvalde yeni bir Sibel Siber hükümeti kaçınılmazdır. İlk Sibel Siber hükümetinin kısa döneminde bile siyasete itibar gelmiş, halk arasında iş yapabilen ekip, güvenilir ve sorunları çözme kabiliyeti olan dürüst bir kabine görünümü vermişti. Ancak siyasi ihtirasların kurbanı olmuş, meclisi salt çoğunlukla idare edip, kendi emel ve arzularına uğraşmak isteyen kesimler, Siyasi partilere , mevcut seçim yasasının verdiği, gayri demokratik aday belirleme çalışmaları, genç yeteneklerin önünü tıkarken, kadın adaylarında çoğunlukla dışlandığını görüyoruz. Bir Tunus kadar olamamışız... Onların Anayasaında her parti %50 kadın aday göstermek mecburiyetinde. Ayrıca adayların sırası kura ile belirlenmektedir. Halbuki bizde eski kodomnlar her partinin listesinin en üstünde yer alır, dolayısıyle seçilme şansları bir o kadar daha artar. Devlet katkısı artı büyük partilere rant sağlamak için yapılan hibeler, ayni şahısların sürekli meclise seçilmesini sağlar. Kısacası eski,hamam eski tas... Ne saadet ne saadet...

Anaysaya HALKIN hayır diyebileceğini akıllarının ucundan bile geçirmeyen bir meclis var. Neden mi? Çünkü oy birliği ile tümü EVET demiştir. O zaman demokratik etik gereği tümünün istifa etmesi gerekirdi.

Anyasa hazırlamak, anayasada değişiklik yapmak, çok ciddi bir olaydır. ABD 8 madde değişikliği 2 yılda tartışarak hazırlamıştı... Biz ne yaptık, alel acele, tam anlamıyle tartışılmadan birkaç yandaş derneğin ve kurumun görüşü alınarak halka rağmen, empoze edilmeye kalkışılmıştır. Karşı çıkanlar, geri zekalılar, faşistler, hiçbirşeyden anlamayan insanlar diye nitelendirildiler. Nekadar büyük bir ayıp... bu sözleri sarf edenler bir dakika dahi o makamlarda oturmamalı idiler.. Ne gezer ‘ Eğil gulle geçsin mantığı’ Peki asıl bu ülkenin hakiki sahibi olan HALK ne diyor ‘ Ne istifası canım, bunların yüzüne tükürseniz, yağmur yağdı ‘ diyecekler.

MECLİSİN İTİBARI, SİYASETİN GÜEVENİRLİĞİ ANCAK YENİ BİR SİBEL SİBER HÜKÜMETİ İLE GERÇEKLEŞEBİLİR. BENİM ACİZANE GÖRÜŞÜM. ÇÜNKÜ SİZİN HİÇBİR KOMİTENİZE GÜVEN KALMAMIŞTIR.

EKONOMİK PLANLAMA

Bügün içinde bulunduğumuz siyasi karmaşanın kısa özetini yukarda Halk dili ile aktardıktan sonra, asıl sorunlarımıza, ivedilikle çözülmesi gerekenlerede kısaca bir bakalım. Bir ekonominin gelişmesi için yatırımlar şartır. Ancak yapılan yeni yatırımlarla yeni iş sahaları açılabilir. Gençlerin önü açılır ve işsizlik azalır.
YA HAYVANCININ DURUMU, YA ÇİFTÇİNİN DURUMU, YA TÜRİZMİMİZ... HEP SORUNLAR YUMAĞI...

Peki KKTC MECLİSİ FİNANSMAN SORUNLARININASIL ÇÖZÜYOR? yeni yatırımları teşvik için ne yaptı? Yeni yatırımcılara ne gibi kolaylıklar sağlanabiliyor?
Hangi alanlara yöneliyoruz? Ekonomik 5 yıllık planımız ne? Ya 10 yıllık 20 yıllık... Hadi canım sende işimiz mi yok da plan çıkaracağız. Zaten bol bol seçim zamanı projelermizden bahs ediyoruz ya... Ama hayatınızda acaba AB müracaat edip bir proje yaptınız mı? Proje derken öyle 11 milyon euro nun üzerinde hakiki iş alanları yaratabilecek projeler...

Sayın Barroso AB Komisyon Başkanı, İtalyan Başbakanı Renzi tarafından Florence davetinde Roma da 4-7-2014 tarihinde yaptığı konuşmada, İtalyanın AB içindeki öneminden, yatırmların süratle gerçekleşmesinden, yeni iş alanlarının açılıp, gençlere iş sahasının açılmasının öneminden bahsetti... Peki bizim sorunlarımız da ayni değilmi? Biz ne yaptık AB ye bizim sorunlarımızlada ilgilenin dedik mi? AB yardımları yalnız Güney Kıbrısa yatırılacakmış... eskiden iki topluma hizmet eden projelere yatırım yapılırdı. Ancak Rumlara yapılan yatırımlarda iki topluma hizmet şartı istenmiyordu ve hala istenmiyor. Şimdi ne diyorlar... Kıbrıs konusu çözülsün, o zaman Kıbrıslı Türklere yardımı düşünürüz... Ölme eşeğim ölme...

Kıbrıs title ını silah zoru ile gasp eden Makarios Rum hükümeti, 10 yıl bizi adaya haps ettikten, bütün mal varlığmıza el koyduktan sonra, hala bugün santajla tehdidle, ayak oyunları ile elimizdeki mal varlığını almak ve bizi azınlık bir yama olarak, bütün yetkilerin kendilerinde olduğu bir hükümetde göstermelik yer almamızı istiyor.

BİZ BU ZİHNİYETE 10 YIL DAĞLARDA AÇ SUSUZ MÜCADELE VERDİK... TA Kİ 20 TEMMUZ SABAHINA KADAR.

Ne %33 mal varlığmızdan, ne 1960 Anayasası ile kurulan Kıbrıs Cumhuriyeindeki Kamudaki haklaraımızdan, nede yer altı kaynaklarımızdan vazgeçiyoruz..

SAYIN HALKIM ŞU GERÇEĞİ BİLMENİZİ İSTİYORUM... KIBRISın YER ALTI KAYNAKLARI YALNIZ GÜNEY KIBRIS ta DEĞİL... KUZEY SAHİLLERİ DE AYNİ ŞEKİLDE ZENGİN KAYNAKLARA SAHİP... BUNLAR TESBİT EDİLMİŞ GERÇEKLERDİR. BU PETROL YATAKLARININ DOSYASINI BEN 1992 YILLINDA SAYIN SERDAR DENKTAŞA 112 SAYFA OLARAK LONDRADAN SAYIN BOYACININ BANKASINDAN FAXLAMIŞTIM. ONUN İÇİN RAHAT OLUN BİZİM ELİMİZDEDE BİRÇOK ZENGİNLİKLER VAR. YALNIZ KANDIRILMAYALIM.

Hoşçakalın, esen kalın..